Diğer kentlere baktığımızda il ve ilçe geneli iktidar partisinin yönetimindedir. Ancak her ne kadar TBMM’de çoğunluk AKP’de olsa da bürokrat olarak görev yaptığınız kenttin yerel yönetimde siyasi yapısı sizin görev yapma sürenizden tutun da, yapış şeklinize hatta nasıl anlattığınıza kadar önem taşır.
İLKLERİ YAŞAMAK
25 yıllık meslek hayatım boyunca siyasi dengelere şöyle bir baktığımda özellikle önümüzde genel seçim öncesi bir ilki yaşadım.
Hepimizin bildiği gibi Devlet ile Hükümet birbiriyle ilintili ama birbirinden ayrı değerlendirilmesi gereken olgulardır.
Devlet her zaman kalıcıdır. Bu kalıcılık da beraberinde sürekliliği getirir.
Hükümet ise, iktidardır ve geçicidir.
Birisini han, diğerini hancı olarak kabul edebiliriz.
Ancak, ülkemizde artık han ile hancı birbirine girdi.
Neden mi?
HERKES ADAY OLMAK İSTİYOR
Genel seçim sürecinde Türkiye geneline şöyle bir baktığınızda milletvekili aday adayı olmak isteyenlerin geneli neredeyse devlet kademelerinde görev yapan memurlar…
Devletin tepesi neredeyse boşaldı. Genel müdürler, büyükelçiler, müsteşarlar, bakan yardımcıları aday adaylığı başvurusu için adeta yarışa girdi.
ANKARA’DA BÜROKRASİ KİLİTLENDİ
Hatta bu istifalar nedeniyle Ankara adeta kilitlendi. Siyasetle hiçbir ilgisi olmayan bir arkadaşım geçtiğimiz gün Ankara’dan beni aradı…
Bürokraside işimizi yaptıramıyoruz. Gümrük’te işlemler durdu diyor…
Sebebi de, Gümrük’ün başı istifa etmiş, onunla birlikte yardımcıları en alt kadroya kadar neredeyse milletvekili olmak için istifalarını vermiş. Ankara’da işlem yapacak memur da vekil konumunda bekliyormuş…
Ankara’da seçime kadar bürokrasi durmuş!
DOKUNULMAZLIK ZIRHI
Türkiye’de ilk kez MİT Müsteşarı görevinden istifa edip, milletvekili aday adayı oluyorsa da gerisini siz düşünün artık!..
Peki, böylesi durum karşısında sorulması gereken tek soru var.
Devletin tepesinin bu kadar siyasallaşmasına gerek var mı?
Yoksa herkesin bir dokunulmazlık arzusu mu var?
Sizce?..
Yorumlar
Kalan Karakter: