Salı Sanayici ve İşadamları'nın Antalya Tenis İhtisas Kulübü'nde yapılan toplantısında ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, son bir yılda Türkiye’nin yaşadığı olumsuzluklara rağmen ülke ekonomisinin dinamik olduğunu belirterek, sadece büyük firmaları baz almadan küçük esnafın da desteklenmesini ve yurt dışındaki Türkiye imajının düzeltilmesi gerektiğinin altını çizdi.
DEMOKRASİ DEDİĞİMDE TEPKİ GÖSTERDİLER
30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlayarak sözlerine başlayan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, yaşanılan bu süreçte demokrasinin ne kadar önemli olduğunun anlaşıldığı belirterek, “Ben başkan olalı aşağı yukarı 21 ay oldu. Her konuşmamda demokrasiye vurgu yapıyorum. Türkiye’nin birlik, beraberliğine, uzlaşmasına vurgu yapıyorum. Maalesef çoğu zaman da yanlış anlaşıldım. Ben demokrasi dedikçe muhalefet yapıyorum sanıldı. Gerçekten ülkenin bu birlik ve beraberliğe çok ciddi ihtiyacı var. Bir şer başımıza geldi, bundan hayır çıkarmak lazım. Bunun adı Yenikapı ruhu mu olur? Yoksa başka bir şey mi denilir bilmiyorum ama bu birlik ve beraberliğe çok ihtiyacımız vardı. Demokrasinin, özgürlüklerin ne anlama geldiğini 15 Temmuz akşamı hepimiz daha iyi anladık. 15 Temmuz akşamı ben Ankara’daydım. Hayatımda öyle bir gün geçirmedim. Ankara’da resmen bir savaş vardı. Ne olduğunu başta anlayamadık ama sonradan anladık. Ben başta IŞİD tehdidi var sandım. Meğerse başka bir tehdit altındaymışız” şeklinde konuştu.
TEK SORUN TURİZMDE DEĞİL
Çetin, yaşanan kriz döneminde başından beri Antalya için özel gündemle toplanılması gerektiğini belirterek,“Bunu başaramadık. Hatta Mehmet Şimşek’in sözü vardı. 3. ayda geliriz demişti. Maalesef o zaman olmadı. Ama ondan sonra Antalya için ciddi yaptırımlar, destekler gündeme geldi turizmle ilgili. Tabi bunları isterken sadece turizme istiyormuşuz gibi olduk. Biz sadece turizme falan istemiyorduk bunu. Bizim asıl derdimiz ekonominin tamamı ve Antalya’daki diğer esnaflardı. Şu an ATSO’nun 42 bin tane üyesi var bunun 30 bini faal. Faal olmayanlarda nedir? Borcu olanlardır. Bizimde toplamda turizme ve tarıma baktığımızda ekonomimiz onlara bağlı” şeklinde konuşarak tek sorun turizmdeymiş gibi yansıtıldığını söyledi.
VERİLER GÜN GEÇTİKÇE KÖTÜLEŞİYOR
“Turizme verilecek her türlü desteği Antalya ekonomisine verilecek destek gibi gördük.” diyen Çetin sözlerine şöyle devam etti, “Turizm tarafı Antalya ekonomisindeki tüm diğer sektörleri de büyük oranda ilgilendiriyor. Verilen desteklerin bana göre çok fazla faydası olmadı. Banka borçlarında, büyüklerinki ertelendi ama önemli olan küçük işletmelerin banka borçlarının ertelenmesiydi. En büyük tepkiyi oradan alıyoruz. Antalya’nın çok büyük finans kaynaklarına ihtiyacı var. Artık finansla ilgili bir şeyler yapılması gerekiyor. Yeni kanun hükmünde kararnamelerde çıktı aslına afet diye. Antalya için yaşanılan süreç bir afettir. Elimizdeki veriler gün geçtikçe kötüleşiyordu. Bugün geldiğimiz noktada daha da kötü.” Antalya’nın karşılıksız çekte ilk defa İzmir’i geçtiğini söyleyen Çetin,“İzmir ticaretini Antalya’nınkiyle karşılaştırın herhalde 4 katı falan. Karşılıksız çekte rakamsal olarak İzmir’i geçmiş durumdayız. Geçen seneye oranla yüzde 48 artmış karşılıksız çekte. Bu Antalya ekonomisine dair önemli göstergelerden birisidir.” dedi.
GERÇEK İSTİHDAM KAYBI 100 BİN
Çetin, Şubat ayında sosyal anlamda ekonomik kriz raporu hazırladıklarını ve araştırmaya göre istihdam anlamında çok ciddi sıkıntılar yaşanacağı verilerine ulaştıklarını belitti. Çetin, istihdamın sert şekilde düşeceğini öngördüklerini söyleyerek, “Keşke bu konuda yanılsaydık. Haziran ayı verilerinde 70 bin civarında kayıp var istihdamda. Bunun büyük bir kısmı turizmden,bir kısmı tarımdan. Bu sene başka bir handikap var. Asgari ücretin artmasından dolayı kayıt dışında ciddi bir artış var. Kayıt dışına bir kayma var. Esasında doğru veri 70 bin falan değil. Bu sene istihdam kaybı 100 bin civarında. Bu 100 binin ekonomiye büyük bir zararı var. Bu sene Antalya için ne olması gerekiyorsa hepsi üst üste oldu. Darbeyle karşı karşıya kalmış bir ülke görünümü, gerçekten Türkiye’nin görüntüsünü 3. Sınıf bir Afrika ülkesi konumuna getirdi” dedi.
İMAJI DÜZELTMEK LAZIM
Çetin, “Meclislerde söylenmesi gerekenin bana göre yüzde 30’unu söylüyoruz. O bile yanlış anlaşıldı. Ama bunlar gerçeklerimiz. Bu seneyi kaybettik. Önümüzdeki yıl ciddi bir çalışma yapmamız lazım. Şimdi bir kampanya başlattık. Herkes bir kampanya başlattı. Büyükşehir Belediye Başkanımız 4-5 ülkeye gitti. Çalışmalar yapıyor. Çalışma yaparken burada bir bomba patladı mı hepsi boşa gidiyor. Onun için bu görüntüden çıkmamız lazım. Ve çok ciddi imaj çalışması yapmamız lazım. Kurumların küçük çalışmaları değil, devletin, hükümetin özellikle imaj çalışmasına ihtiyacımız var. Bizim yurt dışı basınında Türkiye imajı ile ilgili ciddi adımlar atmamız gerekiyor. Şimdi çalışmalar başladı ama bunların çok daha önceden yapılması gerekiyordu. Rusya uçağının düşürülmesinden sonra yapılması gerekiyordu. Putin çok iyi yaptı bunu. 1000 tane gazeteciyi topladı Dünya’da bizim aleyhimizde açıklama yaptı. Biz o zaman becerememiştik. Şimdi darbe girişiminden sonra yavaş yavaş yapmaya başladık” şeklinde konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: