Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB)’in düzenlediği ekonomi sohbetleri programı gerçekleştirildi. Programa konuşmacı olarak Profesör Doktor Emre Alkin, Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım katıldılar. Bu isimlerin yanı sıra BAİB Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu, ANSİAD Başkanı Ercan Özbek, Antalya’nın önde gelen iş insanları ve çok sayıda davetli katıldı. Alkin ve Yıldırım 2023 yılının ekonomik anlamda nasıl geçtiğini ve 2024 yılının neler getireceği hakkında önemli bilgiler verdiler.
Programın açılış konuşmasını yapan Başkan Çavuşoğlu: ‘‘ Bu önemli etkinliğe katılan herkese çok teşekküre diyorum. Ekonomi sohbetleri anlamında çok değerli iki konuğumuz bize çok değerli bilgiler ermek için buraya geldiler. Onlara da çok teşekkür ederim’’ diye konuştu.
Kentlere göç artıyor
Profesör Doktor Emre Alkin konuşmasında: ‘ ‘ Milyarlarca insan son yıllarda kentlere göç ediyor. Bunun yanı sıra 65 yaşın üzerindeki insan oranı nüfus oranına bakıldığında çok artıyor. Ayrıca nüfus artış oranları da düşüyor. Dünya iklim raporlarına bakıldığı zaman da deniz su seviyesinin de çok arttığını görüyoruz. Ancak artan bu seviyesine rağmen biraz önce bahsettiğim gibi milyarlara insan birçoğu deniz ve su kenarında olan şehirlere göç ediyor. Bu ciddi bir problemin başlangıcıdır’’ ifadelerini kullandı.
İklim değişikliği enflasyonu vuruyor
‘’Faizleri yükselterek mücadele ettiğimiz enflasyon dünyanın doğal afetleri sebebiyle de artıyor’’ diyen Profesör Doktor Emre Alkin: ‘’ Yani faiz artımı boşa gidiyor da olabilir. Kuzey buz denizini kullanmayı düşüncesi yaygınlaşmaya başladı. Bunun yanı sıra kuraklık sebebiyle panama kanalındaki günlük geçiş sayısı yüzde 50 düştü. Bunlar talepten bağımsız olarak enflasyonu tetikleyen etmenler. Bu etmenler bizim ekonomimiz direkt olarak etkiler. Bu doğal efektlerin ve iklim değişiklinin önemini ve bize olan etkilerini net olarak görebiliriz. Bunun yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti’nin tamamında Stockholm kentindeki fiber optik kabloların yarısı uzunluğunda fiber optik kablo var. Dijital çağda iletişimin ve internetin önemini söylemeye gerek yok. Böyle bir dünyada iletişim ve teknolojinin önemini çok iyi kavramamız gerekiyor. Bu yatırımlara önem vermemek dünyanın gerisinde kalmamız anlamına gelir’’ diye konuştu.
Seçimlerden sonra dolar yükselecek
‘Faizi düşüreceğiz enflasyonu düşüreceğiz’ kanısı hiçbir zaman tutmayacak bir sistemdi. Bin yıllardır pratikte olmadı. Olamaz böle bir şey. Bunun yanı sıra piyasaya sürekli müdahale edilen bir ortamda verilen istatistik ve bilimsel verilerin de bir anlamı olmaz. Seçimlerden sonra dolar artacak. Ancak bu 1 Nisan sabahı düğmeye basılmış gibi olmayacak. Bir anda fırlamayacak. Yani umarız öyle olur. Ama sistem bu şekilde devam ederken bir yerde patlak verecek. 1 Nisan’dan sonra illa ki dolar yükselecek. Çünkü bu matematik yüz yıllardır şaşmadı ve korkarım ki yine şaşmayacak. Ne kadar olur diye soruyorlar bana. Bunun bir üst seviyesi yok. Geçen sene dolar 19 liraydı. Şu an 31 lira. Nerde duracağını yada durup durmayacağını kim bilebilir ki?’’ ifadelerine yer verdi.
Ülke kurulurken tarımın önemi biliniyordu
Tarım hakkında konuşmak için söz alan tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım ise: ‘‘1927 yılında nüfusun yüzde 80’i köylerdeydi. Bu köylerdeki kişileri çiftçi yapabilmek için büyük çabalar sarf edildi. Büyük yatırımlar yapıldı. Vergiler kaldırıldı. Tarım kanunları çıkarıldı. Toprak mahsulleri ofisi kuruldu. Bunlar hep üretimin öneminden yapıldı. Bunlar güzel şeylerdi. Ancak çeşitli dalgalanmalardan sonra 1980’lerde tarımın ekonomiye yük olduğu kanısı yaygınlaştı. Bu gerçekten bir kırılma noktasıydı. Sanayileşelim tarım ile büyüyemeyiz algısı oluştu. Sanki Türkiye’de bir tane tarla var burada ya patates yetiştireceğiz ya araba üreteceğiz. Her ikisini de yapabiliyor olmak kimsenin aklına gelmedi. Kaldı ki sanayi de iyi bir noktada da olamadık’’ diye konuştu.
Tarım bakanı sürekli değişmemeli
‘’2012’den sonra sürekli tarım bakanı değiştiriliyor’’ diyen Ali Ekber Yıldırım: ‘‘ Tarım ve eğitim gibi konular uzun vadeli programlarının sonuç vereceği mevhumlardır. Ancak biz nerdeyse her sene tarım bakanı değiştiriyoruz. Hükümet, cumhurbaşkanı aynı ama tarım bakanı değiştikçe sürekli tarım politikası değişiyor. Bu çok yanlış, bir sonuç alınmadan sürekli sıfırdan başlanıyor. Uzun vadeli, planlı ve programlı şekilde hareket edilmedikten sonra tarımdan çok başımız ağrıyacaktır’’ dedi.
Ahmet Kayahan