Kaleiçi Sahipsiz

ÖZGÜN YAPIYA UYMUYOR

Her yıl milyonlarca turiste ev sahipliği yapan ve Türkiye’nin “turizm başkenti” olarak anılan Antalya’nın tarihi Kaleiçi semtinde bulunan betonarme binalar, eski kentin özgün yapısına aykırılıklarıyla göze çarpıyor. Betonarme bina sayısının neredeyse 60'a ulaştığı Kaleiçi’nde, bu binaların bir an önce yıkılıp yerlerine özgün yapıya uygun yenilerinin inşa edilmesi gerekiyor.

'BİR AN ÖNCE YIKILMALI'

Konu ile ilgili görüşüne başvurduğumuz Antalya İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cem Oğuz, "Bu bölgede 54 tane betonarme bina bulunuyor. Bunların bir an önce temizlenmesi ve yıkılması gerekiyor. Özgün malzeme niteliğindeki malzemeyle buradaki restorasyonlar yapılmalı. Kaleiçi bölgesini bu şekilde bir restorasyon planıyla yeniden turizme kazandırmak gerekiyor" dedi.

KAYNAK VAR, PROJE YOK

2005 yılında çıkan kanunla Emlak Vergisi’nin yüzde 10’unun restorasyon işlerine harcanması gerektiğini belirten Oğuz, “Bu restorasyonla ilgili bir kaynak var. Bu kaynağın harcanması için de bu bölgenin bir an önce projelendirilmesinin yapılması gerekiyor. Burada da Valilik ve ilgili belediyelere büyük görev düşüyor. Bu bölgeyi bizim hep birlikte turizme kazandırmamız gerekiyor” diye konuştu. 

KALEİÇİ'NDE YETKİ KİMDE?

Kaleiçi’nin canlanması ve bölgede yenileme çalışmalarının yapılmasına öncülük eden Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO), Kaleiçi’ne ilk desteği ATSO Kaleiçi Evi projesini hayata geçirerek gerçekleştirdi. ATSO Başkan Yardımcısı Davut Çetin, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Emlak Vergisi Yönetmeliği'nde bulunan yüzde onluk pay önemli bir bütçe oluşturuyor. Bu katkı payı kullanılarak Kaleiçi daha da güzelleştirilebilir. Daha önceki yıllarda bu bütçe kullanılarak Yat Limanı için bir milyon 635 bin lira harcanmış. Öğretmen Evi’nin bütün masrafı, Antalya Kent Müzesi’nin onarımı bu bütçe kullanılarak yapılmış. Ancak son dönemlerde en ufak bir çalışma yok” dedi.

Kaleiçi’nin durumunda bir yetki karmaşası olduğuna değinen Başkan Yardımcısı Davut Çetin, “Kaleiçi’nde yetki kimde? Önce bunu belirlemek gerekli. Büyükşehir mi, Muratpaşa Belediyesi mi, İl Özel İdaresi mi, yoksa Valilik mi yetkiyi elinde bulunduruyor? Bu yetki karmaşasının önümüzdeki günlerde çözüme kavuşturulması lazım” dedi.