Edinilen bilgiye göre, geçtiğimiz Çarşamba günü 02.00 sıralarında meydana gelen olayda, madde bağımlısı olduğu öne sürülen M.A.A. gece yarısı Göynük’te ailesinin oturduğu eve geldi. Madde etkisinde olduğu iddia edilen M.A.A., üst kattaki odasına çıktıktan bir süre sonra iki kez alt kattaki buzdolabına inerek tatlı ve yiyecek aradığını, tekrar odasına çıktıktan sonra, bir maddeyi kullandıktan sonra çığlıklar atmaya başladı. Bunun üzerine üst kata çıkarak oğlunu sakinleştirmeye çalışan anne Aygün Aktürk, o sırada odada bulunan torununa "Su getir" diye bağırdı. Torun, alt kattan suyu doldurup getirecekken üst kattan düşme sesini duydu. Yukarıya çıktığında ise babaannesi yerde hareketsiz yattığını gören çocuk hemen 112’yi aradıktan sonra komşularının kapılarını çalarak yardım istedi. Komşular da jandarmayı aradı.
Olay yerine gelen 112 Acil Servis sağlık ekibinin tüm çabalarına rağmen Aygün Aktürk’ün kalbi durdu. Aktürk, Kemer Devlet Hastanesi Acil Servisine götürülerek burada da müdahaleye devam edilmesine rağmen hayata döndürülemedi.
Jandarma tarafından gözaltına alınan M.A.A. ise aynı gün çıkarıldığı nöbetçi mahkemece "Taksirle ölüme sebebiyet" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine konuldu. Genç adamın olay sırasında kendisinde olmadığını söylediği ileri sürüldü.
Alt kattan su alıp döndüğünde babaannesini yerde hareketsiz yatar vaziyette bulduğunu ifade eden torun, "Babaannemin gözleri açıktı, nefes alıyordu ama kımıldayamıyordu. Tahmin ediyorum yerde çırpınan M.A.A.’nın eli bacağına çarpınca düştü, kavasını duvara vurdu" şeklinde konuştu.
Olay sırasında iş seyahati sebebiyle il dışında bulunan Zeki Aktürk, yaptığı kısa açıklamada, yaşadıkları facianın bir örnek teşkil ettiğini belirterek "Lütfen yetkililer uyuşturucu kullanan çocukları yakaladıklarında kullanıcı diye kesinlikle bırakmasınlar. Size bir örnek, oğlum annesinin ölümüne sebep oldu. Kendisi de şu anda cezaevinde. Unutulacak bir şey değil" diye konuştu.
Aygün Aktürk’ün eşi Zeki Aktürk’le olay gecesi ölümünden kısa süre önce yaptığı görüşmedeki sesli mesajı da ortaya çıktı. Görüşmede Aygün Aktürk eşine, "Bu ne bilgisayar koydu, ne telefon koydu, ne bisiklet koydu. Geçen senden para isteyince bağıra bağıra bana yol parası ver dedi ya, ben vermedim. Tuvalette diyormuş ki, hepsini öldüreceğim. Bizim sonumuz ölüm. Bizi bununla baş başa bırakıp sen seyahate falan gidemezsin. Konuşmayla bir şey olmaz bu. İçmeyince bunun gözleri dönüyor. O gün gözleri döndü evi terk etti. Ne yaptı? Bir buçuk milyarı bir günde yedi geldi. Yok bir buçuk milyarı yemiş gelmişsin, yok bisikleti satmışsın, yok telefonunu satmışsın bunlar kulağına girmiyor. Dünyayı söyle bağır, kendini parala anladın mı, bu ilerlemiş iyice ilerlemiş. Bu en sonunda bizi öldürecek para bulamayınca" dediği öğrenildi.
Aygün Aktürk’ün cenazesi, Kemer’de kılınan cenaze namazından sonra uçakla İstanbul’a götürülerek Ümraniye Çavuşbaşı Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Yorumlar
Kalan Karakter: