Bağımsız Milletvekili Adayı Hasan Subaşı, Finike'de düzenlediği toplantıda muhtarlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşla bir araya geldi. Toplantıda adaylığına ilişkin açıklamalarda bulunan Subaşı, 30 yılı aşkın bir süre siyasetin içinde bulunduğuna, ara verdiği süreçte de siyasetten kopmadığına vurgu yaptı. Bu dönemde ailesi, çevresi ve toprakla birlikte olduğunu anlatan Hasan Subaşı, "Geçmişte nasip oldu Antalya'nın önemli sorunlarının çözümünü sağladık. Siyasete ara verdik. Bugüne geldiğimizde siyasetin, hukukun, iş dünyasının, esnafın, köylünün, işçinin aciz kaldığı bir döneme girdik" dedi.
'BENDEN BİR BEKLENTİ ORTAYA ÇIKTI'
'Taşın altına elimi koymalıyım' düşüncesiyle aday olduğunu belirten Subaşı, "Ailemle çevremle toprakla mutlu bir beraberlik sürdürürken huzurum bozuldu. 'Sağlığım yerinde ise ülkemin sorunları varsa taşın altına elimi koymalıyım' diye düşündüm. Tüm Antalya'yı dolaştım. Benden bir beklenti olduğu, siyaseti bırakamayacağımız sonucu çıktı ortaya. 'Uzlaşmacı kişiliğin ile üzerine düşeni mutlaka yapmalısın, siyaseti bırakamazsın' görüşü hakim oldu. Dolayısıyla kolları sıvama gerektiğine kanaat getirdim" dedi.
'İÇ HUZURUM KALMADI'
Siyasetin hiç bu kadar çözümsüz noktada olmadığını vurgulayan Subaşı, "Hiç bu kadar uzlaşmaz noktaya geldiğini görmedim. Siyasetin çözüm üretemediğini çözümsüz kaldığını, aciz kaldığını, partilerin bu kadar dibe oturduğunu, demokrasinin, adaletin bu kadar hırpalandığını, çiftçinin bu kadar dibe vurduğunu, küçük esnafın, dar gelirlinin, işçinin, sendikaların bu kadar zayıf düştüğünü hiç görmedim. İç huzurum hiç kalmadı. Ülkemi, çocuklarımı, torunlarımı düşünüyorum. Ali Koç bile 'çocuklarımın geleceği için endişe ediyorum' demeye başladı" diye konuştu.
Parlamentonun işlemez hale geldiğini kaydeden Subaşı, şöyle dedi:
"Siyasetin çözüm olduğunu biliyoruz fakat bu kadar çözümden uzak kalması birçok konuyu hastalıklı hale getiriyor. Parlamento işlevini göremez hale geldi. Neden? Burhan Kuzu çok güzel izah etti. Başkanvekillerinin parmağına bakarız. Parmağı kalkıyorsa kaldırırız. İndiriyorsa indiririz. Siyaset bu noktaya gelmişse bizi temsil edecek milletvekillerimiz, liderlerin cebinden çıkan listelerden önümüze koyuyorsa 'bunlar iyi parmakçılardır bunları seçin' deniyorsa toplum hem partilerden, siyasetten soğur hem de parlamento iş yapamaz ve hastalıklı hale gelir. Tıpkı bugün olduğu gibi."
Yorumlar
Kalan Karakter: