2017 yılı Kıbrıs için nasıl bir yıl oldu?
2017 yılını değerlendirmeden önce 2016 ve önceki seneleri değerlendirmekte fayda var. Yıllardır adanın sadece turizm formatının teşvik modeline, teşvik sistemine göre düzenlendiği bir modelle çalışılıyordu. 2008 yılı sonrasında adaya daha fazla misafir getirebilmek için teşvik modelleri ve operasyonlar sürmekteydi. Türkiye Cumhuriyeti yetkilileriyle birlikte yaptığımız çalışmalarla alternatif çözümler bulunması gerektiği üzerinde hem fikir olduk. Mobil çalışmalarımızı adadaki turizm sektörünü canlandırabilecek alternatif getirebilecek modelin daha fazla geniş kitlelere yayılacak bir turizm yapısı hedefi ile işe başladık. Kısa dönemde koyduğumuz hedeflere 16 aylık bir süre gibi zaman zarfında başarmış bulunuyoruz. Yaptığımız açılımlar o kadar çok başarıya ulaşmıştır ki maalesef belli zamanlarda Rumların farklı hareketler içerisine girdiğini görüyoruz. Bunlara örmek geçtiğimiz günlerde İsrailli turistlerinin sınırdan geçişlerinde ve kuzeye gönderilmediği gördük. Buda tabi ki dediğim gibi bizim bu alternatif adamıza turist getirme modelinin ne kadar başarıya ulaştığı ve bu başarının önünün ne kadar tıkanmak istenildiğinin göstergesidir. Biz bu konuda gerek yatak kapasitesi gerek konaklayan turist sayılarında 42 yılın en yüksek verilerine ulaştık. Bu başarıyı yakalayan tüm turizme gönül vermiş hem özel sektör hem kamu sektöründeki arkadaşlarımı da tebrik etmek isterim.
DOLULUK ORANLARI
Turizm yatırımları ve teşvikler verilirken nasıl bir model izliyorsunuz? Bu konuda belli bir oran var mı? Tesis ve yatak oranını nasıl ayarlıyorsunuz?
2011 yılında Turizm Gelişim Yasası diye bir yasa yapıldı. Bence çok yanlış bir yasa çıkarıldı. Sözde turizm mastır planı olarak hazırlandı ama içeriği tam yapılamadı. Ne kadar zayıf olduğunu da şimdi görüyoruz ve hissediyoruz. 2011 yılında yapılan çok bariz bir örnek göstereceğim. Bu yasa ile birlikte yatak sayısının Girne Bölgesi’nde 23 binde sınırlandırılması koşulu konuldu. Bakıldığı zaman bu rakamların yetmediğini ve artacağı bilgileri geliyor. Son zamanlarda yaptığımız doğru hamlelerle doluluk oranlarına ulaştık ve talep alamamaya başladığımız dönemler oldu. Bu bizi bir taraftan üzse de yakaladığımız başarıdan dolayı mutlu ediyor. Önümüzdeki dönemlerde özellikle yeni tesislerle yeni rakamlara ve hedeflere ulaşacağız.
HEDEF 3 MİLYON DOLAR
Bakıldığı zaman Kıbrıs’ta yakalanmak istenilen hedef nedir?
Biz programlarımızı yaparken ilk hedefte 2016-2021 arası 5 yıllık bir plan yapmıştık. Yatak kapasitesi olarak 30 bin, turist sayısı 3 milyon ve gelir hedefimizi de 3 milyon dolar olarak belirlemiştik. Bu planlarımız sonrasında yatak sayımızın ilk 5 yılda 40 bine ikinci 5 yıllık periyotta ise, uzun vadede yataklarımızın 50 bine turist sayımızın 4 milyona gelir sayımızın ise 4 milyar dolara ulaşmasını hedef ediyoruz. Yani yaptığımız plan 2016-2026 periyodu.
FİNANSAL KAYNAK ÖNEMLİ
2016 Nisan ayında koyduğunuz bir hedef vardı. Sizin de belirttiğiniz gibi 42 yılın en iyi sonuçlarına ulaştınız. Bu sonuçlardan yola çıkarsak bundan sonraki periyotlarda nasıl bir rol model izlemeniz gerekiyor daha da sayıları artırabilmeniz için?
Bizim her attığımız adımda her zaman bize el uzatan ve yanı başımızda olan Türkiye’miz ile girintili. Bizim yapacağımız strateji bir modelleme eğer ki finansal anlamda kabul görmezse finans olarak bu işi başaramazsanız hiçbir şeyi başaramazsınız. İstediğiniz kadar kağıt üzerinde yüzlerde proje ortaya koyun bunun finansal karşılığı olmazsa hiçbir proje hayata geçmez. Bizler her adım attığımızda yanı başımızda olan Türkiye Cumhuriyeti yetkilerine de biz bir şekilde teşekkür etmek isteriz. Her adımımızda yanımızda, attığımız projede yanımızdalar. Bu yıl Türkiye 2.4 milyon turisti yunan adalarına gönderdi. Bizim Türkiye’den aldığımız turist sayısı bir yılda bunun yarısı bile değil. Bu vesileyle olayın özüne bu şekilde bakmak gerekiyor. Birinci pazarımız Türkiye ise adaya bir yılda en azından bu koşullarda bir buçuk milyon vatandaşımızın gelmesini istiyoruz. Benim Türkiye’den, tur operatörlerinden istediğim Kıbrıs’ı hep birlikte pazarlayalım ve gelsinler gezsinler. Burası eğlence sektörünün döndüğü bir ada değil, bizim burada kültürümüz de var. Yiyecek içecek sektörümüz gastronomi de çok etkin. Ben iddia ediyorum İstanbul’un en trend mekanlarından yeme, içme meyhanelerinden bizim buradaki beğenilerimiz çok daha üstündür. Fiyatları çok ama çok caziptir. Kıbrıs’ın sunduğu çok avantaj var.
KIBRIS’A BEKLİYORUZ
Türkiye’den yeterince turist çekemediğinizi ve yeterince tanıtamadığınızı düşünüyor musunuz?
Sorunun yarısına evet yarısına hayır diye bir cevap vermem lazım çünkü biz geldik geleli ilk kez Türkiye’de bu kadar yoğun bir etkinlik programladık. Mesela Ekim ayının başında İstanbul’da 3-4 günlük bir tanıtım etkinliğimiz var. 10-11 ilde ciddi anlamda tanıtımlar gerçekleştirdik. Ben hala Türkiye insanımızın onda dokuzunun adaya girmediğini biliyorum. Bu çok ciddi bir rakam onda dokuzu adaya girmediyse Türkiye’de bunu parlatmamız lazım. Bunu ona altılara, ona beşlere indirirsek o zaman başarılı oluruz. Bu dediğim sadece Turizm Bakanlığı’nın yapacağı bir hadise değil. Bu tamamıyla Türkiye Cumhuriyeti yetkileriyle birlikte bir sinerji içerisinde oluşturulacak turizm siyasetiyle alakalı. Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan ve turist olarak başka bir yere program planlayan kişilerin öncelikle aklına Kuzey Kıbrıs gelmeli.
TÜRKİYE’DEN DESTEK ALIYORUZ
Turist sayıları artarken deniz yoluyla gelen kişi sayılarında durum nedir?
Onda da bir yükselme var. Ancak bu yükselme konaklama anlamında değil yolcu anlamında. Yaklaşık 7-8 aydır tanıtımlarda yer veriyoruz ama henüz beklentilerimiz doğrultusunda değil. Tur operatörlerinle bir çalışmamız var katkılar verilirse yakıt katkısı tarzında en azından daha iyi olacağını düşünüyoruz. Adamıza deniz yolu ile nasıl turist getiririz tarzında çalışma yürütüyoruz. Bakalım onu nasıl şekillendirebileceğiz. Türkiye Cumhuriyeti yetkileriyle birlikte atmamız lazım teşvikleri çünkü biz onlara vermiyoruz onlar bize ne kadar destek verirlerse bizde karşı tarafa o kadar yansıtabiliyoruz.
TURİZMCİNİN ÖNÜNÜ AÇIYORUZ
Türkiye turizmde son yıllarda dış etkenlerle yaşanılan sıkıntılar var. Bunlar özellikle turizm sektörünün açılacağı dönemlerde, turizmin iyi gittiği dönemlerde yansıyan şeyler sizde ister istemez bunlardan etkileniyor musunuz?
Hayır, öyle bir sorun yok. Siyaset maalesef turizmi de etkiler konusuna geldi. Davalarımızda haklı da olsak ne yazık ki dünyada sadece bizim ülkemizle alakalı değil hemen o ülke vatandaşına o ülkeye gitmeyin uyarısı geliyor. Bizler yıllarca dünyadan ambargo yedik. Bundan daha kötüsü ne olabilir ki dediğimiz dönemlerden geçtik. Benim adama turist gelsin ve isterse uzaydan gelsin. Çünkü zaten biz bir şekilde bunun mağduriyetiyle yaşıyoruz. O yüzdendir ki buraya taş, taş üstüne koyan buraya turist getirmek anlamında her gün çırpınan kişilerinde önünü açmak için elimizden geleni yapmamız lazım .
KUCAK AÇIYORUZ
Yatırımcılara bir mesajınız var mı? Burada yatırım yapmak isteyenlere verdiğiniz destekler var mı? Onları nasıl bölgeye çağıracaksınız?
Bakın yatırımcılar bize Kıbrıs’ımıza yatırım yapmak istesinler, bu yatırımları biz kendimiz değerlendiririz çok şeffaf bir şekilde. Yani yatırımcılar dediğimiz gibi bizim için çok önemli bir pozisyonda. Biz buraya taş, taş üstüne koymak isteyen kişilere kucak açmalıyız verilebilecek imkanlar ve yasalar doğrultusunda imkanları sonuna kadar kullanmalıyız ki daha çok yatak olsun daha çok fazla turist gelsin bunlar esas hedefler. Kıbrıs’a yatırım yapanlar kazanıyor kaybeden hiç yok.
BİRLİKTE HAREKET EDİYORUZ
Kıbrıs denildiği zaman akla kumarhaneler geliyor. Bakıldığında bu kumarhaneler ve beş yıldızlı oteller ciddi reklam yapıyorlar. Kumarhanelerden sizler istediğiniz şekilde fayda alabiliyor musunuz? Vergisel anlamda istenilen düzeyde geri dönüşler var mı?
Devletimizin bu gazinolardan aldığı yıllık ücret var. Bu ücretin bizim bakanlığımıza yarısı Maliye Bakanlığımıza yarısı bütçelere giriyor. Bana sorarsanız devletin kazanımı anlamında bunlar farklı şekillerde daha iyi noktalara getirilebilir. Öyle de olmalı ben bir gün çıkıp diyebilmeliyim ki bir kalemi bu otel yaptı. O zaman işte bu tesislerin bu sistemin halkımıza daha sempatik görüneceğine inancım var.Yani düşünebiliyor musunuz benim şuanda renovasyon restorasyon isteyen tarihi mekanımı düşünün yatırım isteyen bir yer bir otel yada kumarhane yapmış. Devletin imkanları sınırlıdır, bütçesi sınırlıdır bu vesileyle benim Sayın Bakanımın da Allah Razı Olsun Turizm Çevre Bakanım Sayın Fikri Hatipoğlu. Her siyasetimizi birlikte şekillendiriyoruz biz.
YEREL YÖNETİMLERLE İLİŞKİLER Sizler bu kadar yoğun çalışırken yerel yönetimler bu konuda sizi destek oluyorlar mı? Ulaşımdan alt yapıya bu konuda beraber doğru oranda çalışabiliyor musunuz? Çok güzel bir soru yani ben bu soruyu gerçekten sorduğunuz için teşekkür ederim. Kıbrıs’ın bütçeleri dâhilinde biz onlara onlar bize yardımcı olmaya çalışıyor. Açıkçası keşke daha güzel finansal kaynaklar olsa da Girne’nin en az iki-üç yerine de arıtma tesisleri yapılabilse. Ancak bazen o finansal sıkıntının yarattığı zorluklarla karşılaşıyoruz.