Kişisel verilerin korunması kanunuyla getirilen yenilikler, veri sorumlusuna ve işleyenine yüklediği sorumluluklar ile kişisel veri sahiplerine sağladığı haklar konusunda önemli bilgiler veren Avukat Mehmet Dursun, kişisel verilerin korunmasının çok önemli olduğunun altını çizdi. Sorumlulukların yerine getirilmemesi durumunda yüklü para cezalarının yanı sıra hapis cezasıyla da karşılaşılabileceğini belirten Dursun, kişisel verinin özetle, kimliği belirli ve ya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi ifade ettiğini hatırlattı. Sorumlulukların yerine getirilmemesi halinde 5 bin TL’den 1 milyon TL’ye kadar çıkan para cezasının yanı sıra, 1 yıldan 4 yıla kadar da hapis cezalarının söz konusu olduğunu vurguladı.
YÜKÜMLÜLÜKLER GETİRDİ
Kişisel verilerin korunması müessesesinin kaynağını Anayasanın ‘Özel Hayatın Gizliliği’ maddesinden aldığını ifade eden Avukat Dursun, “Kanunda belirtildiği üzere, herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme ve kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Anayasa’nın 20. maddesinde belirtildiği üzere, kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir. Bu nedenle 7 Nisan 2016 tarihinde 6698 sayılı Kişisel Verilen Korunması Hakkında Kanun (KVKK) yayımlanmıştır. Kanunda tanınan 2 yıllık uyum süresi 7 Nisan 2018 tarihi ile sona ermiştir. Bu kanunla birlikte kişisel verilerin korunmasına dair ciddi adımlar atılmış ve bazı yeni tedbirler alınmıştır. Kişilere bu kanunla birlikte kişisel verilerin korunması için bazı haklar, bu bilgileri alan kişi, kurum ve şirketlere ise bazı yükümlülükler getirilmiştir. Kişisel veri özetle, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi ifade eder. Yani bireyin adı, soyadı, doğum tarihi ve yeri gibi kesin teşhis sağlayan bilgiler ile kişinin fiziki, ailevi, ekonomik, sosyal ve sair özelliklerine ilişkin bilgilerdir. Bu bilgiler sayesinde veriler ile kişiler ilişkilendirilerek o kişi tanımlanabilir hale getirilmektedir” dedi.
YÜKÜMLÜLÜKLER GETİRDİ
Kişisel verilerin korunması müessesesinin kaynağını Anayasanın ‘Özel Hayatın Gizliliği’ maddesinden aldığını ifade eden Avukat Dursun, “Kanunda belirtildiği üzere, herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme ve kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Anayasa’nın 20. maddesinde belirtildiği üzere, kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir. Bu nedenle 7 Nisan 2016 tarihinde 6698 sayılı Kişisel Verilen Korunması Hakkında Kanun (KVKK) yayımlanmıştır. Kanunda tanınan 2 yıllık uyum süresi 7 Nisan 2018 tarihi ile sona ermiştir. Bu kanunla birlikte kişisel verilerin korunmasına dair ciddi adımlar atılmış ve bazı yeni tedbirler alınmıştır. Kişilere bu kanunla birlikte kişisel verilerin korunması için bazı haklar, bu bilgileri alan kişi, kurum ve şirketlere ise bazı yükümlülükler getirilmiştir. Kişisel veri özetle, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi ifade eder. Yani bireyin adı, soyadı, doğum tarihi ve yeri gibi kesin teşhis sağlayan bilgiler ile kişinin fiziki, ailevi, ekonomik, sosyal ve sair özelliklerine ilişkin bilgilerdir. Bu bilgiler sayesinde veriler ile kişiler ilişkilendirilerek o kişi tanımlanabilir hale getirilmektedir” dedi.