Muratpaşa Belediyesi tarafından Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde düzenlenen Forum Muratpaşa’ya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Antalya CHP İl Başkanı Nail Kamacı, CHP Antalya Milletvekili Aykut Kaya, CHP Antalya geçmiş dönem Milletvekili Mustafa Akaydın, Antalya Gazeteciler Cemiyet Başkanı İdris Taş, Moderetör Gazeteci- yazar Meliha Okur, Prof. Dr. Rıfat Okçabol, Prof. Dr. Ertan Erkut, Prof. Dr. Armağan Erdoğan ve çok sayıda davetli katıldı.
Forumun açılış konuşmasını yapan Başkan Uysal, Türkiye’nin farklı sorun alanlarında ‘çok net, köşeli’ önerilere ihtiyacı olduğunu söyledi. Forum Muratpaşa fikrinin de buradan çıktığını kaydeden Başkan Uysal, “Türkiye’mizin yeni bir el birliğine, seferberliğe, ruha, pozitif anlamda ülke yararına kalkışmaya, organizasyona, yeniden ‘Biz başarırız’ demeye, dayanışma içinde olmaya ve bu alanlarda net, somut çözüm önerilerine odaklanmaya sonsuz ihtiyacı var” diye konuştu. Forum Muratpaşa’nın bu çerçevede 8 başlıkta devam edeceğini belirten Başkan Uysal, “Türkiye’mizin geleceğine ışık tutabilirsek ne mutlu bize” dedi.
Merak duygusu şüphesiz eğitimin ana motivasyonu diyen Başkan Uysal: “Merak duygusunu ortaya çıkaran, insanların yeteneklerini ortaya çıkaran, merak duygusuyla öğrenmeyi, bilgiyi bir araya getiren, bunun arasındaki engelleri kaldıran ve bireyin yapısına, bireyin gelişim çizgisine uygun, tabloyu merak ettiğini öğrenerek aynı zamanda toplumda ve ekonomide rol almasını sağlayan sistemler gördüğüm kadarıyla çok başarılı addediliyor. Rutinleşen, robotlaşan, sınavmatik bir öğrenci tipi üreten, yenilikçi, yaratıcı, inovatif bir gizli, rutin tablolara neden oluyor. Konuşmacılarımız bunları geniş geniş konuşacak” dedi.
“Çöp işçisi bulamıyor”
İş başvurularının çok olduğunu fakat insan gücü anlamında işçi bulamadıklarını anlatan Uysal: “Bir diğer hikâyede şu an yaşadığımız olay belediye başkanı olarak. Bitmez, tükenmez bir iş müracaatı tufanı içinde yaşıyoruz. Tamamı üniversite mezunu hemen hemen. Buna karşılık çöp işçisinde kontenjanımızı bir türlü tamamlayamıyoruz. Çöp işçisi bulamıyor. Varlık içinde yokluk denen şey insan kaynakları bir ülkenin en kıymetli kaynakları. İnsan kaynaklarını doğru organize edemeyen bir milletin yani insan parayı kazanıp Bireyi, ahlaki gelişimi, sosyal gelişimi bir kenara bırakıyorum. İktisadi olarak, ekonomik kalkınma için bir fabrika müdürü, yönetici, üç tane yardımcı, on üç tane birim sorumlusu ve bin üç yüz tane nitelikli işçi üretmiyorsa o ülkenin kendi kalesine gol. Başka bir şey değil. Çocukların kalesine de gol. O ülkenin kendi kalesine de gol. Da rol veremediğiniz yani toplumda bir işe yaramaz hisseden maaş alamayan, çalışamayan, iş bulamayan çocuk zaten çok değersizlik duyguları içinde çok mutsuz ve çok atıl çöpe atılmış bir iktisadi eleman, elemente dönüşüyor ve insani bir şey bir şey. O yüzden insanların ekonomik hayatta işe yarayacağı şekilde yapılandırılması insanların anne babaya kaldın mı herkes doktor avukat olsun mühendis herkesin hepimizin serçesi kendimize bülbül. Değil mi? Ne derler? Atasözü karga yavrusunu şahınım diye severmiş. Öyle olmaz ama. Doğru bir şey değil. İntihar. Anne babaya bırakılacak bir şey değil. Çocukların %10'u, atıyorum eğitim uzmanları bilir, belli bir yüzdesi yukarıya kabul edilecek. Onun altı mesleki eğitim, onun altı ustabaşı eğitimi, uzman işçi eğitimi, onun altı da işçi eğitimi. Olmaz ise herkesin kalesine göre, herkesin aleyhine, çocuğun aleyhine, ailenin aleyhine, ülkenin aleyhine, yani eyyamcılıkla geçici için oylarını alabilirsin. O an için geçici bir memnuniyet üretirsin ama ülkeni mahvedersin. Şekil Ağa'da görüldüğü gibi” dedi.
Lise öğretmeni, Milli Eğitim Bakanlığı bürokratı gibi görevlerde de bulunan Prof. Dr. Okçabol, Türkiye’nin eğitim sisteminin laiklikten uzaklaştığını ve özgür bireyler yetiştirme hedefinden saptığını ifade etti. Köy Enstitüleri’nin kapatılması, din dersinin zorunlu hale getirilmesi ve YÖK’ün kurulması gibi dönüm noktalarının bu sapmanın önemli adımları olduğunu belirten Okçabol, özgür bireyler yetiştirmenin ancak laik ve bilimsel eğitimle mümkün olduğunu söyledi.
Akademik hayatına endüstri mühendisliği alanında başlayan sonrasında eğitim öğretim alanında çalışma ve araştırmalara yönelen, pek çok üniversitede yöneticilik yapan Prof. Dr. Erkut, dünyada eğitim paradigmalarının değiştiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Erkut, sıralama sınavları kaldırılması, öğrenciye içerik yerine yetkinlik kazandırılması, yapay zekanın eğitim sistemine dahil edilmesi, okulun sosyalleşmenin mekanı olarak yeniden işlevlendirilmesi gibi öneriler sıraladı.
CHP PM Üyesi Prof. Dr. Erdoğan, ise derin yoksulluğun çocukların zihinsel, fiziksel ve psikolojik gelişimini dolayısıyla eğitim hayatlarını olumsuz yönde etkilediğini söyledi. İktidarın bu alanda yetersizliklerini CHP’nin kreş, yurt, burs, öğrencilere yemek gibi sosyal belediyecilik anlayışı ile yerel yönetimlerce kapatılmaya çalıştığının altını çizen Prof. Dr. Erdoğan, “Politika öncelik belirleme alanıdır. Eğitime öncelik verilmiyor. Eğitimin bütçeden aldığı pay düşük. Her yıl 400 – 500 bin üniversite öğrencisi üniversiteden kaydığını sildiriyor. Bunun nedenleri ile ilgili dahi veri yok” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: