Bu sorunun her dönem gündeme gelmesinin nedenlerine devlet olarak yapıcı bir şekilde eğilinmedikçe ve bir ücret politikası belirlenmedikçe bu görüşmeler tarafları her zaman karşı karşıya getirecektir.
Bu soruna dışardan baktığımızda, istenilen ücret artışı da verilen artış oranı da bu günün ekonomik koşullarında hiçte tatmin edici değildir.
Fakat işin gerçek yüzüne baktığımızda bu kadar düşük oranda artış yapılmasının nedenleri çok çarpıcıdır!
Bu konuya girmeden önce, konunun sahiplerini yani işçi ve memuru tanıyalım;
İŞÇİ: Bir fabrikada, bir atölyede, bir madende, bir tarım işletmesinde beden gücü ile gündelik veya ücret karşılığında işverenin emrine bağlı olarak çalışan kimse (Türkçe Sözlük).
Bu tariften de anlaşılacağı üzere beden gücü ile çalışan işvereni kamu olan ve yaklaşık 500 bin kişi oldukları açıklanan işçilerin ücret artış istekleri kolayca karşılanabilecek mi?
Herşeyden önce, kamu kuruluş ve tesislerinde bu kadar işçiye ihtiyaç var mı? Bu hayati soruyu kimse sormuyor!
Öncelikle şunu içtenlikle belirtmek isterim ki, maden ve fabrikalarda alın terleri ile çalışan gerçek işçilerin aldıkları ücret ve alacakları zam helal olsun! Ve bu grup işçiler 500 binin içinde 100 bin kişiyi geçmez. Geri kalan büyük çoğunluk gerçek işçilerin haklı kazançlarını gasp eden sözde işçilerdir.
Bu sözde işçiler, tamimlere aykırı olarak bürolarda çalıştırılan, onun bunun kayırdığı ve iş yerine bile uğramayan bankamatik işçilerdir. Bu sözde işçilerin üzerlerinde ekstra ücretler almaları için dozer, grayder, bilgisayar operatörü, ustabaşı, uzman v.s. kadrolar vardır.
Bunlara ilave olarak TBMM, Başbakanlık, Kamu Bankaları vb. kuruluşlardaki ekstra ücretli işçilere ne demeli! Bunlara bu extra ücret ödenmese işler aksayacak mıdır?..
Gelelim memurlara;
MEMUR:Devlet hizmetlerinin gerektirdiği asli ve süreli işlere devamlı vazife görmek üzere tayin edilen genel, katma ve döner sermayeden aylık alan kişilerdir.(Türkçe Sözlük) Tariften de anlaşılacağı üzere süreli ve devamlı iş görmeleri gereken memurların sorunları da işçilerle aynı.
Yaklaşık 2 milyon memurdan gerçekten konusunu bilen işinin ehli çalışan memur sayısı 200 bini geçmez. Yıllardır süre gelen siyasal kadrolaşmaların neden olduğu vasıfsız yüzbinlerce kadronun işgal edilmesi gerçekten çalışan memurların layık oldukları tatmin edici ücreti almalarına engel olmaktadır.
Kamu çalışanlarının - işçi, memur- 2,5 milyon kişiyi geçtiği ülkemizde ücretler hiçbir zaman sözde işçiler ve vasıfsız şişme memur kadroları yüzünden yeterli olmayacaktır.
Bu arada izleyebildiğim kadarı ile siyasilerin kadrolarını şişirdiği kuruluşlar; TBMM, Başbakanlık ve bağlı kuruluşları, DSİ, karayolları, orman-su işleri bakanlığı, belediyeler, kamu bankaları, THY, DHMİ, koruma ordusu vb. kuruluşlar.
Bu kuruluşlar, özel birikim ve yetenek gerektiren vasıflı eleman isteyen kuruluşlar olmalarına karşın iktidar partisinden olmak çalışanların atanması için yeterli olabilmektedir. Bu uygulama her dönemde yürürlükte olduğu için bu günlere geldik ve iş ultra ücret taleplerine kadar dayandı!..
Bu aşırı kadro sorunu bahane edilerek 2-3 dönem önce başlatılan özelleştirme adı altında birçok devlet kuruluşu peşkeş çekildi ve halen de devam etmektedir. Sözüm ona bu kuruluşlar devredilirken personel de devredilecek devletin sırtındaki fazla personel biraz olsun azaltılacaktı!.. Sonuç tam aksi oldu! Bu kuruluşlardan çıkarılan personel devlet dairelerine hiç de branşları olmayan bölümlere dağıtıldılar ve gittikleri yerdeki iş huzuruyla birlikte ücret politikasının da bozulmasına neden oldular!..
Aslında bu gibi personelin tazminatları verilerek devlet kadrolarından uzaklaştırılması daha yararlı olacaktı. Ne var ki bu fırsatta kaçırıldı!
Bir diğer şişkin kadro da KORUMA ORDUSU! Ülkemizde ne çok korunması gereken değerimiz varmış hayret etmemek mümkün değil. Sanki bu korunanların başına (allah korusun) bir şey gelse ülkemiz şimdikinden daha mı kötü olacak?..
Birçok ülkede devlet büyükleri halkı ile bütünleşmeyi tercih ederek bu gibi lüksü ellerinin tersi ile itmektedirler. Bizde ise bir sürü LÜKS VE PAHALI araç ve koruma ordusu ile gövde gösterisi saltanatı bütün ihtişamı ile sürmekte ve bu fakir milletin sırtından su gibi harcamalar yapılmaktadır.
Çözüm; çalışmadan devleti sömüren vasıfsız kişilerin işgal ettikleri kadrolardan ayıklanması ve ihtiyaç fazlası personelin tasfiyesidir. Çalışanları tatmin edecek ücretlendirme ancak bu şekilde mümkün olacaktır.
BU GÜNLERE TEZ KAVUŞMAK DİLEĞİ İLE…
Genel
18 Şubat 2015 - 08:22
Kamu Çalışanları!
Kamu çalışanları ile devlet arasında çalışanların ücret artışı isteklerine yönelik görüşmelerde bir türlü ilerleme kaydedilemiyor.
Genel
18 Şubat 2015 - 08:22