Hanım tarafından da Karşıyakalılığımız vardır, yani 35,5’uz biraz. Benim İzmir’im Karşıyaka’dan Üçkuyular’a hilal şeklindedir. O hilal çizgisi Karşıyaka, Bayraklı, Alsancak, Kordon, Konak, Güzelyalı, Üçkuyular, Balçova’ya uzanır ve deniz kıyısıdır. Gece uçaktan bakarsanız zümrüt bir gerdanlık gibidir İzmir; ışıl, ışıl. O hilalin arkası ise yeni İzmir’dir, denize uzak. Son 20-30 yılda, onlarca mahalle türemiştir bu bölgede, Uzundere, Esendere, Limontepe ve diğerleri. Türkiye’nin en fazla göç alan kenti İzmir’dir, güzel bir emekliler cennetidir. İzmir’in oy yoğunluğu işte bu bölgededir. Sahilin CHP inadına karşın bu bölgeler genelde AK Parti’yi tutar. Bu bölge kömür isi ve kokusu altındadır! Her sokakta bir dernek ve bolca cami vardır.
Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu İzmir halkı çok sever. Solcu solcunun kurdudur derler ya, Aziz bey iktidar partisinden çekmemiştir kendi partisinden çektiği kadar. Kısa keseyim; 4 yıl uzak kaldığım İzmir’de birkaç gün içinde ne mi gördüm? Metro bitmiş. Fakat trafik öyle hızlı akmıyor. Otopark sorunu devam ediyor, bazı eski binalar yenileniyor. Bayraklı’da 2 gökdelen çıkıyor. İşsizlik yüksek, İzmirli eskisi gibi gülmüyor.
İzmir öyle uçmuyor.
Kendi halinde dingin bir yaşam var İzmir’de.
4 yıl önce neyse o yani.
İzmir’in o dingin yaşamının fertlerinden birisi de benim Gaziantepli eniştem. Biraz boğazına düşkündür. Evin alışverişini kendisi yapar. Memleketinden dolayı et ve tatlı bir de acı yemeden duramaz. Temel gıda maddelerinin fiyatını sor Şak! diye cevabını verir. TÜİK gibi adamdır. Açılımı Türkiye İstatistik Kurumu olan devlet şirketidir. Maaşını devletten alır. Bu TÜİK belki iktidarın işine gelecek rakamlar söyleyebilir, benim eniştem yalan söylemez. 10 yıl önceki peynir, zeytinyağı, ekmek fiyatını enişteme sor bilir. Örneğin eniştem geçen yıl sızma Tariş zeytinyağı 5 kiloluk tenekeye 50 lira vermiş, bu yıl aynı kilo için 100 lira. Geçen yıl et 20 liraymış, bugün 40 lira. Peynir o yıl 15 lira, bugün 30 lira. Emekli maaşı ise geçen yıldan 20 lira fazlaymış! Bundan daha güzel enflasyon, hayat pahalılığı, alım gücü hesabı yapılabilir mi? Ben ki 40 yıllık ekonomi muhabiri ve yazarıyım, devlet adına iş yapan kurumlara güvenmem, enişteme o engin tecrübesinden dolayı güvenirim. Yalnız O’nu bu kez çok karamsar gördüm. O’da gülmeyen, gülemeyen İzmirlilerden biri olmuş!
Yarın, diğer gün emekli maaşının verilmeyeceğinden korkuyor. Olur ya devlet “Ben size bakamam ne haliniz varsa görün” diyebilirmiş. O’na göre her şey bir kişinin ağzına bakıyormuş. O kişiyi sinirlendirmemek gerekiyormuş. “Ya ne yapacağız” dedim enişteme, o tatlı Gaziantep şivesiyle cevap verdi; “Ne biliyem, herkeşin keyfi yerinde görünüyor!”
Bugün 15 Mart Dünya Tüketici Hakları Günü. Türkiye’de 54 milyon kişi açlık sınırında yaşıyormuş. Tüketiciler gıda harcamalarından kesip diğer zorunlu giderlere harcama yapmak zorunda kaldıkları için beslenemeyip hastalanıyor, sağlıklı ve yeterli gıdaya erişim sorunu her geçen gün artıyormuş.
Yüzünüz hep gülsün..
Türkiye'de yaklaşık 9 milyon kişi sosyal güvenlik kuruluşlarına kayıtlı olamadan, güvencesiz şekilde çalışıyor. Erkeklerin yüzde 29,29'u, kadınların yüzde 48,43'ü kayıt dışı istihdam ediliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: