İstifa Borcu

Kobani için sokağa çıkın çağrısı yapan HDP Merkez Yürütme Kurulu üyeleri ve eş başkan Selahattin Demirtaş istifa etmeli. Hadi canım, tam da şu sırada Kürtler’in lidersiz kalması doğru değil diyen varsa, onlara acı bir haberim var. Kürtler zaten o liderden mahrummuş.                                                *            *            *

Selahattin Demirtaş çıkmış televizyona. Biz birbirinizi öldürün, yağma yapın demedik demeye getiriyor. Kobani’nin üzerindeki IŞİD tehdidi Kürtleri gerdi de, bütün bunlar ondan oldu diyor. Sayın Demirtaş, eğer bu kadarını öngörememişse, bölge halkının içinde bulunduğu ruh halini, karşıt görüşlere sahip olduklarını, birbirinin boğazına çökmek için fırsat beklediklerini testi kırıldıktan sonra ancak görebiliyorsa, gölge etmesin, başka ihsan istemez.

                                                *            *            *

Yere düşen her damla kanda Sayın Demirtaş’ın ve HDP MYK’sının vebali var. Bugüne kadar suçladıkları, her fırsatta ağız dolusu eleştirdikleri hükümet yetkililerinden ve siyasi parti başkanlarından ne farkları varmış? Halkların kardeşliğine verdikleri zarar daha mı azmış? Ya da ülkeye?

                                                *            *            *

Kırılandan, dökülenden söz etmedim. İnsanın, işyerinin düşman değil, komşusu tarafından yağmalandığını bilmesi travmatiktir ama eşyadır, yerine konulur. Camdır, kırılanın yerine yenisi takılır. Yerine konulamayacak olan ise Türkiye’nin 2015 yılı turizm geliridir. Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık, dün genç meslektaşım Doğuş Yolcu’ya rezervasyon iptallerinin başladığını söyledi. Kriz bağımlısı ülke olduk, krizler etkilemiyor der, açık vermezdi Ayık. Bu sefer gayet net, “Sektör büyük darbe alacak” dedi. Turizm, bu ülkede lokomotif sektördür. 54 sektörü doğrudan etkiler. Türkiye’de sigortalı çalışanların yüzde 6-7’si turizmde istihdam edilir. Turizmin, 2015’te 10 milyar dolar katkı sağlaması bekleniyordu.

                                                *            *            *

Her yaz başında Antalya Otogarı’na yanaşan otobüslerden, ellerinde küçük birer spor çantası, yüzlerinde kocaman gülümsemelerle gençler iner. Konaklama tesislerinde, restoranlarda, dericide, kuyumcuda, hediyelik eşya mağazasında iş bulur, çalışır. Kürt’tür, Türk’tür demez kimse. İşte o gençlerin gelecek yaza dair iş umutları da gitti gider.

Kürt Hasan ile Türk Hasan’a bir istifa borcunuz var!