TND tarafından bu yıl 51'incisi düzenlenen Ulusal Nöroloji Kongresi, Serik İlçesi Belek Turizm Merkezi'nde başladı. Kongre öncesinde düzenlenen basın toplantısında konuşan bilim insanları, çeşitli nörolojik hastalıklar hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Cavit Boz da MS (multipl skleroz) hastalığı hakkında bilgi verdi. Merkezi sinir sistemi hastalığı olan MS hastalığının başlangıcında bulanık görme, vücudun bir kısmında uyuşma ya da denge kaybı gibi belirtiler başladığını ancak kısa sürede düzeldiğini aktaran Prof. Dr. Boz, uzun vadede kalıcı etkiler yarattığını açıkladı. Bu hastaların evlenebilir, çalışabilir günlük hayatlarına devam edebilir olduklarına dikkati çeken Prof. Dr. Boz, "MS akıl hastalığı değildir ve öldürücü değildir. Bazı hastalarda tekerlekli sandalyeye mahkum edebilmektedir. Türkiye'de 40 bin civarında MS hastası olduğu tahmin edilmekte. Dünyadaki hastaların ise yüzde 70'ini kadınlar oluşturmakta. MS kontrol altına alınabilen hastalık haline geldi" dedi.
'40 SANİYEDE 1 KİŞİ İNME GEÇİRİYOR'
Nörolojik hastalıkların yaşla birlikte artan hastalık grubu olduğunu ve risk faktörlerini önleme açısından farkındalık yaratmak zorunda olduklarını dile getiren TND Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, "Dünyada hastalık kaynaklı ölümlerin yüzde 12'sini nörolojik hastalıklar oluşturuyor. Fonksiyon kaybının ilk nedeni nörolojik hastalıklardır. Avrupa'da 1 yıllık nörolojik hastalık maliyeti 700 milyar euro. Bu sadece görünen maliyeti, bir de insanların yaşamlarını etkileyen, parayla ölçülemeyen maliyeti var" diye konuştu. Türkiye'de hastalık sonucu ölümlerin 2'nci sıklıktaki nedeninin nörolojik olduğunu belirten Prof. Dr. Öztürk, "Dünyada 17 milyon kişi beyin hastalıkları nedeniyle fonksiyon kaybına uğramakta, 6 milyon kişi ise ölmekte. Her 40 saniyede 1 kişi inme geçirmektedir. Tanı erken konulabilirse bu hastalıklar tedavi edilebilir" dedi.
AKRABA EVLİLİKLERİ ÖNLENMELİ
Nöromüsküler hastalıkların nörolojik hastalıklar içersinde sık görülen hastalık grubu olduğunu, hastalığın bir grubunun edinsel (sonradan ortaya çıkan), bir grubunun ise genetik olduğunu aktaran derneğin ikinci başkanı Prof. Dr. Yeşim Parman ise "Ülkemizde akraba evliliğinin çok olduğunu düşünürsek ne oranda bu hastalığa rastladığımızı anlayabiliriz. Hastalığın edinsel grubunu tedavi edebiliyoruz, ama genetik olanlar için çalışmaların olduğunu söylemek lazım. Akraba evliliklerinin bu bilinci vererek önlenmesi bu hastalıkların önüne geçecektir" diye konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: