İHRAÇ BİZİ ENGELEMEZ
-Ülkücü kanat denildiğinde Antalya’da ilk akla gelenlerden isimlerdin birisiniz. Ama son yaşanan ihraç olayından sonra partiden ilişiğiniz tamamen kesildi. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Eski ülkücü tabirini hiçbir zaman kabul etmedik. Yaşıyorsan, kendini halen ülkücü hissediyorsan öylesindir. Ama farklı yerlere gitmiş, farklı yerlerde siyasetini devam ettiren insanlar için eski tabiri geçerli olabilir. Biz ülkücü olarak yaşamaya devam ediyoruz. İhraç bizi engellemez. Onların MHP Genel Merkezi’nin bizleri kağıt üzerinde ihraç etmesiyle, Antalya’daki seven kitlemizin gönlünden bizleri atması söz konusu olamaz. Dolayısıyla biz yaşantımıza ülkücü olarak devam ediyoruz.
NEDEN ‘EVET’ DEDİKLERİNİ BİLMİYORLAR
-Devlet Bahçeli dün başkanlık sistemini eleştirirken, bugün destek veriyor. Bu durumu nasıl açıklayabiliyorsunuz?
Olaya şuradan bakmak lazım öncelikle, 2010 yılının referandumunun il başkanı bendim. Bir ara verdik. 2015 yılında tekrar kongreyi kazandık. 2010 referandumundan bu referanduma ne değişti sorusunu bizde soruyoruz. Ne değişti de bugün MHP Genel Başkanı, -sadece genel başkanı yalnız- bu sorunun cevabını verebilecek MHP’nin bir genel başkan yardımcısı dahi yok. Bu tamamen Devlet Bey’in kendi kararı gibi gözükmektedir. Kime sorsanız, kimden dinlediysek maalesef bu konuda bize net bir açıklama yapamıyor. MHP’nin genel başkanı çıkıp ‘arkadaşlar biz bu işi şu şu sebeplerden dolayı yapıyoruz’ şeklinde hiçbir açıklaması yok. Şu an da kendi teşkilatları da bu durumdan bir haber şeklinde, sadece genel başkan evet dedi diye evet diyen bir yapı var. Sokakta anlatabildikleri hiçbir şey yok. Maalesef böyle bir süreç yaşıyoruz. Ben dahil olmak üzere Antalya’da il başkanlığı yapmış diğer arkadaşlarımda aynı şeyden rahatsız durumda. Bu bir kişinin vereceği karar değildir. Böyle bir karar verilecekse MHP Genel Başkanı, dinamiklerini toplayıp, bu insanlara bunu anlatıp en azından bir gün bile olsa anlatılması gerekiyor. Olabilir evet. Bu gerekçeleri bilelim ki bizde bu kampanya da gönül rahatlığıyla çalışalım. Artı siyaseten baktığımız zaman neye evet dediğimizi bilmeyen bir milletiz şu anda. Referanduma ülkeyi götürüyorlar ama neye evet? Bu bile benim için sebeptir. Neye evet dediğini bilmediğinden hayır deme hakkım var.
VEKİLLERİN YÜZDE 25’İ HAYIR’ DİYOR
-Onun için mi benim bir oyum var evet diyeceğim diyor?
Sayın Bahçeli vermiş olduğu bu kararda sıkıştı. Biraz da ajitasyon siyaset yapma anlamında ‘benim bir oyum var isteyen istediğini verebilir’ açıklamasını yaptı. Serbest bırakmadan ziyade ajitasyon yaparak etrafında hayır oyu verecek vekilleri toplamak amacında. Bunda da kısmen başarılı oldu diyebiliriz. Bu işler kulis arkalarında gerçekleşen işler diyebiliriz. Bizim bildiğimiz kadarıyla MHP’nin 25’e yakın vekilin hayır oyu kullanacağı bilgileri geliyordu. Ama siyaseten hem sıkıştırıldılar, hem bu ajitasyonu devreye sokmalar, adam koymalar derken yaklaşık 340 ortalama ile bunu meclisten geçirdiler. Şimdi cumhurbaşkanının imzası gerekiyor. İmzaladıktan sonra en geç 2 ay en erken 1 ay içinde seçim süreci başlayacak.
GENEL BAŞKAN DEDİ DİYE!..
-Benim bir oyum var evet kullanacağım denildikten sonra teşkilatlardaki insanların bizde evet için çalışmak zorundayız diye bir algı var. Neden böyle bir algı başladı?
Valla ilk başına baktığınız zaman bu yönetimlerde görev alan arkadaşlar biz kongreyi seçimle aldık. Ben iki sefer kongre kazandım. Ben kongre kazandığım dönemlerde il başkanı değildim. Tabanda çok ciddi tepki var. Bizden sonra, biz seçilmiş insanlardan alınıp da böyle atama ile gelen yönetimlere çok tepki var. Bu arkadaşlar ilk etapta çıktıklarında bize yönetim verdiler demeye başladılar ama sokakta hep tepki gördüler. Şuan da yeni atanan arkadaşların bunu isteyerek, severek, bu referandumda evet oyu vereceklerini ya da çalışacaklarını sanmıyorum. Genel başkan dedi diye bir kısmı verecek, bir kısmı da vermeyecek.
MHP’DE TEK ADAMLIK SİSTEMİ
-Ülkü Ocağı kültüründen gelen insanlarsınız. MHP’de reislik önemli bir kavramdır. MHP’de artık reislik eskisi gibi önem arz etmiyor mu?
Şimdi bu son dönem biraz daha bariz bir şekilde ortaya çıktı. MHP’de Türkiye’de bir ağız sadece bütün kararı veriyor. MHP’nin içinde de tek adamlık bir sistem var. Eğer bir anlaşma olmasaydı evet konusunda, MHP’de bir kongre yapılır ve genel başkan değişirdi diye düşünüyorum. Sayın Bahçeli süreçte şunu görmüş olabilir, bu kongreye gitti. Kurultay hakkını kazanmış sağduyulu bir delegasyon. O manada baktığımız zaman bugüne kadar ki hayırların tamamı bir kongrede ‘evet’e döndü. Delege sayımız zaten toplamda 1200 küsur, resmiyette 650 delege imza verdi. Eğer kongreye gidilseydi 950 değişimci delege olduğunu tespit etmiş oluyoruz. Zaten 650 sayısı bile bir genel başkanın değişmesi için yeterli bir sayı.
HOPLAYACAK, ZIPLAŞACAK DEĞİLİZ
-Peki sizin ihracınızdan sonra parti değişikliği, tamam ya da devam gibi bir karar söz konusu oldu mu?
İhraç konusu partimizin tasarrufudur. Bu konuda hoplayacak, zıplayacak bir durumumuz yok. Gerekçe de var. Ben iki dönem il başkanı yapmış, genel başkana yakın durmuş bir siyasi isim olarak, yaşadıklarımızdan ve geldiğimiz noktadan baktığımız zaman MHP’de bu üst yapı devam ettiği sürece MHP’nin içinde siyaset yapmayı hedeflemiyorum. Başka bir partide hedeflemiyorum. Belki biz Türk Milliyetçileri’ne hitap edecek bir yapı olabilir, çünkü bu yapı artık bize hitap etmiyor. Bu yapı artık bizim öğrendiklerimizin tam tersi bir yapı. Dolayısıyla orada durmamızı gerektirecek çok bir şey yok. Ama bizim milliyetçi duygularımız öne çıkaran, bizle olabilecek yani bir oluşum olursa olabilir.
TABANIYLA BARIŞIK İL BAŞKANIYDIM
-Meral Akşener yeni oluşumda bulunur mu? YSK olası bir seçimde 9 partinin katılması kararı verdi. Bu kadar korku neden?
Meral hanımla 3 dönem Antalya’da siyaset yaptık. Oradan gelen bir samimiyetimiz var. Sürecin içerisinde de kamuoyundan aldığımız Meral Akşener isminin daha çok istendiği oldu. O kongreler sürecinde de, görevde alınma sürecimiz 16 Mayıs olmak üzere, 19 Haziran’daki tüzük kurultayı görüşmelerindeki süreç biraz daha beraberliğimiz pekiştirmiş oldu. Biz Ankara’ya giderken herhangi bir ismin genel başkan olması için gitmedik. Milliyetçi Hareket’in tabanı AKP kongresini yaptı, CHP kongresini yaptı şimdi de biz kongre istiyoruz talebini Ankara’nın olumlu cevap vermemesi üzerine, bizde bir şekilde kongre yapılması için gitmiştik. Ha şu da var. Ben oraya gitmeseydim de ben zannetmiyorum MHP’nin genel merkezinin Adnan Kaya’yı görevden alacağını. Çünkü tabanı ile barışık bir il başkanıyız. Bunu başardık çok şükür. Belki Türkiye’de hiç yapılmayan bir şeyi, önceki il başkanlığı döneminde almış olduğumuz il binası yerimizin inşaatını başlatmıştık. Yatırım yapan bir teşkilattık. Hep çalışıyorduk. Partimiz, teşkilatımız hiç kapalı kalmadı. Birçok il teşkilatını kapıları kapalıydı. Sokağa çıkamıyorlardı yaptıkları yanlışlardan dolayı.
SEÇİM OLSA MHP YÜZDE 5’TİR
-Devlet Bahçeli’nin bu süreçte partinin tabanı ve tavanı olmadığı yorumu var. Katılıyor musunuz?
Partinin tabanı var. Partili sadece inanabileceği bir insan bulamıyor. Sıkıntısı orada. MHP’nin her zaman konuşulan yüzde 8.5 parti tabanı var. Bunun son dönemlerde yüzde12’ye çıktığı da söyleniyor. Fakat 7 Haziran, 1 Kasım arasında onu da bitirdiler. Farklı sebeplerden dolayı oy verenleri de hesap edersek, parti tabanı yüzde 8’e kadar düştü. Şu anda seçim olacak olursa MHP’nin yüzde 5’i geçmesi herhalde mucize olur diye düşünüyoruz.
BU SAATTEN SANRA BAHÇELİ’Yİ DİNLEMEZLER
-Milliyetçilik denildiği zaman MHP geliyor. Ama bu siyasi süreçte referandum sürecinin de etkilemesiyle milliyetçilik kavramının AKP’ye Bahçeli tarafından altın tepsiyle sunulduğunu düşünüyor musunuz?
Bence başarılı olamadı. Bu referandumda milliyetçi hareketin tabanının yüzde 80’ini referandumda hayır oyu verecek. Milliyetçi Hareketi’n bu süreçte Devlet Bahçeli’yi dinleyeceğine inanmıyorum. Çünkü Antalya’da hareketi en iyi tanıyan isim olarak addediyorum kendimi, sokağa indim. Herkese yardımcı olmaya gayret ettim. O insanlar beni yanıltmıyorsa, Antalya’da en kötü yüzde 80’inin hayır oyu vereceğini düşünüyorum.
TEŞKİLATLARA EĞİTİM VERİLMEDİ
-MHP’lilerin referandumla ilgili açıklama yapmaktan kaçınması bu nedenle mi?
Söyleyebilecekleri bir şey yok. Açıklayabilecekleri bir şey yok. Şu anda genel başkan hiçbir eğitim vermedi. Bilgi vermedi. Şundan dolayı şunu yapacaksınız, şöyle çalışacaksınız demedi. Bir şey denmediği noktada teşkilat ne desin. Hala teşkilatın son oylama gününe kadar bir umutla referandumda hayır diyecek beklentisi vardı. Bize hep bunu söylediler.
DUYGUSALBİR PARTİYİZ
-Bugün seçim olsa yüzde 5’i geçemez dediniz. Birde sırtımız sıvazladığı zaman affedebiliriz dediniz. Peki ya vatandaş, yıllarca MHP için çalışan küstürülmüş seçmene nasıl ulaşılması gerekiyor?
Sırt sıvazlama yanlış anlaşımasın ama biz evet diyen bir genel başkanın sırtımızı sıvazlamasını istemiyoruz. Bu işte teşkilattan geçer. Bir il teşkilatının seçim sonuçlarına katkısı maksimum 5 puandır. Gerisi tamamen merkezi sistemin söylemleri ve siyasetiyle alakalı. Herkes son turda bazı gerekçeleri vatandaşa anlatarak bu referandumda hayır diyeceğiz kararını ve mecliste de o oylamayı geçirerek Türk milletinin sırtını sıvazlayacaktır. Yani insanlara bir şeyler gösterecek söylem bize fazlasıyla geldi. Yönetimdeki arkadaşlarla oturuyoruz konuşuyoruz. Biz hayırcıyız diyor. Nasıl hayırcısın diyoruz. Genel başkan böyle böyle şeyler yapıyor diyoruz. Bekleyin görün diyor. Bekle bekle bekledik. Neticesi itibariyle evet kararı ilk gün ne söylediyse son günde aynı oldu. Genel başkan eğer bugün hayır demiş olsaydı, bu parti kendini toparlamış olurdu. Bu saatten sonra toparlaması da biraz zor. Sıvazlama noktasına geldiğimiz zaman bizleri toplar, arkadaşlar bu şu şu sebeplerden dolayı böyle olması gerekiyordu derse. Bizler yıllarımızı verdik. Kalkıp hepsini birden atamayız. Duygusal da bir hareketiz ama sokaktaki insana nasıl söz geçireceğiz.1999’da biz iktidara ortak olduk. Ben o zaman il yönetimin en genç üyelerinden birisiyim. 2002 yılında Kocayayla’da kalktık erken seçim dedik. Hâlbuki o sürecin tamamlanması gerekiyordu. En büyük radikal kararlar o süreçte alınmıştı. AKP’nin ülkeyi yönetmiş olduğu kararlar 57. Hükümet zamanında alınmıştı. İnsanlar o gün başladı. Daha doğrusu öncesi de var. Rahşan Hanım’ın söylemine rağmen hükümet kurulması. Polis memurlarının dövülmesi. Sonraki dönem barajın altında kaldık. Hep insanları bezdire bezdire geçti süreçler. 2007 seçimlerine giriyoruz. Kamuoyu araştırma seçimlerinde MHP yüzde 22 alır deniyor. Liste açıklandığı gün MHP 10 puan aşağı düşüyor. Sonra teşkilatlar başlıyor çalışmaya. Onu 15 yapabilmek için büyük gayret sarf ediyorlar. Bu arada toplum, istenmeyen insanların devamlı kendilerine dayatılmasından dolayı Devlet Bahçeli’den gına geldi diyor. Adaylarla bezdiler. Mesela Tunca Toskay çok değerli bir insandır. Belki onu değerinden yüzde insan anca bulunur ama siyaset yapıyoruz. İlk dönem geldiği zaman çok yargılanmadı ama ikinci dönem tabanla arayı çok açtılar. Çok tepki gördüler. Ya kardeşim 4. dönemde de dayadınız ya. Bu yüzden insanlara gına geldi. Aynı şey Mehmet Günal içinde geçerli. Israrla Mehmet Günal dayatılıyor. Antalya’dan çıkmış çok değerli insanımız var. Ahmet Selim Yurdakul, profesördür, iyi bir insandır ama niye oy versin Antalyalı. Bunun bir cevabı olması lazım. Bundan dolayı birikim oldu. Hep Devlet Bey’in bir bildiği vardır. Bekleyelim. Bizde dedik zamanında bekleyelim diye. Öyle diye diye bugünlere geldik. Bugünlerin yaşanacağı aşikârdı. Ve yaşandı. Şimdi Adnan Kaya’yı MHP’den ihraç eden bir zihniyetin baktığınız zaman yüzde 25 oy alan bir parti olması lazım en az. Nasıl olsa yüzde 25’in var, Adnan Kaya giderse ne olur demesi lazım. Bu sadece Antalya’da olmadı. Bu kongreyi isteyen il başkanlarının ufacık bir yanlış ne çıkar diyerek birçoğunu ihraç ettiler. Bu insanlar 2 gün sonra biz oy vereceğiz desek bile bizim sevenlerimiz oy verecek mi?
MHP ARTIK TOPARLANMAZ
-Şimdi seçim olsa ve MHP baraj altında kalsa toparlanması ne kadar sürer?
Valla bu yapıyla toparlanmaz artık.
-Ayni MHP yok olma yoluna girer mi?
Girer tabi. Ülkücü arayış içinde. Ben bunu görüyorum. Ben Antalya’daki ülkücüleri tanıyan bir insan olarak, ha istisnalar kaideyi bozmaz çıkıp da Adnan Kaya yanlış söylüyor diyen insan da olabilir. Yüzdeliğine baktığınızda 10’u geçmezler.
HERŞEYİ ORTAYA DÖKSEK?
-İhraç kararı açıklandığından ilk cümleniz ‘benden günah gitti’ oldu. Ne demekti bu?
Yerim dar oynayamıyorum misali bundan sonra aslında o anda kızgınlıkta var. Kızgınlıkla da söyleniyor bu tür şeyler. Şimdi her şeyi ortaya dökecek olursak MHP diye bir parti kalmaz. Kimin ne yaptığını kimin ne yaşattığını, hangi süreçlerden geçtiğini bunları anlatmaya kalkacak olursak parti diye bir şey kalmaz.
İKTİDAR OLMAK İSTİYORUZ
-Genel başkanlık için bu kadar aday varken neden Merak Akşener’in doğru insan olduğunu düşünüyorsunuz?
Geldiğimiz süreci MHP tarafından baktığınız zaman milletin istek ve arzuları, parti tabanının istek ver arzuları bu hale getirdi. Meral Akşener’e olan sempatiyi de sokaktaki aynı insanlar getirmiştir. Şimdi siyaset yapıyoruz. 5 adayımız var. Bu adayların içinde birini toplumun daha çok istediğini görsek onu destekleriz. Nihayetinde netice almak, iktidar olmak istiyoruz. Ülkücüler iktidar yüzünü bir 1999’da gördü. Ülkücü olduğundan adam utandı. Ülkücülerin işlerini ANAP’lılar yaptı. Ülkücünün çocuğu artık devlet dairelerinde iş bulamıyor. Artık atama alamıyor. Kademe yükseltemiyor. Artık Türkiye’yi kurtaracak yeni oluşum beklentisi bende ve birçok arkadaşımda var. Hepimizde var. Bu sadece MHP’de değil CHP’de, AKP’de de var. Türkiye’yi kurtaracak yeni bir beklenti var. Siyasi partilerin şu an ki mevcutlarında bu çıkmaz. Tayyip Erdoğan çok başarılı bir insan değil. Onu başarılı kılan iki kişi var Türkiye’de. İki muhalif genel başkanı. Biri Bahçeli, diğeri ise Kılıçdaroğlu. Biz bir yerde yanılıyoruz. Yanıldığımız nokta Türk Siyasi Partiler Kanunu. Siz kerhen vekil seçiyorsunuz. Önünüze konulmuş adayları oyluyorsunuz. Mecburiyetten dolayı kendi dünya düşüncene yakın partiye oy vermiş oluyorsun. Adaya değil. Severiz sevmeyiz ama ben o adayı desteklerim. Çünkü teşkilat yetiştirmiştir.
REFERANDUMDA AMACIMIZ SİYASİ DEĞİL
-Referandum kampanyasında yapacağınız bir şey var mı? Tüm muhaliflerin birlikte hareket etme söz konusu mu?
Ankara’da muhalif olan arkadaşlarımız toplantı yapacaklar. Biz geçen hafta bir toplantı yaptık. Bu sürecin içinde bu amacımız siyasi değil, sadece yaşadıklarımız ve ülkenin gittiği noktayla alakalı amatör anlamda düzenli bir çalışmanın içinde olacağız.
BİREYSELÇALIŞMAYA AĞIRLIK VERECEĞİZ
-Saha çalışması söz konusu olacak mı?
Saha çalışması da olacak. Bireysel çalışmada olacak. Daha çok bireysel çalışmanın etkili olacağı kararı ağır basıyor. Bizim ön plana çıkmamız çokta tehlikeli. Neresinden bakarsanız bakın bu adam ihraç edildi kuyruk acısı var. Ondan dolayı sahada diyeceklerdir. Bunu karşı malzeme olarak sunacaklardır. Bizim ön planda olmadığımız güzel oluşumlar hazırlanıyor şu anda. Onlarla birlikte bir hayır çalışması yapacağız.
-Sürpriz bir isim var mı? Gerek Antalya’da gerek Ankara’da kendini saklayan isimler var mı?
Var.
BU İŞ ‘HAYIR’LA BİTER
-Türkiye genelinde ön görünüz nedir?
Çok fazla fark olacağını zannetmiyorum. İyi bir çalışmayla hayır bu kampanyayı başarılı bir şekilde kapatır. Şu anda kamuoyu araştırması yaptırıyorlar. Her gün yaptırıyorlar. Oradan neticeyi aldıktan sonra cumhurbaşkanı dönecektir.
-Antalya için hayır oyunu şu anki tabloyla yüzde kaç veriyorsunuz?
Valla Antalya en kötü yüzde 60’ı görür. Çünkü 2010’da yüze 58’i görmüştü. Bu sefer vatandaş daha sağduyulu diye düşünüyorum. Yüksek bir oran. O yüzden bizim Muratpaşa’da, Konyaaltı’nda çalışmamız hata olur. Telafileri diğer ilçelerde yapmamız lazım.
Yorumlar
Kalan Karakter: