Sanatçı Halil Sezai’nin reklam filminde ağzını yaya yaya bağırdığı gibi değil, yüreğimden kopa kopa “İsyan” diye haykırasım geliyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “İçeride 11 bin ton su var. Su seviyesi işçilerin bulunduğu seviyenin üzerinde” dediği sıralarda bu yazıyı yazıyordum. Siz okurken bir mucize gerçekleşmezse…
***
Onları bir rakama toplamak istemedim. Adlarını tek tek okur musunuz lütfen:
Osman Çoksöyler, Hüsnü Çolak, Ali Haznedar, Kerim Haznedar, Mehmet Tokat, Hüseyin Çolak, İsa Gözbaşı, Bahri Üzer, Kamil Yaman, Tezcan Gökçe, Uğur İlhan, Hüseyin Gültekin, İsmail Gürses, Mehmet Baha, Mehmet Özcan, Hasan Tuncer, Recep Çiloğlu, Ömer Cansu, Karaman’daki ocakta. Yerin altında, suyun altında…
Ocak tehlikeli diye işçiler içeri girmeyi reddetmiş. 45 gün direnebilmişler. Sonra inmişler işte aşağıya.
***
Çocuklar okuyacaktır, askere gidecektir, evlenecektir, eve eşya lazımdır, üst baş lazımdır. Boğaz deseniz durmaz. Başka bir kazanç kapısı göstermezseniz ocağa inmeyip de ne yapsınlar?
İstanbul Üniversitesi Maden Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ataç Başçetin’i izledim televizyonda. 21’inci yüzyılda bu tip kazaların önlenebilir olduğunu anlattı özetle. Hocanın akademik ünvanını öğrenmek için anabilim dalının internet adresine girdim. Siyah zemin üzerinde bir metin, yanında bir kara kurdele. Soma’da yaşamını yitiren madenciler için başsağlığı mesajı!
****
Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamak için ne yapsam diye düşünüyordum iki gün önce. Şimdi ise sanatçı Halil Sezai’nin reklam filminde ağzını yaya yaya bağırdığı gibi değil, yüreğimden kopa kopa “İsyan” diye haykırasım var.
Yorumlar
Kalan Karakter: