MASUMLAR MUTLAKA YAŞAMALI…

Felsefe Taşı ve Sırlar Odası’ndan sonra, serinin üçüncü kitabı Harry Potter ve Azkaban Tutsağı, 1999 yılında yayınlandı. Yayınlamasıyla birlikte milyonlar vakit kaybeden okudu ve yine beyazperdeye aktarılması da gecikmedi. Doğru pencereden bakıldığında her kitabından dersler çıkarabileceğimiz serinin üçüncü kitabının da bize verdiği son derece önemli dersler bulunuyor. 1999 yılında yazılmış olmasına rağmen, bugün bile güncel olan dersler çıkarabiliriz bu hikayeden. Bu derslerin en önemlisi; masumlar (insan veya hayvan) mutlaka yaşamalı… Masumiyetin öneminin çn plana çıktığı Azkaban Tutsağı’nın hikayesini yazmak bizden, dersi çıkarmak ise sizden…

YAŞLA BİRLİKTE BÜYÜYEN SORUNLAR

Üçünkü kitapta, karşımızda artık büyüyen, hedefleri olan ve sorunlarla baş etmeye her zamankinden azimli bir Harry Potter çıkıyor. Teyzesi ve eniştesiyle yaşadığı evde, herkesten gizli, asasından yaymaya çalıştığı ışıkla büyü kitaplarından ders çalışmaya çalışan Harry Potter, evde yaşanan sorunlardan dolayı evi terk eder. Okula gitmeden önce çıktığı bu yolculukta, yeni bir isim duyacaktır; Sirius Black. Azkaban Hapishanesi’nde tutsak olan ve herkesin son derece tehlikeli olarak tanımladığı Sirius Black, yüksek güvenliklere rağmen Azkaban’dan kaçmayı başarır ve Harry’nin peşine düşer. Ancak olaylar aslında sanıldığı gibi değildir.

ESAS OLAN MÜCADELE

Fantastik bir hikaye okuyor olmamıza rağmen, betimlemeler ve akıcı dil sayesinde okuyucuyu içine çekmeyi başaran Harry Potter’ın üçüncü kitabında, Harry’nin mücadele etmesi gereken kötülüklerin sayısı da artmaya başlamıştır. Bunlardan biri, kötü ruhları temsil eden, onlar belirdiğinde her şeyin birden buz kestiği, karanlığın çöktüğü Ruh Emiciler. Harry’nin ilk defa tren yolculuğunda karşılaştığı Ruh Emiciler, bundan sonra peşini bırakmayacak ve Harry, bu yaratıklarla nasıl mücadele etmesi gerektiğini öğrenmek zorunda kalacaktır.

DOĞRU YOL GÖSTERİCİ

Burada karşımıza, Sirius Black’ten başka bir yeni kahraman daha çıkıyor. Profesör R. J. Lupin. Harry’nin ilk kez trende karşılaştığı Lupin, Hogwarts’ın yeni öğretmenidir. Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğretmeni olan Lupin, aynı zamanda Harry’e, Ruh Emicilerden nasıl korunması gerektiğini de öğreten kişi olacaktır. Hogwarts’ta ders vermeye başlayan bir yeni öğretmen daha karşımıza çıkacaktır ancak biz bu öğretmeni zaten serinin başından beri tanıyoruz; Hagrid. Hagrid’in ilk derste öğrencilerine tanıttığı yaratık olan Şahgaga ise kitabın ilerleyen sayfalarında kurtarılması gereken masumlardan biri olacaktır.

ŞAHGAGA VE MALFOY

Kitabın kötü karakterlerinden biri olan Draco Malfoy, son derece narin ve bir o kadar yırtıcı olan Şahgaga tarafından (kendi hatası nedeniyle) saldıra uğrar. Bunun üzerine Bakanlık’ta çalışan babasına şikayette bulunan Malfoy, Şahgaga’nın öldürülmesi emrinin verilmesine neden olur. Babasının nüfuzunu kullanarak masum bir yaratığın ölüm emrinin verilmesine neden olan Malfoy, kötü karakterini bir kez daha göstermiş olur.

SİRUS BLACK HİKAYESİ

Harry’nin maceradan maceraya koştuğu bu üçüncü kitabın sonunda anlaşılıyor ki, Sirius Black, haksız yere Azkaban Hapishanesi’ne kapatılmış masum bir insandır. Bu amsum insan, aynı zamanda Harry Potter’ın vaftiz babasıdır. Yani, Harry’nin sahip olduğu tek ailesi… Bunu çok geç öğrenen Harry, Sirius Black’i kurtarmak için de her tür tehlikeyi göze alarak büyük bir savaş verecektir.

ZAMAN GERİYE AKSA…

Bu savaşta devreye, Albus Dumbledore’un, Hermione’ye verdiği zaman döndürücü devreye girer. Zaman döndürücü sayesinde zamanı geriye döndüren iki arkadaş Harry ve Hermione, masum olan iki yaratığın, Şahgaga ve Sirius Black’in hayatını kurtaracaktır. Hayat, her şeye rağmen yaşanması gereken bir olgudur. İyiler ve kötüler, görünmez bir savaşın tam ortasında olmalarına karşın, iyilerin sahip olduğu sevgi ve dürüstlük, kendilerini kötülerden kat be kat öne götürmektedir. Ve masumlar… İyi insanlar her zaman iyi şeylerle karşılaşmaz. İyiliğin karşısındaki kötüler, iyi insanlara eziyet edebilir. Ancak doğru er ya da geç ortaya çıkar. Masumlar mutlaka yaşamalıdır…