Yerel seçimler yaklaşırken siyasiler çalışmalarına son sürat devam ediyor. Bu bağlamda Kepez’de bulunan seçim ofisinin açılışında basın mensupları ile bir araya gelen İyi Partili İrfan Yılmaz, İlçe Başkanı Sadullah Kabakuşak ve İyi Parti kepez Belediye Başkan Adayı Aykut Yılmaz gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Toplantıda konuşan Kepez İyi Parti İlçe Başkanı Sadullah Kabakuşak: ‘‘ Burası bizim mabedimiz. Sizi burada ağırlamaktan onur duyuyoruz. 8 ay önce burada bu topluma nasıl katkı koyabiliriz diye hayaller kurduk. Genç mühendisler olarak bilgi birikimimizi halkımıza nasıl yansıtabiliriz diye düşündük ve bu noktaya geldik. Bizler her an sahadayız. Vatandaşın gönlüne girdiğimize inanıyoruz. Mühendisler olarak Kepez’in ihtiyaçlarının farkındayız. Geldiğimiz noktada son zamanlarda yaşanan doğal afetler ve şehrin durumu ortadadır. Bu sebeplerle vatandaş parti fark etmeksizin değişim talep etmektedir. Bu düsturla çalışmalarımıza daha da inançlı bir şekilde devam edeceğiz’’ dedi.
İrfan Yılmaz’ın yerine Kepez Belediye Başkan Adayı olan kardeşi Aykut Yılmaz ise: ‘‘Basın toplantımızı bugün çok özel bir yerde yapıyoruz. Burada 8 ay önce bir hayal kurduk. Kurduğumuz hayal Kepez’i bu çarpık kentleşmede sorunlardan ve sıkıntılardan kurtulmak üzere yola çıktık. Burayı da karargah yaptık. Genç ve dinamik bir kardeşinizim. Yönetimle alakalı 20 yıldır sabit olan fikirler var. Değişim isteniyor. Ama değişim yapılırken ‘gelen gideni aratmasın’ diyorlar. Bizler mühendisleriz. Belediyeler mühendisler tarafından yönetilmelidir. Harita ve kadastro ile ortak çalışmalarım oldu. Kepez’de doğru şeyler yapılması gereklilik için planlı ve programlı işler yapılmasıdır. Kepez 68 mahallede oluşan Türkiye’nin en büyük ilçelerimden biri. Kepez 47 ilin nüfusundan daha yüksek sayıda insana ev sahipliği yapıyor. Bu bilgiler dâhilinde yapılacak yatırımların mühendislik ışığı altında yapılması elzemdir. Biz de bu konuda yetkili ve iştahlıyız’’ ifadelerini kullandı.
Adaylığı iptal edilen İrfan Yılmaz da süreci basın mensupları ile paylaştı. Yılmaz; ’’ Geçtiğimiz süreçte il seçim kurulu tarafından adaylığım iptal edildi. Bu süreci özetlemek gerekirse, biraz geriye giderek başlayacağım. Antalya’da, mezuniyetim sonrası Baraj İnşaat isimli firmayı kurdum. Sonrasında Avrupa’nın en büyük inşaatlarından olan Antalya Stadyumu ve kapalı spor salonu ihalesini aldık. Belli bir grubun elinden aldık bu işi Askere gidip geldikten sonra en genç meclis üyesi olarak mecliste yer aldım. Geçen sene yapılan seçimlerde il yönetim kurulu başkan yardımcısı oldum. Hala da belediye meclis üyesiyim. YSK’nın verdiği mazbata ile sabit olarak meclis üyesiyim. YSK bana mazbata verdikten sonra Ankara’ya giderken Ankara’nın girişinde bir telefon aldık. 2008 yılında ofisteki bir personelin yasaklı bir siteye ofisteki bilgisayardan girmesi sebebiyle olan davanın bilgisini istedi. Ankara’dan döndükten sonra konu ile alakalı bir sorunun olmadığını beyan eden evrağı il seçim kuruluna sunduk. Yetkili arkadaşlara neden bunun sorun teşkil ettiğini sorduk. İl seçim hakimliğinden aldığımız cevap bu evrağın yetersiz olduğu ve yeniden bir mahkeme ve duruşma olması gerektiği yönünde oldu. Yanımızdaki iki avukatımız bu durumun hukuki olmadığını ve kabul edilemeyecek olduğunu belirtmesine rağmen, YSK’nın kararlarının kesin olduğunu ve uygulamak zorunda olduklarını ifade ettiler’’ dedi.
Süreci anlatmaya devam eden İrfan Yılmaz: ‘‘Bu davanın hiçbir şekilde seçme ve seçilme hakkını bağlamadığını, şahsımla alakalı bir sorun olmadığını ifade etmeme rağmen, evrağı getirmem için 4 saatim olduğu söylendi. Biz hemen mahkemeye başvurduk ancak mahkemeden şöyle bir karar çıktı; TCK’da böyle bir kısıtlamaya yer olmadığından talebin reddine karar verildi’ Yani mahkeme; ‘biz seninle alakalı bir kısıtlamaya gitmemişiz ki biz sana neden yeni bir dosya açalım?’ dedi. Hatta hâkimler orada ‘YSK’daki hakimlere selam söyle bunlar nasıl hakim?’ dediler. Bağırta bağırta adaylığımızı elimizden aldılar’’ ifadelerini kullandı.
Elinde bu evrak olup da aday olamayan tek kişiyim
Daha önce kendisine verilen adaylık ile alakalı izni içeren evrağı gösteren Yılmaz: ‘Zamanında bizim bu davayı açan, ofisteki bilgisayarı kontrol eden bütüne emniyet ve adli merci ekini Fetö’den ihraç edildi. Bizim için şeref madalyasıdır bu durum. Ben yolumdan dönem. Korkmadım korkmayacağım. Buradan da dosta düşmana söylüyorum. Bunlarla beni yıldıramazsınız, bıktıramazsınız. Elimdeki bu kâğıt benim adaylık kağıdım. Türkiye’de elinde bu kağıt olup da aday olamayan tek kişi benim. Onlar bu konuda bizim patenaj yapmamızı, bıkmamızı bekliyorlardı. Biz Yılmaz kardeşler olarak yılmazız. Benden daha yetenekli, benim kadar özverili. Kendisini hem ilmi anlamda hem de siyasi anlamda yetiştirmiş Aykut Yılmaz ile devam ettik. Ülkü ocaklarında bir laf vardır. ‘Alemde şer Oğuz’da er tükenmez’. Biz de er tükenmez. Bittik zannetmeyin. Bitmedik’’ diye konuştu.
Kendisini yalnız hissetti mi?
‘Kepez çok önemli ve ilk açıklanan isimlerden birisiniz. Ona rağmen bu karara karşı hem il başkanlığından hem büyükşehirden bir açıklama duyulmadı. Kendinizi yalnız hissetininiz mi?’ sorusuna cevap veren İrfan Yılmaz: ‘’ Ben rica ettim ses çıkarılmamasını. Ben mağdur olup da mağdur edebiyatı yapıp da kazanmak istemedim. Aynı şey genel başkan nezdinde de oldu. Başkanım beni haksız bulsa, ‘kardeşimi aday gösterelim, o zaman ben kendimi anlatabilir’ dediğimde ‘hemen aday yapalım’ demezdi. Yani il başkanlığı ve genel merkez nezdinden bu konuya tepki verilmemesini ben istedim’’ diye konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: