Lulu Ve Kismo

Antalya’da yaşıyordu ama memleketine dönmek istiyormuş. Dönüş şartlarını sağlayamamış. Yakından tanıyanlar, son 15 gündür ağladığını, üzüntüsünü dile getirdiğini söylemiş. Yaşamı gözden çıkarmış ama çok büyük sevgi verdiği iki bebeğinin çabuk kurtarılmasını, o acıyı çok fazla yaşamamalarını istemiş bence. Perşembe günü ev sahibine, Pazartesi günü gelip kirasını almasını söylemiş. Ev sahibi geldiğinde kapının arkasında köpeklerin havlamasını duymuş ama ondan ses yok. Polis kapıyı kırıp içeri girdiğinde 62 yaşındaki Alman kadının cansız bedenini bulmuş. Bir de tir tir titreyen 5 yaşındaki Lulu ve oğlu 2.5 yaşındaki Kismo’yu…

                                                *            *            *

Hiç havlamazlarmış aslında. O gün çok bağırmışlar. Bizi bırakıp gitme demişlerdir. Sensiz ne yaparız demişlerdir. Kimse yok mu, biri yardıma yetişsin diye yalvarmışlardır. Sahibinin kafatasının içinde gelişen tümörü fark edip sürekli başını koklayarak uyarıp doktora yollayan köpek milleti, o acıyı anlamaz mı? Yerin kilometrelerce derinliğindeki depremin gelişini fark ediyorlar, annesiz kaldıklarını bilmezler mi?

                                                *            *            *

Antalya Hayvan Dostları Derneği Başkanı Jale Ünsal, gitti önce isimlerini öğrendi. Yaşamları tepetaklak oldu, bari bir de yeni isimlere alışmak zorunda kalmasınlar diye. Sonra da ikisi bir kucağa sığacak kadar küçük Lulu ile Kismo’yu alıp Mine Güler’in evine götürdü. Mine hanım zor durumdaki hayvanlara yeni yuvalarına gidene kadar bakıyor. Yaralıysa, hastaysa iyileşmelerini sağlıyor. Onunki gibi evler hayvanseverler arasında geçici ev olarak bilinir. Onun da Lady’si var. Bir inşaatta zincirlenmiş olarak bir yıl önce bulunan Terrier cinsi köpeği. Lady eve geldiğinde yüzü gözü harç, çamur, çimento içindeymiş.

                                                *            *            *

Şimdi bir evin bir kızı Lady. Ama yalnızlığı, çaresizliği çok iyi biliyor. Katlanıyor yeni konuklara. Hatta bazen etraflarında koşturup oyuna davet ediyormuş. Kismo oyuna katılıyormuş bazen. Lulu sadece izliyormuş. Dişi ya, yası daha derin. Mine hanım üç köpeğe bakamayacak. “Türkçe de anlıyorlar. Çok sevilmişler, çok iyi bakılmışlar. Yine öyle bir aile lazım onlara. Hiç ayrılmamışlar, birbirlerine çok düşkünler” diyor Mine hanım. İkisini birlikte sahiplenecek bir aile diliyor. Lulu ve Kismo, gözlerinde hüzün, öylece bekliyor.