Antalya’nın tarihi merkezlerinden biri olan Kaleiçi, yalnızca taş sokakları, Osmanlı evleri ve surlarıyla değil; aynı zamanda içinde barındırdığı saklı tarihî hazinelerle de dikkat çekiyor. Bu kıymetli değerlerden biri, belki de pek az kişinin bildiği bir türbe: Osmanlı Padişahı II. Bayezid’in eşi ve Şehzade Korkut’un annesi Nigâr Hatun’un kabri.
SARAYDAN ANADOLU’YA, SESSİZ BİR YOLCULUK
Nigâr Hatun, Osmanlı tarihinin gölgede kalmış kadın figürlerinden biri. 1450 yılında doğduğu tahmin edilen Nigâr Hatun’un saraya cariye olarak girdiği, zamanla II. Bayezid’in eşi olduğu ve Osmanlı’nın önemli şehzadelerinden Korkut ile Fatma Sultan’ı dünyaya getirdiği biliniyor.
Yavuz Sultan Selim’in kardeşi olan Şehzade Korkut, Manisa’dan sonra Antalya’ya sancak beyi olarak atandığında, annesi Nigâr Hatun da onunla birlikte bu şehre taşındı. Bu yolculuk, Nigâr Hatun’un hayatının son durağı olacaktı. 1503 yılının Ramazan ayında Antalya’da hayatını kaybeden Nigâr Hatun, burada ebedi istirahatgâhına kavuştu.
TÜRBESİ MEVLEVİHANE BAHÇESİNDE
Nigâr Hatun’un mezarı, Antalya Kaleiçi’nde yer alan tarihi Yivli Minare Camii’nin yakınındaki Mevlevihane bahçesinin güneydoğu köşesinde bulunuyor. İlk olarak mütevazı bir mezar olarak yapılan bu yer, zamanla türbeye dönüştürüldü. Tarihi değeri ve manevi atmosferiyle dikkat çeken türbe, yaklaşık 5 yıl önce restore edilerek yeniden halkın ziyaretine açıldı.
Restorasyon sürecinde türbe orijinal dokusuna sadık kalınarak yenilendi. Türbenin taş işçiliği, sade mimarisi ve çevresindeki yeşil alan, ziyaretçilerine huzurlu bir atmosfer sunuyor. Günümüzde hem tarih meraklılarının hem de Antalya’da Osmanlı izlerini arayan ziyaretçilerin uğrak noktalarından biri haline gelmiş durumda.
TARİHİN UNUTULAN YÜZLERİNDEN BİRİ
Nigâr Hatun’un hayatı hakkında detaylı bilgi bulunmasa da, Osmanlı sarayında edindiği konumu, çocukları ve özellikle Şehzade Korkut üzerindeki etkisi, onun ne denli önemli bir figür olduğunu ortaya koyuyor. Nigâr Hatun’un adı tarih kitaplarında çok sık geçmese de, türbesi bir annenin oğluna duyduğu bağlılığın ve Osmanlı kadınlarının devlet geleneği içindeki görünmez gücünün bir sembolü olarak karşımıza çıkıyor.
Şehzade Korkut'un trajik sonuyla bilinen hayatı da annesiyle Antalya’da geçirdiği bu dönemde şekillendi. Hanedan üyelerinin anneleriyle birlikte sancak bölgelerine gönderilmesi, Osmanlı’da annelerin hem danışman hem destek rolü üstlendiğinin önemli bir göstergesi.
KALEİÇİ’NİN GİZLİ HAZİNESİ
Kaleiçi, yalnızca Roma ve Bizans dönemlerine ait kalıntılarıyla değil, Osmanlı’nın izlerini taşıyan yapılarıyla da geçmişe açılan bir kapı niteliğinde. Bugün yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği bu bölgede, Nigâr Hatun Türbesi gibi kıymetli yapılar çoğu zaman gözden kaçabiliyor. Ancak yapılan son araştırmalar, tarihi belgeler ve restorasyon çalışmaları sayesinde bu değerli yapılar gün yüzüne çıkarılıyor.
Nigâr Hatun Türbesi, Yivli Minare Camii ve Mevlevihane’nin hemen yanında, Kaleiçi’nin içinde yer alıyor. Ziyaretler ücretsiz olarak gerçekleştirilebiliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: