SES Antalya Şube: Yeni Yayınlanan Ebelik Yönetmeliği Tekrardan İbaret

SES Antalya Şubesi Eş Başkanı Şükran İçöz açıklamasında, “Rehber ebe” olarak tanımlanan ebelerin, işe yeni başlayan ebelerin uyum süreçlerinin değerlendirilmesinde, vajinal doğumu teşvik eden uygun oryantasyonları başarıyla tamamlayan yardımcı ebe olarak tanımlanmasına tepki gösterdi. İçöz, “Adı konmamış şekilde zaten bu görevi üstlenen ebeler varken bu tanımla liyakat gözetilmeden yapılacak görevlendirmelerinin yeni ‘’idari kadrolara’’ yetki vermekten öteye geçmeme riskini de beraberinde getirmektedir. Tamamen pro-natalist politikaların eseri olan bu yönetmelik ebelik mesleğinin bugün karşı karşıya kaldığı kronik sorunları görmekten uzaktadır” dedi. 

Sorumluluk Ebelere Yükleniyor

“Uzun yıllardır gebeliğin tıbbileştirilmesinin sonucu olarak, artan sezaryen sayılarının önüne geçemeyen sağlık otoriteleri vajinal doğumu teşvik etmek sorumluluğunu ‘’hekimin kontrolünde’’ ebelere yüklemektedir.” diye belirten İçöz, Sağlık Bakanı’nın konuşmalarında bu sorumluluğu zaten ebelere yüklediğini belirterek, “Ebelerin, topluma sağlık eğitimi verme ve danışmanlık yapma gibi önemli bir sorumluluğu vardır. Anne ve babalığa hazırlık amacıyla verilen doğum öncesi eğitimden, jinekoloji, aile planlaması çocuk bakımına kadar uzanan sorumluluklar da ebenin görevleri içinde yer alır” diye belirtti.

Ebeler İçin Ayrıcalıklı Bir Rol Tanımlanmamaktadır

İçöz, ebelik mesleğinin halk sağlığındaki rolünün öneminin kavranamadığı yönetmelikle beraber, meslek tanımları kargaşasına da bir yenisinin eklendiğini belirtti. Ebelik mesleğinin sadece üreme ve yeni doğan sağlığı ile alakalı dar bir çerçeveye sıkıştırmanın, bütünlüklü ve koruyucu bir sağlık hizmeti yürütme çabasının olmadığını gösterdiğini dile getirerek “Aile sağlığı merkezlerindeki görev tanımları hekim merkezli, talep yönlü model içinde ebeler için ayrıcalıklı bir rol tanımlamamaktadır” dedi.

Ebelik Eğitiminin Niteliği Düştü

Ebe yetiştiren fakülte sayılarının niceliğe odaklandığını, kalabalık ve alt yapısı yeterli olmayan bölümlerde eğitimin niteliğinin düştüğünü ve uygulama alanlarının yetersiz kaldığını belirten İçöz, “Çoğu ebelik öğrencisi birinci basamağı görmeden mezun oluyor. Tıp fakültelerinde olduğu gibi uygulama ve eğitim imkânları düşünülmeden açılan ebelik okullarından mezun olan öğrenciler yeterli mesleki beceriye sahip olamıyor.” dedi.

Güçlü mesleklerin güçlü sağlık sisteminin garantisi olduğunu,  kadın üreme, cinsel sağlık, bebek ve çocuk sağlığı aynı zamanda halk sağlığının korunması kapsamında oldukça geniş sorumlulukları olan ebelik mesleğinin güçlenmesinin, güçlü akademik kadrolarla ve uygulama becerisi kazanılması ile mümkün olacağını belirtti.