Burdur ve Isparta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlükleri başta olmak üzere Burdur Gölü havzasındaki kamu kurumları, üniversiteler ve diğer paydaşların işbirliğiyle gölün ekolojik ve ekonomik yönden yeniden kazanılması hedefleniyor. Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın Teknik Destek Programı kapsamında geçtiğimiz günlerde imzalanan "Burdur Gölü Kuraklığa Dayanıklı Bitkilerde Ekolojik Restorasyon ve Toprak Rehabilitasyonu" projesi için analiz çalışmaları sürüyor.
Proje, göl aynasına girmeden kıyı kenar çizgisinin dışında kalan yaklaşık 600 hektarlık bir alanı kapsıyor. Yetkililer, Burdur Gölü’nün kenarından geçerken görülen girdaplar ve toz sorununun projenin temel motivasyonu olduğunu dile getirdiler. Hem Isparta Senir’de hem de Burdur’da büyük bir problem olan toz taşınımının insan sağlığını doğrudan etkileyen en önemli çevresel kirlilik mevzularından biri olduğu belirtiliyor.
Proje kapsamında rehabilitasyon sürecinde başarılı olunması için tozlaşmayı önlemek, tuzlu toprakta yetişen bitkileri tespit etmek, iklim değişikliği değerlendirmesi yapılarak kuraklığa dayanıklı bitkileri belirlemek ve bölge ekonomisine katkı sağlayacak ekonomik değeri yüksek ürünler elde etmek olmak üzere dört ana kriter belirlendi. Projenin yürütülmesinde uluslararası örnek teşkil eden Aral Gölü tecrübelerinden de faydalanılacağı kaydedildi.
Analiz safhası başladı
Projede rehabilitasyon çalışmalarına başlamadan önceki kritik adım olan analiz safhasına geçildi. Bu safhada toprak ve su kaynaklarının niteliğini belirlemek için 49 farklı numune alınarak analiz edilecek. Toprak analizlerinde bünye (satürasyon), tuz, pH, kireç, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum, organik madde, demir, mangan, çinko ve bakır gibi elementlerin yanı sıra ağır metal analizleri (Cd, Co, Cr, Pb, Ni) yapılacak. Su analizlerinde ise klorür, karbonat, bikarbonat, sülfat, sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve bor gibi anyon ve katyonların yanı sıra bazı ağır metaller (As, Cr, Cu, Ni, Zn, Pb, Cd, Hg, Fe, Al ve Mn) incelenecek.
Analiz sonuçlarına göre bilim adamları ve uzmanların katılımıyla bu ekolojik sahanın hangi bitkisel ürün deseni kullanılarak rehabilite edilebileceği belirlenecek. Uzun yıllardır göl çevresinde gözlenen toz taşınımı ve partikül kaynaklı hava kirliliği, yüzey stabilizasyonu ve bitkisel örtü rehabilitasyonu çalışmalarıyla önemli ölçüde azaltılacak. Böylece insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkiler giderilerek, bölgenin hava kalitesi iyileştirilecek. Rehabilitasyonun bir diğer çıktısı olarak uzun süredir çorak ve boz görünümdeki kuruyan göl sahasının yeniden yeşil bir peyzaj karakterine kavuşturulması planlanıyor. Bu da hem görsel kaliteyi artıracak hem de alanın ekoturizm potansiyelini güçlendirecek. Ekolojik sürdürülebilirlik açısından tuzluluğa ve kuraklığa dayanıklı bitki türlerinin seçimiyle toprağın su tutma kapasitesi ve biyolojik çeşitliliği artırılacak, erozyon riski düşürülecek. Böylelikle proje, yalnızca çevresel kirliliğin önlenmesine katkı sunmakla kalmayıp, Burdur Gölü ekosisteminin yeniden doğal döngüsüne kavuşmasını sağlayarak, bölge için uzun vadeli bir sürdürülebilirlik modeli oluşturacak.
Yorumlar
Kalan Karakter: