Osmanlı İmparatorluğu’nun tüm dünyaya yayılan kültürü, günümüzde halen varlığını korumaya devam ediyor. Pek çok gelenek ve görenekle yaşamaya devam eden Osmanlı kültürü, sofradan düğüne, komşuluk ilişkilerinden bayramlara kadar hala izlerini yaşatmaya devam ediyor. İşte Osmanlı’dan bugüne kadar ulaşan gelenek ve görenekler…
Sofra kültürü ve İkram geleneği
Paylaşımın ve bereketin simgesi olarak yer alan sofralar Osmanlı’da büyük bir yer kaplıyordu. Günümüzde hala devam eden misafirlere kahve ve tatlı ikramı Osmanlı’dan günümüze kadar ulaşan ve miras kalan bir cömertlik örneği olarak yer alıyor. “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır” sözü ise sofra kültürünün en güzel örneklerinden birisidir.
Kına geceleri
Osmanlı’dan günümüze kadar ulaşan en renkli adetlerden birisi ise hiç şüphesiz ki kına geceleridir. Gelinin eline yakılan kına o zamanlardan bu zamana sadece bir süs olarak değil aynı zamanda sadakat ve bereketin simgesi olarak da yer alıyor. Günümüzde kına modern düğün organizasyonlarının içinde yer alıyor gibi dursa da bu adet aslında Osmanlı’dan kalan en köklü geleneklerimizden birisi olarak yer alıyor.
Komşuculuk ve mahalle Kültürü
Mahaller ve kapı önünde yapılan sohbetler Osmanlı’da sosyal hayatın merkeziydi. Bu yardımlaşma ve dayanışma kültürü günümüzde özellikle Anadolu’nun birçok yerinde yaşıyor olsa da kentleşmenin etkisiyle büyük şehirlerde izlerini kaybetmeye başlıyor. Özellikle site yapılarının artmasıyla komşuculuk geleneği azalırken, insanlar artık aynı binada yaşadığı komşularını dahi tanıyamaz hale geliyor. Günümüzde büyük şehirlerin bazı bölgelerinde bu kültür yaşatılmaya çalışsa da bu kültürün en canlı örneklerini Ramazan ayında kurulan mahalle iftarlarıyla ve bayram sabahı yapılan ziyaretlerle gözlemleyebiliyor ve deneyimliyoruz.
Bayramların coşkusu ve heyecanı
Osmanlı’da bayram adeta bir toplumsal şölen güzelliğinde yaşanıyordu. Çocuklara harçlık verilmesi, büyüklerin ziyaretine giderek el öpülmesi, koskocaman bayram sofralarının etrafında ailecek oturulması günümüzde Osmanlı’dan kalan ve hala aynı heyecanla yaşatılan gelenekler arasında.
Geçmişin İzleri, Bugünün Renkleri
Her ne kadar günümüzde değişen dünya ile birlikte yaşam şeklimiz ve bazı alışkanlıklarımız değişse de Osmanlı’dan günümüze kadar ulaşan gelenekler, kültürel hafızamızı canlı tutarken geçmişle bugün arasında adeta bir köprü kuruyor. Büyük bir heyecan ve özveriyle yaşatılmaya çalışan bu gelenek ve göreneklerin yeni nesillere aktarılması ise toplum hafızası yönünden büyük bir önem taşıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: