Sitem ettim sizlere ki; belki gelir de gezer görürsünüz diye!
Gelmediniz!
Sevseydiniz Kaleiçi’ni, çıkar gelirdiniz.
Merak etseydiniz yine gelirdiniz görmeye!
Ama gelmediniz!
Gezemediniz şu benim dediğim sokakları bir türlü!
İMARET SOKAK, CİVELEK SOKAK demiştim.
BALIKPAZARI SOKAK, KARADAYI (Karatay) SOKAK ve FARAÇLAR SOKAĞI’da ekledim “görevleriniz” arasına!
...
ANTALYA VALİMİZ,
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANIMIZ,
MURATPAŞA BELEDİYE BAŞKANIMIZ VE
DİĞER BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ,
MİLLETVEKİLLERİMİZ,
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞIMIZ,
ANTALYA MÜZESİ MÜDÜRÜMÜZ,
ÜNİVERSİTE MENSUPLARIMIZ,
SANATÇILARIMIZ, YAZARLARIMIZ, ŞAİRLERİMİZ
VE TURİZM ACENTALARIMIZ…
Sizleri;
“KALEİÇİ’Nİ TANIMA VE ANLAMA GEZİSİ”
yapmaya davet ediyorum.
Alış veriş için gelmeyeceksiniz Kaleiçi’ne!
Hasta kontrolüne gelen “vizite” doktorlar gibi gelmenizi istiyorum. Her konağa, değişik açılardan bakacaksınız.
Yaşayan bir hastayı da komaya sokacak “teşhis”lerde bulunmayacaksınız.
Onu biran önce iyi edebilmek için “acil” reçeteler yazacaksınız.
Hepsi bu kadar.
Yeter ki siz ilgi gösteriniz. O psikolojik ve fizyolojik olarak iyileşecektir.
Ve sizlere hep teşekkür edecektir.
Bana değil!
YA YİNE GELMEZSENİZ?
‘Bana ne’ veya ‘sana ne’ derseniz.
“Ben ağayım… Ben Paşayım… Ben Valiyim… Ben Başkanım… Ben Vekilim… Ben dekanım… Ben patronum…” derseniz; işte o zaman KALEİÇİ BİR DAHA YIKILIR, KALIR!
Zamanın, rüzgarın, yağmurların ve fırtınaların altında dimdik durabilen o güzelim Kaleiçi konakları; teker teker yıkılmaya başlarlar.
Yerlerine; otopark, kafe, bar yapılır.
Ya da grafiticiler boyar-çizerler duvarlarını.
Hurdacılar toplar arta kalanlarını.
Soba yakanlar alır odunlarını.
Birileri çalar taşlarını başka inşaatta kullanmak için.
SON DEFA RİCA EDİYOR “KALEİÇİ KONAKLARI”
Ne diyor!
“Kıymetimi bilin. Ben yıkılmadan kurtarın. Yerli ve yabancı turistler gelsin gezsin sokaklarımı. Döviz bıraksınlar sizlere. Otelde pansiyonda kalsınlar. Hediyelik alışveriş yapsınlar. Su içsinler, gazoz içsinler. Lokantalarınız da yemekler yesinler.
Ressamınızdan suluboya Kaleiçi evleri resimleri alsınlar.
Fena mı olur?”
…
Bence Kaleiçi doğru söylüyor.
İş siz de bitiyor.
++++
SUÇÜSTÜ!
Geçenlerde Kesik Minare civarında bir iki rögar kapağı çalınmış. Sonradan yerine yenisi konmuş.
Duyduğumuza göre ‘kağıt toplayanlardan’ birisi rögar kapağını çalarken pansiyon kamerasınca görüntülenmiş diyorlar!
++++
KALEİÇİ ZABITA KARAKOLU
Evet, Muratpaşa Belediye Başkanlığı’na bağlı Kaleiçi Zabıta Karakolu; İskele Sokak’da açılmış!
Zabıtalarımızı Kaleiçi sokaklarında gezerken görüyoruz. Yapılan ufak tefek şikayetleri yerinde inceliyorlar.
Esnaf zabıta ekiplerinden daha “aktif” olmalarını bekliyor. Bilhassa; simitçi, boyacı ve bayrakçıların turistlerden değerinden fazla para almalarının önlemelerini istiyorlar.
Hanutçuluk yapanların da Kaleiçi’nde dolaşmalarının engellenmesini söylüyorlar.
Hurdacılar, kağıtçılar görüntü kirliliği yaptıklarından ve neler alıp götürdüklerinden emin değiliz diyorlar.
Zabıta; Kaleiçi esnafıyla barışmak istiyorsa; sanırım onların bu tür taleplerini bir vazife olarak yerine getirmeleri gerekiyor.
Onlar da haklılar.
Yorumlar
Kalan Karakter: