TURİST BİZİM MİSAFİRİMİZDİR
Turizmde bir kriz yaşadık. Krizi ve sezonu değerlendirir misiniz?Öncelikle turist neyi bekler? Turist huzur, barışı bekler ve de hoşgörülü politika bekler. Çünkü turist sizin misafirinizdir. Misafir sizin evinize nasıl gelir? İyi karşılama olan, güvenilir olan ve dönerken de mutlu bir şekilde döneceğini hesap eder ve o şekilde gelir. Şimdi bu yalnız bir uçak kriziyle başlamadı. Terörün hortlaması ve teröristlerle barış imajı verilmesi bu batılıları son derece tedirgin etti. Bu benim kendim düşüncem. Biz her zaman batıya karşı bakış açımızı iyi tutmak zorundayız. Çünkü biz Doğu dediğimiz İran’dan, Suriye’den ve Ortadoğu’dan müşteri bekleyecek yapıda değiliz. Bizim genellikle İspanya’yı, Portekiz’i, Fransa’yı da sahillerini de alt üst edecek hem kalite bakımından, hem hizmet bakımından ve yenilik bakımında otellerin üstün sekmende niteliklere sahip. Bunu böyle tutmak gerekiyor. İyi politika gütmek gerekiyor. Barışçıl davranmak lazım ve başka ülkelere biz daha iyiyiz daha demokratik ülkeyiz dememek lazım. Bu bağlamda baktığımızda, 2016 yılını gördükten sonra artık şunu bilmek lazım, Tük insanı da tatili seviyor. Tamam, belirli sakıncaları vardır. Daha az zamanda tatil yapma ihtiyacını duyuyorlar. Daha çabuk sıkılıyorlar. Daha çabuk karar veriyorlar. Ama ülkemiz 80 milyona yaklaştığına göre bu ülkede bizim otellerimiz dolduracak potansiyele geldi. Yani eskiden Türk insanının 8 milyon pasaportu olurken, şimdi öğrendiğimize göre 25 milyona yakına ulaştık. Bu insanlar gezen ve turizmin bir kültür anlayışına sahip olduğumuzu gösteren bir durum olduğu da anlaşılıyor. Bundan dolayı da batıdan, Doğu Bloğu’ndan ve diğer ülkelerden turist gelmese bile artık bizim insanlarımızda otelleri dolduracak seviyede olduğu kanaatindeyiz. Bu kanaatten de yola çıkarak bu sene olduğu gibi en çok Türk turist ağırladık. Bu durumda bizi çok karlı olmasa bile mutlu etti.
TURİZMDE PLANLAMA YOK
Her zaman alternatif turizm dile getirilir ancak sonuç çıkmaz. Konuyla ilgili devletimizin bir turizm politikası olduğuna inanıyor musunuz?Devletimizin hakikaten turizm politikası vardı. Neden vardı? Çünkü her kesime göre hitap eden bir politika, planlama vardı. Ama şimdi her kesime göre değil de tarlayı, turpu, bağ, bahçeyi yok ederek bu günkü duruma geldik. Batıya baktığımız zaman oradaki turizm anlayışı şöyle, sen hangi turisti bulabileceksin? Hangi fiyattan satabileceksin? Hangi personeli temin edeceksin? Ve bu temin ettiğin insanlar bu kadar kapasiteli yatırımlardaki turizmi karşılayabilecek mi? Anlayışı maalesef yok. Ben bir gün parti gözetmeksizin sordum. Belediyelerde yatırımcıyı yönlendirecek bir masanız var mı? Hiç birinde yok. Ama bu örnek Almanya’da mevcut. Almanya’da ufacık bir devletten aldığınız 252 odalık yeri ve burayı 252 yapmak üzere aldık. Başında bunu da planlayarak girdik. Ama önce halk karşı geldi. 252 burayı mahveder dedi. Ondan sonra Otelciler Birliği de karşı geldi. Gürültü ve kirlilik sağlayacak diye çevreciler karşı geldi. Mecliste toplantı yaptık. 3 kere de sanki mahkemeye çıkar gibi savunma verdik. Biz dedik, büyük bir aile işletmeciliği yapmayacağız. Buradakiler genelde butik otel işletmeciliği yaptığı için herkes müşteriyi kapıda bekliyor dedik. Biz ise bizim ülkemizde bile pansiyoncu ITP’ye gider. Kalkar Moskova Fuarı’na, İngiltere’deki fuara gider dedim. Hepsi de pazarlamaya yönelik dedim. Buradakiler ekonomi çok iyi olduğu için herkes kapıda bekliyor. Tamam, ama bizde bu anlayış yok dedik. O yüzden profesyonelce işletme olur ve profesyonelce bu ülkelerden müşteri temin edilir dedim. O anlayıştayız. Bizdeki anlayış bu ama planlamadaki anlayış bu değil. Rant elde etmek için dediğim gibi bağ, bahçeyi örneğin doğal sit alanlarını bile yok edecek seviyede 5 yıldızlı otel yapılmıştır. Yapılmaya da devam etmektedir. Ondan sonra fiyatlara baktığın zaman yaklaşık pansiyon fiyatını dengeler şekildedir.
ACINACAK DURUM
Yatak kapasitesinin artışına ihtiyaç var mı?İhtiyaç yok ki. Mesela işsizlik deniliyor. Antalya’da işsizlik yok. Kaliteli personel yetiştirecek ve onu yeteri derecede eğitecek tesisler yok. Yönetim politikası da yok burada. Onun için acınacak durum diyoruz buna. O yüzden bundan bankalar kazanıyor. Örneğim bizim bölgemizde el değiştirmemiş otel sahipleri 3-5’i geçmiyor. Onların içinde bizde varız ve her zaman kriz yaşamışızdır. 30 yıldır ben bir sene daha düzgün bir turizm yılı görmedim. Bundan sonrada göreceğimi de zannetmiyorum.
FİYAT ARTIŞI OLMAZ
Krizden dolayı fiyatlar yerli turist için aşağıya çekildi. Önümüzdeki yıl ki sezon için fiyatlar tekrar artar mı?Bu sene böyle yaşandı. Yetkililer bizden daha çok bilgi alıyor. İspanya’ya giden, yaşayan, oralarda tatil yapan arkadaşlarla diyalog kuranlarla bizde diyalog kuruyoruz. Orada gereken hizmeti alamadı. Eski oteller. Biraz önce dediği gibi al, git, hizmetini kendi yap anlayışı var. Misafirperver değil. Bizde bu müşteriyi misafir kabul ediyoruz. Ve hediyesiyle gelen misafir kabul ediyoruz. Yani bu adamı bizim yaşamımız temin eden olarak, babamız, anamız gibi görüyoruz. Veli nimetimiz olarak görüyoruz. Ama onlarda bu anlayış yok. Ancak verdiğin para kadar alabilirsin. Bizim geleneğimiz, töremiz müşteri haklıdır ve velinimetimizdir. O bakımdan bu sonuca geldiğimiz zaman oradaki tepkilerden dolayı 2015 fiyatlarını tekrardan yaşatıp, devam ediyoruz. Fiyatlar aynı olacak.
ÖNEMLİ OLAN ERKEN REZERVASYON
Bu süreçte yerli turisti geri plana atmışız düşüncesi oldu mu?Doğrusunuz da biraz önce söylemek istediğim şey, bizim insanlarımız ailece olduğu için, 15 tatili başlarken tatil yapabiliyor. Birde okullar kapandıktan sonra 15 Haziran ve Eylül’ün başına kadar tatile çıkabilir. Bu aralıkta zaten yüksek sezon. Herkes geliyor yani o dönemde. Herkes geldiği için de öndeki fiyatları görüyor. Türklere gelince yükseltiliyor deniliyor. Öyle bir şey yok. Erken rezervasyonla yüzde 40’lara 50’lere kadar indirimden yararlanabiliyorsunuz. Biz bunu yeni yeni öğreniyoruz. Bizimkiler 15 Haziran, 1 Eylül aralığını yırttı. Bu tarih önlere kaydı, arkalara kaydı. Bizim için önemli olan erken rezervasyon yapan ve mevsimi de geniş açan müşteri lazım. Bu Türk olmuş, yabancı olmuş ayrım yapamazsın ki. Bu olduğu, için sanki Türk müşterisi geriye atılmış gibi. Bu olmayınca da dip fiyatları, ekonomik fiyatları görmeye başladı. Sizin dediğiniz gibi acenteciler de bu doğruluda reklam yapmaya başladı. Otelimiz yüzde 70 dolu şu anda. Bunun yüzde 40’ı, 50’si yerli. Demek ki kendi insanlarımız da tatili, yaşamı düşünüyor. Tatil bir yaşamdır diyor. Ve sosyalleşiyor. Sosyalleşen insan, kültürlü insan. Kültürlü insan, kendisini düşünen insan. Bu tatil bir sağlık. Ekonomiyle ilgileniyor vatandaşlar. Ve artık güveniyor acentelere. Önceden batma, çıkma çok fazlaydı. Ama şimdi geniş sezonda adam personelini de idam ettirebiliyor. Batan çıkanı da göremiyorsunuz artık...
BARIŞ YOLU AYDINLATTI
Türkiye ve Rusya geçen aylarda görüşme yaptı ve konuyu tatlıya bağladı. Ancak turizmi yeniden canlandırmak için uzun zaman gerekli deniyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?Bu uçakçılık olsun, tur operatörlüğü olsun sezon ortasında kapanmış bir yeri çıkarılmış personeli tekrar toplamak zordu. Sonra uçağı elde etmek ve onu uçuş planlarına dahil etmek uluslararası daha bir zordu. Farkındaysanız bir THY bir de kendilerinin milli hava yoları uçmaya başladı. O da tarifeli uçuşlardı. Yani o charterları koymak ve uçuşları yapmak o kadar kolay değil. Böyle bu plan bir yıl önceden yapılması gereken bir plan. Gördüğünüz gibi tarifeli uçuşlar dolu geçti. Onlarda zaten uçuyorlardı. Yönünün İstanbul’a değil de Antalya’ya çevirdi. Çoğu otelin yüzde 40’ını Ruslar dolduruyordu. Bundan mahrum oldun yani sıfıra düştün. Bunu da genele yayarsanız yaklaşık en yüksek gelen turist 4 milyondu. 4 milyondan yüzde 5’i gelmiş. Dağılsa kime ne olur? Damla bile olmaz. O bakımdan çok karı olmasa bile gelecek sene için aydınlık oldu. Her bir barış güzel bir yoldur. Bir aydınlık alandır.
GLOBAL KORKU VAR
G20 gibi çok önemli bir zirveye ev sahipliği yaptık. Güvenli ülke imajını verebilme adına her şey vardı. Ama ne yazık ki umduğumuz olmadı. Nerede hata yapıldı? Biz bu imajı neden kullanamadık?Bana göre hiçbir hata olmadı ama terörün hatası her şeyi alt üst ediyor. Yani turist güvenilir bir ülke bekliyor. Uçak düşürülmesi kriz yaşanması, arkasından Ankara patlaması. Sanki bir Arap ülkesine döndük. İstanbul Havalimanı’nın patlaması. Arkasından kanlı bu FETÖ darbesinin yaşanması her şeyi sıfıra indirdi. Avrupa’nın en büyük TR operatörlerinden birisi bunu söylüyor. Bu bakımından her şeyin başında güven geliyor. Yani istihbarat güçlerimizin çok iyi çalışması gerekiyor. Önce bunlar darbeci diye atıldı. Şimdi başka bir şey. Ondan sonra istihbaratta bir zafiyet var ki bu adamlar terörde at koşturuyor. Bu bizim ülkemize has bir durum değil. Biz Meksika’ya gittik. İnanmazsınız orada da otellerin birçoğu boştu. Orada en hareketli sezon Şubat’tı. En yüksek Ocak- Mart arası yüksek sezon. Soruyoruz tur operatörüne niye böyle diye. Bu global diyor, bir de korku var diyor. Amerikalı, Kanadalı Amerika’nın güneydeki sahiline gelebiliyor. Burası ucuz olmasına rağmen gelmiyor, korkuyor diyor. Bu Kanadalı için d, Amerikalı içinde öyle. Avrupalı ’da anca kendi güvenliği olan İspanya’ya gitti bu sene. Portekiz’i, Yunanistan’ı tercih etti. Hem kültür yapısı, dini inanç bakımından hem de yüksek olmasına rağmen buraları tercih etti. Bu güvenden dolayı. Öbür ülkelerde de aynı öyle. Global bir korku var. Orta Doğu’yu görüyorsunuz Libya’dan tut İran’ın yakınına kadar savaş var. Ne tesadüfse hepsi de Müslüman ülkeleri.
BARIŞÇIL ÇAĞRILAR YAPILMALI
2017’den beklenti nedir?2017’den beklentilerimiz gayet iyi. Dediğim gibi rezervasyonlardan dolayı sonuç çıkarıyoruz ama her şeyin başı huzur ve güven ortamı. 3 milyon garanti demiyoruz ama gelişmeleri önceki analizden yaptığımızda zaman 2,5 milyon arasında Rus bekleniyor. Ama Batı ülkeleri iyi politikalar yaparsak, barışçıl çağrılar yaparsak iyi olacağını zannediyoruz.
3. PAZAR DOYURMUYOR
Hep Ruslara yönelmek yanlış değil mi? Biz sadece Rusya ve Almanya’yı pazar olarak görüyoruz ve 3. pazar arayışına neden girmiyoruz?
Doğru diyorsunuz ama 3. pazar arayışımız Orta Avrupa. İşte Slovenya, Slovakya, Macaristan gibi ülkelere. Bu ülkelerde Türkler gibi çalışıyor. 15 Haziran, 1 Eylül arası. Bu bizi doyurmuyor. Baktığınız aman onların ki de yüksek sezon. Onlar anca garantili giriyorlar. Bu bizim yeni pazarımızdı. Bizi bu sene kurtaran da Orta Avrupa’ydı. Öbür ülkeler devamlı Ocak’tan başlıyor Aralık’a kadar uzun bir sezonu var.
TURİZM ÇEŞİTLİLİĞİ
Turizmle birlikte sahiller otellerle doldu. Antalya olarak bölgesel turizme yönelsek daha iyi bir politika izleyebilir miydik? Daha iyi olabilir miydik?
O da çok güzel bir görüş. Çünkü her bir bölgemiz tarih olsun, kültür olsun, yaşam olsun değişik. Onun için bunları ayrı ayrı öne çıkarmak turizm çeşitliliği açısından son derece güzel. Biz mesela bunu örneğin Titreyen Göl’de orman var. Göl var, nehir var, deniz var ve baraj var. Akan baraj suyunun çeşitliliği var. Hızlı akan bir bölgesi var. Onun için spora, kanoya, dragona en müsait yer. 2 senedir bunu başlattım. Belediyelerle ortaklaşa bunu başlattık. Hakikaten Türk insanları iyice sonucu oturtturmadan, görmeden gelip de spor yapayım demiyor. 21. ile 23 arası yarış olacak şimdi. Bunlar milli takım, şampiyonluk alan bir ekip. Adam ben burayı kışın 800 kişi gelecek, 3 ay kalacak, antrenman yapacak diyor. Bunu açık olan otellere yaydığımız zaman masrafının bir kısmını karşılayacak diyor. Bunla bitmiyor. Bisiklet için en iyi alan bizim bölgenin alanı. Oryantring dediğin zaman aynı şekilde. Örneğin maraton. Nashira Maratonu’nu da yaptırıyoruz. Her koşan adam mutlu olur. 12 km, 35 km, 90 km yaptık bu sene. Seneye 120 km olacak. Uluslararası gözlemci bizim bu yaptığımız etkinliğe puan artırımı yaptı. O kadar insanı mutlu eden bir spor dalı ki düz alanda koşmuyorsun. Dağlarda, taşlarda, denizin yanında, kuş seslerinden geçiyorsun. Ahmet Arslan 6 kere Avrupa Şampiyonu olmuş insan. 6 kere Türk Bayrağı’nı Avrupa’da dalgalandırmış. Bisikletçilerimiz en çok birincilik alan Nashira Bisiklet Takımı. Alanya’da birincilik aldık. Belek, Antalya arasında ikicilik aldık. Bu kadar holding var. Bu kadar zengin firmalar var. Yani çok büyük masraf değil ki. Çok masraf oluyor zannediyorlar. Barınma, gitme ve beslenmeyi karşılıyorsun o kadar. Adam şampiyonluk getirirse de otelin önünde fotoğraf çektiriyoruz, altını veriyoruz. Bu çocuklara altınlarını takacağız. Alanya Kupası’nı getirdi, Melek. Şimdi ondan da altın kazandılar daha onun altının vermeden Bursa’ya gittiler. Orda da kazandılar. Onun için sporu alternatif dediniz. Bölgemiz oryantringte İsveç’teki yarışmaya katıldı. 22 bin insan katılmış. Yatacak yer yok. 30, 40 km apartman katları bulundu. Bizimkiler 30 km’de buldular yatacak yerlerini. Yani s Titreyen Gölü 50 kere doldurmuş oluyorsun. Şimdi bunlara eğilinmiyor. Bütün otelcilerin bunlara eğilmesi lazım. Tenis, Avrupa’da şimdi bütün açık kortlar kapandı. Onun için buraya geliyor. Veya Güney iklimi olan yerlere geliyorlar. Dünya’da spor turizmi için büyük bir hareket var. Bizim ülkemizde olmuyor. Bu ön ve arka sezonumuzu dolduran bizde 12 tane tenis kortu var. Hepsi de dolu. Dünde dolu, bugünkü krizde de doluyuz. Sporun üzerine düşmemiz lazım. Bu hem uzun bir süre. Adamı hem spor için hem de tatil için getirttiriyorsun. Eğer hizmetin beğenilen düzeydeyse. Turizmde bizim en büyük sloganımız şu, turizm doğayla güzeldir. Sen doğayı güzel tutacaksın. Doğayı koruyacaksın.
BELEDİYELERE SESLENİYORUM
Maraton olsun, yarış olsun tanıtım içinde kullanma adına çok önemli. Çevredeki turizmciler, insanlar, yerel yönetimler size destek çıkıyor mu?
Bu kano ve dragonu belediyeyle birlikte yapıyoruz. Başkanda yarışa da katılıyor. Kazanmak için diğer şampiyonları getiriyor ve kazanıyor biz bundan hoşlanmıyoruz. Ona da mesaj olarak söyleyelim. Çünkü adamlar her dalga temizlikçi, mezarcı grubu, pehlivan grubunu sokarak her dalda kazanıyorlar. Onun için buradan çağrı yapıyoruz arkadaşımız biraz karma yapsın. Halktan da katsın veya personelinden de alsın. Bunlarla beraber yapıyoruz. Bunu büyükşehrimizle ve yerel belediyemizle birlikte geniş çapta organize edersek, bu şehrimiz ve bölgemiz bir numara hale gelir. Bütün otellerde sadece yazın deniz, kum, güneş değil aynı zamanda da sporun merkezi haline sokarız. Sonrasında da kongre merkezi haline sokarız. Onlar bir bütün. Sonuçta spor eşittir sağlık. Sağlık eşittir kongre demektir. Birbirini izler bunlar.
DOLARDAN VAZGEÇEMEYİZ
Geçtiğimiz günlerde Enerji Kongresi gerçekleşti. Ekonomi Bakanının bir açıklaması vardı. Türkiye ve Rusya artık kendi para birimiyle alışveriş yapmalı, dolardan vazgeçmeliyiz diye bir açıklaması vardı. Sizce bu iki ülke arasına nasıl yansır?Tabi daha uygun olur. Sadece turizm değil bütün ticarete, ekonomiye yansır. Bu gaz boru hattını geçmesi zaten evlilik demektir. Zaten küsme yok demektir. Çünkü ekonomiyle iç içe olanlar zaten barış demektir. Çünkü barış olmadan ekonomi olmaz. Zaten önceden uygulanmıştı rublenin Türkiye’de geçerliliği. Tekrar bunun yola konulması bizim için başarılı bir olay. Zaten kimse dolardan vazgeçemez. Onlarda geçemez bizde geçemeyiz.
Yorumlar
Kalan Karakter: