Kadıköy Maarif Koleji’nden sonra, Boğaziçi Üniversitesi’nin Sanat ve Bilim Fakültesi, Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü’nden mezundu. Bitirme tezi için, hayranı olduğu Amerikalı romancı ve şair Sylvia Plath’ın hayatını ayrıntılarıyla araştırdı.
Onun, insanoğlunun varoluşu ile birey olarak insanın yalnızlığına bakışından çok etkilendi. Sylvia Plath’ın da henüz 30 yaşını doldurmuşken, hayatını kendi eliyle bitirdiğini bilenler, Nilgün Marmara’nın ölüme gitme kararında payı olduğunu düşünürler.
Bir sohbetinde ‘hayatın neresinden dönülse kardır’ diyerek, gelecek günlerini haber verip: ‘bütün yalnızlıklarınızın ilenci / korusun çoğulluklarınızı / cinnet koyun erdemin adını / maskelerinizi kuşanıp yalanlarınızı çoğaltın / hepiniz mezarısınız kendinizin...’ diyen öfke ve hüzün dolu bir şairdir.
Bizi ‘Bekleme Odası’ kaderimizle baş başa bırakıp göçmüş duyarlı bir şairi, güzel Türkçe’mizle sarmalanmış mısralarını okuyarak anmanın çok iyi olacağını düşünüyorum. Günlüklerine ve irili ufaklı çeşitli defterlere yazdığı notlar ‘Kırmızı Kahverengi Defter’ adıyla kitap oldu. Ama ne yazık ki, Gülseli İnal’ın çabasıyla oluşan bu kitabın yeni baskısı yok.
Fakat Everest Yayınları tarafından yeni basımları yapılmış ‘Sylvia Plath'ın Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analiz’ ve ‘Daktiloya Çekilmiş Şiirler’ kitaplarını internetten sipariş verebilir veya kitapçılarda bulabilirsiniz. Ancak, Onu şimdi burada sizinle beraber hatırlamak amacıyla, kısa bir şiirini paylaşmak istiyorum: ‘Kuğu Ezgisi…’
Kuğuların ölüm öncesi ezgileri şiirlerim, / yalpalayan hayatımın kara çarşaflı / bekçi gizleri.
Ne zamandır ertelediğim her acı, / çıt çıkarıyor artık, başlıyor yeni bir ezgi, / -bu şiir- / sendelerken yaşamım ve bilinmez yönlerim, / dost kalmak zorunda bana ve / sizlere!
Çünkü saldırgan olandan kopmuştur o, / uykusunu bölen derin arzudan. / büyüsünü bir içtenlikten alırsa / kendi saf şiddetini yaşar artık, / -bu şiir- / kuramadığım güzelliklerin sessiz görünümü, / ulaşılamayanın boyun eğen yansısı, / sevda ile seslenir sizlere!
Biliyorsunuz bu köşedeki sohbetlerimizin görsel destekleri olmasına özen gösteriyorum. Bu yazımızda efsane bir fotoğraf var: Nilgün Marmara, 2002 yılında kaybettiğimiz büyük şair Ece Ayhan ve günümüzün iyi şairi Haydar Ergülen ile beraber görünüyor. Fotoğraf şairin evinde çekilmiş, ama maalesef çekenin kim olduğunu öğrenemedim. Bağışlasın…
Yorumlar
Kalan Karakter: