Her gün bir mahallesini dolaştım. Tarihi konakları bizim Antalya'ya benzemiyor. Mimarisi farklı. Ama çatı kiremitleri aynı.
Kıvrık...
Bizden farklı olan;
Konaklar yanmamış ama belli ki yıkılmış gitmiş. Arada tek tük ayakta duranlar var. İçlerinde oturanlar hiç yok. Sözde restore edilmiş olanlar var sokak aralarında. Hiç estetik yok.
Bizim restore edilmemiş konaklarımız onlardan daha güzel.
Orada sözde korumaya alınanlar var...
Ben de merak ediyorum ki; orada veya Antalya'da, Ankara'da gerçekten de bu konaklar restore edecekler mi?
Onlar restore edene kadar kaç tanesi ayakta kalabilecek?
...
Kültür Bakanlarımız hep politik geldiler, öyle de gittiler. Hiç bir Bakanın eski Osmanlı evlerinin restoresi için çalışırken görmedik! Mostar Kalesi’nin tamir için uğraştılar ama Kaleiçi'nden hiç haberleri olmadı!
Garip ama gerçek!
Bu ihmalkarlık, bu ilgisizlik yıllardır var.
Ama ben bir gün bunun sona ereceğini inanmak istiyorum.
Yoksa yazık olur tarihi evlerimize... Yıkılıp gidecekler...
...
Turistik bir Antalya, bu konaklar yapıldıkça daha da güzelleşecektir.
Çorum merkez de hiç turist görmedim! Hepsi Alacahöyük'e gitmişler. Çünkü merkezde; ilgi çekecek, bizim Kaleiçi evleri gibi tarihi meşhur bir yerleri yok!
Aslında var ama, kıymetini bilmiyorlar. Belediye uyuyor! Turizm Müdürlüğü uyuyor. Tarihi ve turistik yerleri gösteren "yön levhaları" bile yok!
Neden yok? Onlar da bilmiyorlar!
Ben de anlayamadım nedenini?
DON KİŞOT olarak kalemimi elime alıp notlar aldım. Ve oranın yerel gazetesi ÇORUM MANŞET'e bu konularda yazılar yazdım.
İlk yazımın başlığı: "NERELİSİN HERİ?" oldu.
Epey de ilgi gördü. Gözlemlerimi rahatlıkla bu köşede yazdım.
Aynı görevimi orada da tekrarladım.
Kaleiçi'ni özledim.
Yorumlar
Kalan Karakter: