Hasan Akıncıoğlu döneminde; bırakın gazetecileri, yöneticiler dahi transferden imza atıldıktan sonra haberdar olurdu.
Gültekin Gencer döneminde ise, değil yönetici, kulübün mutfağında çalışan personele sorsanız, kiminle görüşüldüğünü isim isim size anlatır.
Geçtiğimiz yıl, Gültekin Gencer’i en fazla eleştirdiğimiz konuların başında bu geliyordu. Bütün transfer görüşmelerini Kap’a bildirir gibi Twitter’den bildirdi. Hatta gerçekleşmeyen transferi bile gerçekleşmiş gibi duyurdu. Sırf bu yüzden taraftardan, camiadan çok fazla tepki gördü. Hele bir de sezon sonunda takım küme düşünce, Başkan Gencer’e yükselen sesler daha da arttı.
Genel kurul da, koskoca Antalya’da bir tek adayın çıkmaması nasıl bir ayıpken, Gültekin Gencer’in ‘Düşürdüğüm gibi çıkartacağım’ demesi ve göreve yeniden talip olması da bir o kadar cesaret işiydi.
‘Geçtiğimiz yıllarda yaptığım hatalardan ders aldım’ diyen Başkan, yeni umutlarla lige başladı. ‘Gültekin Gencer, eski hatalarından ders aldı, artık aynı hataları bu sezon tekrarlamaz’ derken, transferin son gününde bizlere yine eski başkanı hatırlatan bir gelişme yaşandı. Başkan Gencer, TV programında sanki Messi’yi transfer edermişçesine transfer sözleşmesini imzalaması yine tepkilere neden oldu. Belki de dünya futbolunda yine bir ilki gerçekleştirdi ve Gökhan Karadeniz’in sözleşmesini canlı yayında attı.
Başarı; aldığınız kiralık oyuncunun sözleşmesini canlı yayında atmak değildir. Esas başarı Antalyaspor’da çıtayı yükseltmektir.
Her anlamda.
Hem tesis anlamında, hem sportif başarı anlamında.
Bugün ‘şov’ yaparak getirdiğiniz Gökhan yada herhangi bir oyuncu, 3 maç oynadıktan sonra paramı alamıyorum diye gittiği zaman akıllarda; yaptığınız şov değil, kötü anılar kalır.
Yorumlar
Kalan Karakter: