Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) çiçeği burnunda il başkanı Ahmet Kumbul, il başkanı seçilmesinin ardından ilk röportajını Hürses Gazetesi’ne verdi.
CHP tarafından Antalya Büyükşehir Belediyesi başkanlığı adaylığı için Antalyalının sesi dinlenecek mi?
Ben seçim kampanyasında ilçelere de gittim. Bütün ilçelerimize de bunu açık yüreklilikle söyledim. Dedim ki: sizin ilçelerinizin adayları belirlenirken ilçe örgütlerinin fikri mutlaka alınacak. İl başkanlığı bir kişinin iki dudağının arasına sıkıştırılamayacak kadar önemli bir görev. Aday belirlemeleri konusunda da, partinin önümüzdeki günlerde ilerleyeceği süreç konusunda da… Biz orada 30 tane yöneticiyle seçiliyoruz. İlçelerde de yönetim kurulları ve ilçe başkanları var. Öncelikle bütün ilçelerde kamuoyu araştırmalarını yapacağız, anketlerimizi yapacağız. Kanaat önderlerimize soracağız. Partili kanaat önderlerimize de soracağız. Bu konunun en başında da ilçe örgütlerimiz geliyor. İlçelerin bilgisi ve onayı olmadan Antalya’dan ilçelerin belediye başkanlarını ve meclis üyelerini belirlemeyeceğiz. Ana kentin adayını belirlerken de, mutlaka Antalya’da halkın görüşünü genel merkezimize yansıtacağız. Genel merkezimizi zaten burada anketler yapacaktır. Biz de burada bir an önce seçim komitemizi oluşturacağız. Seçim komitemiz hem sahada çalışacak, hem de bir sonraki dönemin adayı için kimle kazanabiliriz araştıracak. Sadece kazanmak önemli değil, ben şunu biliyorum ki adı geçen adaylarımızdan hangisi olursa olsun biz bu seçimi kazanacağız. Ama kazandıktan sonra bizim burada kriterlerimiz var. Kazanmak, iyi yönetmek, kente gerçekten faydalı işler yapmak. Kente hangi adayımız gelirse gelsin tabii ki faydalı işler yapacaktır. Biz ona inanıyoruz. Hiçbir adayımızı birbirinden ayırmıyoruz. Ama Antalya, gerçekten demokratların ve çağdaş insanların yaşadığı bir bölge. Burada tekrar bayrağı kazandıktan sonra AK Parti’ye teslim etmeyeceğiz. Biz CHP olarak göstereceğimiz adayla zaten kenti kazanacağız. En iyi adayla kenti kazanıp ve kenti en iyi şekilde yönetip, bunun devamını sağlamak durumundayız. Halkımız CHP’nin adayı olarak kimi görmek istiyorsa, bunu araştırıp ona göre adayımızı belirleyeceğiz.
KÖY KÖY DOLAŞACAĞIZ
İl başkanı olarak bundan sonraki süreçte daha mı çok çalışırken göreceğiz sizi?
Daha çok çalışmamız gerekiyor. Biz zaten hep çalışarak geldik buraya. Ben gençlik kollarından beri partinin içinde çalışıyorum. İki dönem ilçe başkanlığı yaptım. Bugüne kadar Muratpaşa’ da alınmış en yüksek oy oranlarını aldık. Haziran’da 45.72, Kasım’da yüzde 47 oy aldık. Referandumda yüzde 70 hedefe aldığımızda kimse bize inanmıyordu. Sadece Ak Parti’nin oyları yüzde 30’daydı. MHP ile BBP ile ittifak halinde giriyordu. Ama biz yüzde 70’i aşmayı başardık ve biz bunları çalışarak başardık. İlde de bu çalışmayı 19 ilçede yapmamız gerektiğini biliyoruz. Tabi bizim bir an önce örgütlenmemiz gerekiyor. Örgütü harekete geçirmemizi gerekiyor. Bunun farkındayız. Bütün partililerimizi, daha önce aktif görev almış büyüklerimizi harekete geçirmemiz gerekiyor. Ben il kampanyasını yürütürken bile hep 2019’u düşünerek yürüttüm. Birçok eski partilimizi de b işin içine soktum. Onlardan ben tabii ki ilde bize destekleri önemliydi ama benim asıl hedefim 2019’da sahada da onları aktif çalıştırabilmekti. Aktif olmasa da siyasetin içine tekrar çekmekti amacım. 2019 için kongre konuşmamda da söyledim. Bir an önce örgüt yapımızı elden geçirip, daha aktif nasıl çalışabilir? Daha çok insana nasıl ulaşabiliriz? Oylarımızı nasıl arttırabiliriz? Bunları toparlayıp, kurultayın hemen arkasından seçim komitemizi oluşturup, 19 ilçede köy köy dolaşacağız.
CHP’nin 40 bine yakına üyesi var. Ama bakıldığı zaman her ortamda, sahada, çalışmalarda hep aynı isimlerin olduğu görülüyor. Üye yenileme ve sahada da aktif görev alabilecek partililere ulaşma konusunda bir çalışmanız olacak mı?
Biz Muratpaşa’ da başladığımız zaman aktif üye sayımız çok azdı. Sahada çalışmaya başlamadan önce üyelerimizle iletişime geçmemiz gerektiğinin farkına vardık ve üye güncelleme formlarımızı hazırladık. Kapı kapı üyelerimizi ziyaret ettik. Referandumda, Kırcami Mahallesi’nde 250 tane aktif üyemizle çalışmaya girdik Ki referandumlarda yerel ve genel seçimler kadar aktif üye olmaz genellikle. İlçelerimizin yapıları tabii ki Muratpaşa gibi değil. Onlarla oturup, onların yapılarına göre üye sayımızı nasıl arttırabiliriz? İlçeler arasındaki dayanışmayı nasıl arttırabiliriz bunları tartışacağız. Uzun zamandır partimizde danışma toplantıları çok yapılamadı. Danışma toplantıları yapacağız. Dediğim gibi aktif siyaset yapmış, partiye emek vermiş, partiyi çok iyi tanışan partililerimize toplantı yapıp önümüzdeki günlerde stratejimizi onlarla beraber belirleyeceğiz. Biz daha önce masanın bu tarafında da öbür tarafında da beraber olacağız dedik. Bu programların yapılması kararların alınması kısmında üyelerimizi dahil edip onlarla beraber, sahada köy köy beraber çalışacağız.
Partiye küskün, kırgın olan insanları nasıl kazanacaksınız?
Muratpaşa’da 56 mahallemize sandık koyup, mahalle temsilcilerimizi seçtik. Mahalle yönetimlerimizi oluşturduk. Aktif üye sayımızı arttırmak genelde mahalle temsilcilerimizin yaptığı çalışmalarla oluştu. O listeleri de ilçe olarak kendimiz yapmadık. Mahalle temsilcilerine bıraktık, onlar yaptı. Bizde üyeler artık telefonla, internet yoluyla üye olabiliyor. Üye almak mahalle temsilcilerinin sorumluluğunda değil. Onlar kendileri belki ekstra üye almış olabilirler.
Bunlarla ilgili ilçelerle çalışma yapacağız. Bizim esas ildeki görevimiz daha çok il genelindeki siyasetle alakalı. Bu işi ilçeler yapacak. Biz ilçeleri toplayacağız. Onlar üyelerimizin tek tek evine gidecek, kapılarını çalacaklar.
19 ilçede yapılan seçimlerde kaç başkan değişti kaç başkan görevinde kaldı?
5 tanesi değişti.
BÜTÜN SEÇİLMİŞLERLE KAMP YAPACAĞIZ
Siz ilçenin nasıl çalıştığını çok iyi biliyorsunuz. Bu durumda ilçelerin başkanları ile nasıl bir koordinasyon içinde olacağınız çok önemli. Çünkü iki tarafta da bulunan bir isim olacaksınız. Bu bağlamda neler yapmayı düşünüyorsunuz?
Biz ilçe başkanları ile toplantılar yapacağız. Bunları ilçe başkanları ile tartışacağız ama sadece ilçe başkanlarıyla değil. İlk iş olarak, kurultayın arkasından bütün seçilmişlerle bir kamp yapacağız. Orada hem insanların tanışmasını, kaynaşmasını, bir aile olmasını sağlamak amacıyla hem de orada tek tek ilçe ilçe bu konuları tartışacağız. İlçelerin nasıl çalışması gerektiği ben çok iyi biliyorum. Bugüne kadar ne kadar çalışılıp çalışılmadığını da az çok görüyorum. Zaten her gittiğim ilçede de daha çok çalışmaları gerektiklerini söyledim. Onlar buna hazırlar. Çok daha fazla çalışacaklar. Bundan sonra biz onlara çalışma programlarını vereceğiz ve her ay yaptıkları çalışmalarla ilgili raporlar alacağız. Sadece ilçe başkanları toplantısı değil, ildeki başkan yardımcıları ilçedeki başkan yardımcılarıyla toplantılar yapacaklar. Demokratik kitle örgütlerinden sorumlu bakan yardımcısı bütün ilçelerdeki aynı görevi yapan arkadaşları çağıracak, kaç kişiye ziyarete gittiniz? Partimizden bir talep var mı? Şikâyetler neler? Bunların hepsinin tek tek raporunu alacağız. Yani sahada nerelere gitmişler bunların kontrolünü yapacağız. Raporları aldıktan sonra.
ANTALYA’HNIN HAFIZASINI SİLİYORLAR
Bundan sonra nasıl bir muhalefet belirlediniz? Grup toplantılarında ilçe başkanları yer alacak mı? Büyükşehir’de nasıl bir muhalefet hedefliyorsunuz?
Bir kere ilçe başkanlarının grup toplantılarına katılması gerektiğini, ilçe ziyaretlerimde söyledim. Çünkü biz bunu Finike’de de yaşadık. Bir tane koyumuzu kadınlar plajı olarak özel sektöre veriyorlar. Kaş’ta en önemli sahillerin birisine viyadük yapıyorlar, beton döküyorlar gibi sıkıntılar var. Bunları kendi ilçelerinde Büyükşehir meclis üyesi olamayan ya da gruba katılamayan durumlarda ilçe başkanlarımızın çok bilgi sahibi olamıyorlar. Onun için ilçe başkanlarının grup toplantılarına katılmasını isteyeceğiz.
Biz bu Lara Plajı’na yapılacak olan kruvaziyer limanı ilk bilgi sahibi olan kişilerden bir tanesiyiz. Bunu yapmak isteyenlerin haricindeki. Biz bununla ilgili çok ciddi çalışmalar yaptık. Birçok kişiyle görüştük bununla ilgili. Bir bülten bastık. Bir yıl önceden haberimiz olur olmaz 50 bin tane bülten bastık. Bunun 35 binin dağıttık. Güzeloba ve Meltem Mahallesi’nde başladık dağıtmaya. Her platformda dillendirdik. Büyükşehir Belediye Başkanı’nın seçilirken birçok vaadi vardı. Onların hepsini çıkarttık. Yani vaatlerine baktığımız zaman bırakın onları yerine getirmeyi, turizm çalışanlarını ev sahibi yapacağız diyor. Turizm çalışanlarını işsiz bıraktılar gibi birçok örneği var. Ben bunlarla ilgili defalarca basın açıklaması yaptım. Stadyum karşılığında bizim vergilerimizi toplayan devlet, TOKİ’ye stadyum yaptırıyor. Onun karşılığında tam merkezdeki spor alanını bakanlık eliyle ticaret, turizm alanına çeviriyor. TOKİ’ye veriyor ve onun üzerinden satıyor. Yani o kadar çok kente karşı suç işleniyor ki Antalya’da, bizim kamunun alanlarını teker teker satıyorlar. Artık Büyükşehir Meclislerinde de plan değişikliğine gerek duymadan direkt Ankara’dan plan değişikliği de yapabiliyorlar. Hem TOKİ yapıyor hem bakanlıklar yapıyor. Bunlar hem Antalya’nın hafızasını siliyorlar. Bizim okuduğumuz okulları yıkıyorlar. Bizim doğduğumuz hastaneleri yıkıyorlar. Tamamen ranta dayalı bir yönetim şekilleri var. hem bizim kamu, spor, yaşama alanlarımızı teker teker satıyorlar. Biz bunların sonuna kadar karşısında durduk. Bundan sonra da duracağız. Büyükşehir Meclisi’nde de artık o kadar kolay olmayacak öyle susturmak. Arkadaşlarımız çıkıp konuşacaklar. Sert muhalefet yapacağız ama kuru kuruya da sert muhalefet değil. Eleştirmek için bir şeyi eleştirmeyeceğiz.
KOMİSYON OLUŞTURUYORUZ
Bu işin ehli olan meslek odaları ile ilgili işbirliğiniz nasıl olacak?
Biz kente karşı işlenen suçlarla ilgili bir komisyon oluşturacağız. Kent Suçlarını İzleme Komisyonu. Bu komisyonun içinde odalarımız olacak. Büyükşehir meclis üyelerimiz, il yöneticilerimiz, ilçe başkanlarımız olacak ve biz Kaş’tan Gazipaşa’ya kadar kente nerede ihanete ediliyorsa, kentin malı nerede ranta dönüştürülüyorsa, kente nerede zarar verecek projeler yapılıyorsa CHP’nin kurduğu bu komisyona arkadaşlarımızın destek vermesini isteyeceğiz. Bu sadece orada çıkıp basın açıklaması yaparak olmayacak. Dava sürecini takip ederek, oradaki ÇED’inden diğer bütün raporlara kadar hepsini takip ederek, ihaleleri, askı sürelerini takip ederek yapacağız. Büyükşehir’e gelen planlarda da aynı şekilde sadece orada itiraz ederek değil, itiraz ettikten sonra da yine takibini yaparak, davalarını açarak devam edeceğiz. Bundan sonraki süreçte CHP Antalya’da körü körüne söylemiş olmak için değil, gerçekten kente faydalı olabilmek için çalışmalarına devam edecek ve iktidarın ve yerel iktidarın bu hangi belediye olursa olsun, hangi bakanlık olursa olsun kente karşı işledikleri bütün suçların takibini CHP yapacak ve dolu dolu muhalefet yapacak.
Hangi belediye olursa olsun dediniz. Bunun içinde CHP’li belediyeler de olacak mı?
19 belediye var. Bunun içinde CHP’li belediyelerde var tabii ki ama biz zaten CHP’li belediyelerde bugüne kadar böyle bir şey olmadı. Olmayacağını da biliyoruz. Öyle bir şey olursa da zaten ona en başta müdahale ederiz. Fark etmiyor hangi partili olması. Nerede kente karşı suç işleniyorsa CHP orada olacak. Yapılan projelerde de nerede yanlış olduğunu, yeri yanlışsa yerinin yanlış odluğunu, alternatifimiz varsa alternatifimizin olduğunu sunacağız. Biz Antalya’ya kruvaziyer liman yapmayın demiyoruz. Önce Antalya’ya kruvaziyer gemi gelmesini sağlayın. Önce bu turizmi gerçekten işler hale getirin. Siz dünyadaki neredeyse bütün devletler kavgalı haldesiniz, ülkedeki bütün limanlar neredeyse kruvaziyer gemilerin rotasından çıkarılmış, Antalya’da kruvaziyer gemilerin yaklaşabileceği bir liman var. Buraya hiçbir gemi uğramaz olmuş ve siz kruvaziyer bir liman yapmaya çalışıyorsunuz. Ki bu yasalara da aykırı. Çünkü mevcut limanda doluluk belli bir oranın üzerine çıkmadığı sürece o kente ikinci bir kruvaziyer liman yapamazsınız. Kendileri yasaları da yok sayarak bir proje yapıyorlar. Yaptıkları yer, Antalya’ya akıntının girdiği körfeze set çekiyorlar. Yani körfeze giren dip akıntısını kesiyorlar. Çünkü yaptıkları yer o kadar sığ deniz ki, kruvaziyer limanı o kadar açığa yapmak zorunda kalıyorlar ki, yapılabilecek en kötü yer orası. Bir ara İzmir nasıl kokuyordu? Bizim belediyelerimiz oraları temizledi. Aynen o şekilde bizim körfezimizde tamamen kokuşmuş, sahillerine girilemez, denizin karaya doğru taşmasıyla sahiller tamamen kaybolmuş, falezleri zarar görmüş bir kent haline gelir buraya bu projeyi yaparsanız. Evet, kruvaziyer liman projesi yapın ama önce bir dünyayla barışın. İnsanlar bir Türkiye’ye gelmeye başlasın. Kruvaziyer gemiler bir Türkiye’ye uğrasın. Bırakın Antalya’yı ege kıyılarımızda bile kruvaziyer gemiler göremez olduk. Bunu sadece kruvaziyerle ilgili söylemiyorum. Alternatifini de sunarak, neden olmayacağını anlatarak biz bunu yapacağız.
Biz artık turizmde, tarımda her şeyde dışarıya bağımlı bir ülkeyiz. Siz Rusya ile kavga ediyorsunuz tarım bitiyor. Almanya’ya rest çekiyorsunuz turizminiz etkileniyor. Hollanda’ya bir şey diyorsunuz, Orta Doğu’ya el atıyorsunuz. Her yerden dışarıyla sıkıntılar yaşadıkça sorunlar oluyor. Bir taraftan da buraya kruvaziyer liman yapmaya çalışıyorsunuz. Şimdi güzel bir proje var. Aksu Çayı içinde bakanlığın daha önce hazırladığı yat limanı projesi var. Yapılabilecekse oraya yapmak buraya yapmaktan daha mantıklı. Ya da kruvaziyer yapmaktansa akıntının çıktığı yere yapmak orada akıntıyı etkilemiyor. Yapılabilecek çok yer var ama yapılamayacak yere yapmanın da bir amacı var. Arkasındaki o SİT alanı olan bölgeyi tahsise açtırıp, arkasını kullanmak.
GENÇLERİ SİYASETE ÇEKMELİYİZ
CHP’nin gençleşmesi gerekiyor mu?
Biz daha cumhuriyet kurulmadan kurulmuş bir partiyiz. Bu ülkede kurtuluş savaşı vermiş, bu ülkeye cumhuriyeti getirmiş, ülkeyi kurtarmış, birçok devrimler yapmış bir partiyiz. Oldukça da yaşlı bir partiyiz. Dünyanın en yaşlı partilerinden birisiyiz. Ak Parti’ye baktığımızda daha 15 yıllık bir parti. O yüzden bu durum normal. Ülke şu anda -parlamenter sistemi kısmen kaldırdılar gerçi ama- cumhuriyetle yönetiliyorsa, Atatürk’ün gösterdiği yoldan gidebiliyorsak biz bu o yaşlı dediğimiz CHP’nin üyeleri sayesindedir. Ama partinin gençleşmesi gerekiyor mu? Tabii ki gerekiyor. Bizim bununla ilgili de çalışmalarımız olacak. Projelerimiz arkadaşlara aktardım. Onlar da bu konuda çalışacaklar. Gençlerimizi siyasete dahil etmek için birazcık partinin siyasetini gençlerimizin de şekillendirmesine müsaade edeceğiz. Onlarla toplantılar paneller yapıp nasıl bir CHP istediklerini, neden Aktif siyasetin içinde olmadıklarını soracağız. Onların da bize işaret ettiği oranda siyasetimizi tüzüğümüz çerçevesinde onlara yönelik geliştireceğiz.
Dünya hızla değişiyor. Öyle bayrak asma falan pek kalmadı. Sosyal medya aldı başını gidiyor. İnternet çağındayız.
Gezi olayları gibi olaylarda ya da herhangi bir olayda inanılmaz bir avukat kitlesi CHP kanadına geçiyor. Ama onun dışında bunu göremiyoruz. Bu kent adına birçok olay yaşandı. Böyle olaylarda yanınızda olan avukatlar daha sonra sizin savunduğunuz başka bir olaya müdahil olmuyorlar mı?
Biz seçimlerde Muratpaşa’ da 80’in üzerinde avukatla çalıştık. Avukat arkadaşlarımıza bir sorumluk verdiğimiz zaman ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bunların takibini yapmak gerekiyor ama. Süreci iyi takip etmek gerekiyor. Grup dosyalarını incelemek gerekiyor. Grup kararlarını kentin faydasına olacak şekilde alıp, ondan sonraki süreci de takip etmek gerekiyor. Avukatlarımızla ilgili değil de örgütümüzle ilgili biraz öz eleştiri yaparsak bu konuda biraz eksik kalmışız. Umarım bundan sonra onu tamamlayacağız.
Son yıllarda CHP’de bir değişim ve hareketlenme meydana geldi. Antalya CHP’de neler değişiyor?
CHP bir kere çok uzun zamandır yüzünü daha çok dışa döndü. Artık daha dışa dönük siyaset yapmaya, daha çok sokakta olmaya başladı. Daha yoğun saha çalışmaları yapılıyor. Parti içi demokrasi tam anlamıyla uygulanıyorsa sokaktan kurultaya kadar. Ciddi bir değişim var partide. Tabi bu biraz CHP’nin kendi değişimi biraz da artık dünya da değişiyor. Siyasette değişiyor. Türkiye’de mesele partinin iktidar olma meselesini aştı artık. Türkiye’de mesele memleket meselesi oldu. Bunun da çok etkisi var.
ÖN SEÇİMLERE ALIŞIĞIZ
Geçen dönem ön seçimle CHP’den seçilen isimleri daha sonradan AK Parti sıralarında gördük. Ön seçimin bir zararı olduğunu düşünüyor musunuz?
Bizim parti aslında ön seçimlere alışık bir parti, geçmişine bakıldığı zaman. Ama çok uzun zamandır partide ön seçimler yapılmadı ve geçen dönemde hakim huzurunda ve üye bazında seçimler yapılmadı. Üye bazında temayül yapıldı aslında. Mutlaka ön seçimde olsa başka türlü de olsa bu ihtimal vardır. Geçen dönem bunun acısını fazla yaşadık. Bu dönem bunu olmaması için – tabi ön seçinden çıkan arkadaşlarımıza bir şey yapamayız ama- böyle bir ortamın olmaması için eğer temayül yapılırsa bir şey yapamayız ama ön seçim yapılırsa gelen arkadaşlarımız sıralamaya girecektir.
Gençler, Ak Parti dışında başka bir partinin içinde bulunmanın kendilerine iş bulamama, okullarında sorun yaşama gibi sıkıntılar yaratacağını düşünüyor. Bu nasıl aşılabilir? Nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu?
Ülkede gerçekten Ak Parti dışındaki partilerde siyaset yapmak eskisi kadar kolay değil. Bugüne kadar birçok sağ iktidar geldi ve ülkemize yönetti. Ama biz hiç rejim kaygısı yaşamamıştık. Hiç bu kadar çok ötekileştirilmemiştik. Devlette liyakat hiç bu kadar yok sayılmamıştı. Bakıyorsunuz devlette liyakat üzerinden değil, başka sebeplerle bir yere gelmek daha kolay oluyor. Cumhurbaşkanı bunu kendisi de çıkıp açıklıyor. Benim danışmam yapmam ya da müsteşar yapmam için devlette çalışması gerekmiyor önceden diyor. Ben getirip yapabilmem lazım diyor. Üniversitelerde, esnaflarda, işçilerde, devletin bütün kurumlarında bir şekilde ötekileştiriliyorsunuz. Gelecek kaygısı taşıyan bütün gençler için büyük bir sıkıntı ama biz gençlerimizin sağduyusuna inanıyoruz. Bunu geçmişte birçok yerde de gördük. Zaten Mustafa Kemal Atatürk’te Gençliğe Hitabe’sinde gençlere Türkiye Cumhuriyetini tamamen emanet ediyor. Biz bu gençleri tekrar aktif siyasetin içine de çekmek zorundayız. İktidar olduktan sonra biz hiç kimseyi onların yaptığı gibi ötekileştirmeyeceğiz. Biz ülkeniz bir arada olduğu zaman güzel olduğunu düşünüyoruz. Etnik kökenine, mezhebine, yaşam şekline göre ötekileştirilemeyeceğini düşünüyoruz.
Kemal Kılıçdaroğlu özellikle son dönemlerde halkın nabzını tutmaya çalışıyor. Halkın sorunlarını gündeme getirmeye çalışıyor. 2019 seçimlerinde bu kesimlerle bir çalışmanız olacak mı? Bunlarla ilgili komisyonlar oluşturacak mısınız?
Biz daha önceden esnaf, demokratik kitle örgütleri, işçiler gibi birçok konuda hep komisyonlarımızla çalıştık. Bunu sadece ilde değil bütün ilçelerde oluşturacağız. İlçe başkanlarımızdan komisyonları kurmalarını isteyeceğiz. Öncelikle ilçelerin yapısını tek tek inceleyeceğiz. Bizim Muratpaşa’da 9 tane komisyonumuz vardı. Şimdi bütün ilçelerimizin yapısı farklı. Bu biraz daha yatay örgütlenme olarak çalışmayı getiriyor bize. Buradan toplumda her kesime gidip, o kesimle ilgili çalışma yapabiliyorsunuz. Toplumun sorunlarına odaklı bir çalışma yapabiliyorsunuz. Bu daha aktif bir çalışmayı getiriyor. Öbür türlü kapı kapı dolaşıyoruz tabii ki. Ama bunun haricinde komisyonlarımızla da çalışacağız.
GENEL BAŞKANLA GÖRÜŞMEDİ
Seçimi kazandıktan sonra Kılıçdaroğlu ile görüşme imkânınız oldu mu?
Genel sekterimiz ve genel başkan yardımcıları ile görüştüm. Genel başkanımızla görüşmedim. Yakında kurultayımız var zaten. Genel başkanımızla da bu süreçte görüşeceğiz.
Milletvekilleri ile ilgili nasıl bir çalışma yapacaksınız?
Öncelikle milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, parti meclis üyelerimiz yani seçilmişlerimizle parti içinde birlik beraberlikle çalışacağız. Onlar kendi aralarında hepsi arasında birlikte beraberlik halinde çalışacaklar. Bundan sonra milletvekillerimizin de diğer seçilmişlerimizin de programlarını il başkanlığı olarak biz yapacağız. Onları ilçelerde, kırsalda Antalya’da oldukları zamanlarda vatandaşlarımızla daha çok bir araya gelmelerini, Ankara’da neler olduğunu vatandaşlarımıza daha çok aktarmalarını sağlayacağız. Bugüne kadar vekillerimize ne görev verildiyse bizler onlarla aktif olarak çalıştık. Daha programlı olacak ama. Biz burada yaptığımız çalışmaları sürekli göndereceğiz onlara. Komisyonlarımızdan çıkan sonuçları da süreçli göndereceğiz. Vekillerimizin de Ankara’da Antalya için daha çok çalışmasını sağlayacağız.
TEKRER ADAY OLMAM
Gençlik Kollarından görev aldınız, ilçe başkanlığı yaptınız ve şimdi de il başkanısınız. Kendinize bir hedef koymuşsunuz. Bu hedefiniz nereye kadar gidecek? Bundan sonraki süreçte bir milletvekilliği düşünceniz var mı?
Siyasetin kendi içinde bir zamanlaması vardır. Bir yere hedef koyarak gelmek çok kolay değildir. O zaman sadece kendi hedeflerinizin peşinde koşmuş olursunuz. Bunu ben çok doğru bulmuyorum. Eğer üyelerimiz ce genel merkez buradaki çalışmalarımızı takdir edip bizi herhangi bir yere taşımak isterse zaten taşıyacaktır. Bizim bir hedef koymamızı, hele ki yakın zaman için hedef koymayı ben çok doğru bulmuyorum. Çünkü 2019 biz eğer cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamazsak şu anda parlamento nerdeyse yok sayılıyor. Temmuz’dan beri OHAL’le yönetiliyoruz. Referandumda sonuçta bizim sistemimiz değişti. Bunu kabul etsek de etmesek de 2019 seçimlerinden sonra tek bir adam yönetecek. Şu an OHAL’le yönettiğini o zaman resmi olarak tek bir adam yönetecek. Biz 2019’da tek adamın kim olacağına karar vereceğiz aslında. Biz diyoruz ki biz 2019 seçimlerini kazandıktan sonra tekrar bir referandumla daha özgürlükçü, daha demokrat bir parlamenter sistemi yeni bir anayasa ile geri getireceğiz. 2019’da seçimiz kaybederseniz bu ülkedeki rejimin adım adım değiştiğini hepimiz görüyoruz. O zaman milletvekili olmanın, belediye başkanı olmanın çok bir anlamı olmadığı gibi bu ülkede çok da riskleri olacak. Bunu hepimiz görüyoruz. Öncelikli hedef 2019’u kazanmak. 2019’u kazanmadan ben bireysel olarak bir yere aday olmayı asla düşünmedim. Düşünmüyorum da. 2019’dan sonrasında da benim zaten mevcut bir görevim var. Görevime devam edeceğim. Ondan sonra ön seçim olursa üyelerimizin takdiri ile olmazsa genel merkezin takdiri ile bir yerde aday göstermek isterlerse gidip orada hizmet etmeye devam ederim.
2019 seçimlerini kendinize bir sınav olarak görüyor musunuz?
2019’da başarılı olamazsam tekrar aday olmayı düşünmem herhangi bir yere. Zaten hemen sonrasında bizim kongrelerimiz gelecek tekrardan. Bu benim başarım değil ama bu Antalya CHP’de bu geminin kaptanı bensem biz bu seçimi kazanamazsak kendimiz başarısız görürüm.
Yorumlar
Kalan Karakter: