Saldırılar, savaş bölgelerinde görev yapan gazetecilerin güvenliğinin giderek tehlikeye girdiğini ortaya koyuyor. Gazze’de aylardır süren yoğun bombardıman, sadece sivilleri değil, yaşananları dünyaya aktarmaya çalışan basın mensuplarını da hedef alıyor. Uluslararası basın örgütleri, bu saldırıları “açık bir şekilde basın özgürlüğünün ihlali” olarak nitelendiriyor.
AGC Başkanı Taş: “Bu insanlık ve savaş suçudur”
Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Başkanı İdris Taş, saldırıya sert tepki göstererek, “Gazze’de 6 gazetecinin öldürülmesi utanç vericidir. İsrail, gazetecilerin Gazze’ye girerek haber yapmasına izin vermiyor. Ekim ayından bu yana 200’ün üzerinde gazeteci öldürüldü. Bu, basın özgürlüğünü yok saymakla kalmıyor, aynı zamanda insanlık ve savaş suçudur” dedi.
Taş, İsrail’in, Gazze’ye havadan yardım ulaştıran kuruluşların dahi fotoğraf çekmesine izin vermediğini vurgulayarak, “Dünya bu zulme sessiz kalmamalı, gazeteci katilleri en ağır cezaya çarptırılmalıdır. Basın özgürlüğü diye dünyayı ayağa kaldıranlar, Gazze’de öldürülen meslektaşlarımıza neden sessiz kalıyor? Kadınları, çocukları ve gazetecileri öldürenleri lanetliyorum” ifadelerini kullandı.
Basın tarihi için kara bir dönem
Uluslararası Gazeteciler Federasyonu’nun (IFJ) verilerine göre, 2023 Ekim’inden bu yana Gazze’de yaşamını yitiren gazeteci sayısı, modern savaş tarihinin en yüksek seviyelerinden birine ulaştı. Çoğu gazeteci, sivil alanlarda ve “PRESS” yelekleri giymelerine rağmen hedef alınıyor.
Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nin de altını çizdiği gibi, savaşlarda ilk kaybolan değerlerden biri gerçeğin kendisi oluyor. Gazze’de yaşamını yitiren gazeteciler, yalnızca haber yapan isimler değil; savaşın tanıkları ve tarihin kayıt tutucuları olarak tarihe geçiyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: