Hesaplar, kitaplar yapılıyor…
Toplanıyor, çıkarılıyor, çarpılıp, bölünüyor…
Kol sıvayanların yürekleri gümbür gümbür gümbürdüyor, cümle alem duymayacasına.
Yerlerinde duramıyor, içlerinin pır pırından.. .
Şimdilik… Kısa bir süreliğine…
Kendilerine yakın buldukları ile müşavereleşiyorlar…
Kahvaltı... Yemek toplantıları tenha mekanlar seçilerek yapılıyor…
Ne zaman ki vakti kerahatı geldi…
Zaman daralmaya başladı…
Bir bir çıkacaklar ortaya…
Vakitsiz öten horoz durumuna düşmemek…
Yıpranmamak, yıpratılmamak için…
Rakip gördüklerini kolaçan etmekten geri durmadan…
…
Sözünü ettiğimiz, önümüzdeki genel seçim...
Yani, milletvekili aday adaylığı hazırlık çalışmaları…
Yerel seçimler olsaydı..
O… Hooo…
Kapılar şu ana dek en az 10 kez çalınmıştı…
Yapılan genel seçimler olunca, ağır ağabey havasında şimdilik…
Oy verecek vatandaşlarla, şuan için hiç mi hiç ilgisi, ilintisi yok…
O nedenle hane kapıları aşındırılmıyor.
Tasa, kaygı; öncelikle partinin kent yönetimi, ardından genel merkez…
Göze girmek gerekiyor…
Aday adaylıktan adaylığa terfi etmenin olmazsa olmazı…
Bu ilk aşama en zor olanı…
…
Adaylık kesinleştikten sonra…
Atlatılması gereken ikinci aşama daha da önemli…
Sıralamada seçilebilir yere gelebilmek .. .
Daha doğrusu, gösterilmek.
İşte bu atlatılması gereken en büyük vartalardan biri.
Atlatıldı mı, gayrısı teferruat…
‘Gel keyfim gel’ havası…
Seçmene gelince, iş kolay…
Ne de olsa arkalarında partileri var…
…
Parti, ilkeleri, kural ve prensipleri…
Partiye bağlılıkları…
Eğer sıralamada seçilecek yerdeler ise, olmazsa olmazlarıdır...
Yok, eğer seçilemeyecek yerdeler ise…
Çalışıyor gibi gözüküp, kaytarmalar başlar…
‘Kazanacak yerde olan çalışsın’ havası hakimdir.
Sıralamaya bile girememişlerse…
O zaman seyreyleyin gümbürtüyü.
Bir yolu bulunup, küsüverilir…
Öyle ya, hakları yenmiştir, tam dillendirmeseler de...
Öyle çok, ‘hoppala’ dedirtecek şeyler yaşanır ki, dudak uçuklatan…
Bırakın biz seçmenlerin, şeytanın bile aklı şaşar alim Allah…
….
Bu saydıklarımız, bağımlı adaylarla ilgili olmuş, olan ve olacaklar.
İşin bir başka boyutu da, bağımlıların dışında, bağımsızlar…
Bağımsız milletvekili adayları…
Mangal kadar yürek ister bağımsız adaylıkta…
Özellikle batı illerinde…
Çok ama çok tanınan…
Çok ama çok sevilen…
O kentin olmazsa olmazı olacak ki, seçilebilme şansı olsun…
Öbür türlü, ‘bölen’ olarak algılanır…
Tabi, Doğu, Güneydoğu’da farklı…
Toplu, blok oyları olur genelde bağımsız adayın...
‘Ver’ denilince, verilir oylar…
El mahkum, el mecbur kabilinde.
…
Bu genel seçimler daha farklı…
Hoş, her genel seçim döneminde söylenir ya…
Bu dönem kutuplaşma çok büyük…
Birçok seçmen, ‘ufak tefek kırgınlık ve alınganlığın dışında’ adaya, kimliğine bakmayacak gibi…
‘Feşmekan parti kazanmasın’ için, çar naçar oy kullanacaklar, içlerine tam olarak sindirmeseler de.
‘Kısmen olsun’ kendilerine yakın buldukları partiye verecekler oylarını.
Bu kez, fanatiklerinin dışında, ‘baraja takılır düşüncesiyle’ diğer partiler yine sıfırlı oylara mahkum olacak gibi.
Ufukta, Yunanistan’da olduğu gibi, fırtınalar koparacak lider de henüz yok…
Bir kez daha olanla yetinilecek...
Her seçimde olduğu gibi, bu seçimde de ‘’oylarımız yerini bulacak mı?’’ kaygısı yoğun bir şekilde yaşanacak…
Düzgün sayım yapılıp, yapılmayacağı...
Bir partinin oyunun, başka bir partiye gidip, gitmeyeceği tasasına düşülecek…
‘’Gizli, kapaklı işler olursa’’ algısı seçmenleri gerdikçe gerecek...
Dünyanın gelişmekte olan bir çok ülkesinde olduğu gibi…
…
Bu arada;
Adaylık için hazırlanan bürokratları da unutmamak lazım…
Çoğunlukla, işleri onda olanlarca pohpohlanıp, özendirilir adaylık için…
Sonu malum…
Kimileri de aday adaylıkla ikbal peşindedir…
Kimi işsizlerinde gündeminde adaylık…
Özellikle iktidar partisinden adaylığı tercih ederler…
Sıralamaya bile girememek ne gam…
‘’Partimizin aday adayıydım’’ demelerinin bile kapılara anahtar olacağı ayırdındalar.
Yorumlar
Kalan Karakter: