Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Genel Sosyoloji ve Metodoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Suat Kolukırık, öğrencilerin dersleri kadar sosyalleşmesine de önem verilmesi gerektiğini söyledi.
Kolukırık, "Aile Yılı" kapsamında Milli Eğitim Bakanlığının hem değerler açısından hem dayanışma bağlarını geliştirme hem de yeni teknolojik gelişmelere ulaşma noktasında aile endeksli değerler eğitimi modelini ortaya koyduğunu ifade etti.
Bireylerin yalnızlığının ve birbirinden kopuk olmasının sosyal çöküşü beraberinde getirdiğine dikkati çeken Kolukırık, insan hayatında okulun her zaman en önemli referans kaynağı olduğunu vurguladı.
Kolukırık, eğitim ve diploma noktasında gereken hassasiyetin gösterilmesinin önemli olduğunu ancak çocukları sadece okula giden varlıklar olarak düşünmenin yanlış olduğunu dile getirdi.
Okulların yılın belirli aylarında açık olan kurumlar olduğunu belirten Kolukırık, çocuğun okul dışı etkinliklerle de desteklenmesi gerektiğini anlattı.
Bu noktada ailelere ve okul yönetimine çok fazla sorumluluk düştüğünü ifade eden Kolukırık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yerel yönetimler, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığının artı faaliyetlerinin olması gerekiyor. Çocuğun boş zamanlarında, hafta sonlarında ve tatillerde, onları bir araya getirebilecek, farkındalıklarını artırıcı, sosyal medyadan uzak tutucu birtakım kültürel, sportif ve sanatsal faaliyetler yürütülmesi çok önemli. Çocuğu evde izole şekilde sadece ders çalıştırdığınız zaman matematiği, fiziği bilen ya da bazı şiirleri, filozofları ezberlemiş bireyler karşımıza çıkıyor ama insan olmak, empati yapmak, merhamet göstermek, sevgiye de sahip olmak demektir. Dolasıyla okul dışı aktivitelerinin en az okul başarısı kadar desteklenmesi konusunda adımların atılması gerekiyor.

"Aile, sosyal varlık olan insan için son kale"
Suat Kolukırık, yapılan bir araştırmaya göre, 18-24 yaş aralığındaki gençlerin yüzde 40'ından fazlasının kendisini yalnız hissettiğini aktardı.
Bunun çok yüksek bir oran olduğunu söyleyen Kolukırık, "Bir araya gelinmiyor. Özellikle Kovid-19 salgını sonrası dönemde bu toplumsal sorun olarak karşımızda yer alıyor. Bir araya gelici, dayanışmayı artırıcı, güveni tesis edici eğitim modüllerinin gençlere mutlaka aşılanması gerekiyor." dedi.
Kolukırık, Türk toplumunun çok büyük bölümünün artık büyükşehirlerde yaşadığına ve apartman yaşam biçimine evrildiğine işaret ederek, ülkede yalnız yaşayan insan sayısının 5,5 milyon olduğunu, bunun 1,5 milyonunun artı bir dairelerde yaşadığını anlattı.
Bunun yalnızlığı artırdığını, doğum oranlarını düşürdüğünü dile getiren Kolukırık, "Aile, sosyal varlık olan insan için son kale. Onu bir arada tutan, ona sahip çıkan, ona değer katan, toplumun olumlu ya da olumsuz yanlarını öğreten yegane kurum ailedir." diye konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: