Sonbahar depresyonu olarak adlandırılan bu durum özellikle kış aylarında gündüz sürelerinin oldukça azaldığı İskandinav ülkelerinde oldukça sık görülüyor. Araştırmalara göre kadınların, erkeklere göre daha fazla yakalandığı sonbahar depresyonundan kurtulmak için yapmamız gerekenleri Psikolog Ufukcan Arslan anlattı.
Sonbaharın gelmesiyle güneş ışığının yetersizliği nedeniyle melatonin (uyku hormonu) üretiminin artış göstermesiyle bireylerde daha çok uyuma isteği ve yorgunluk belirtilerinin ortaya çıkabileceğini belirten Psikolog Arslan, bu oluşan durumun nöropsikolojik bir etmen olduğunu ve bireyler üzerinde depresif bir ruh haline sebebiyet verdiğini aktardı. Sonbahar mevsiminin gelmesiyle ağaçların sararması, havanın koyu renkli bir hal alması gibi durumların bireyler üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olduğunu ve olumsuz hava şartları neticesinde bireylerin daha az dışarı çıkmasıyla sosyal kısıtlılığın ortaya çıktığını aynı zamanda bu durumunda psikososyal ve çevresel bir etmen olarak bireyleri olumsuz etkileyebileceğini belirtti.
Sonbahar depresyonunun belirtilerini en aza indirmek için bireylerin hareketsizliğe karşı adım atmasının önemini vurgulayan Psikolog Arslan, bireylerin kendilerine günlük rutinler oluşturmasıyla psikolojik sağlıklarının olumlu etkilenebileceğini belirtti. Sosyal bağlantıların ruh sağlığı üzerinde büyük bir etkiye sahip olduğunu belirten Psikolog Arslan, sağlıksız beslenme alışkanlıkları yerine düzenli ve sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinilmesi, günde en az 7-8 saat uyuyarak, uyku kalitesinin arttırılması, çeşitli spor etkinlikleri ve sosyal aktivitelere katılım sağlanması ile birlikte sonbahar depresyonu belirtilerinin azalacağını belirtti.
Yorumlar
Kalan Karakter: