Antalya Muratpaşa İlçesi’nde bulunan Muratpaşa Mahallesi’ndeki eski Real Alışveriş Merkezi alanına yapılması planlanan 600 konut ve bir alışveriş merkezini içeren proje tartışma konusu olmaya devam ediyor. Projenin planlandığı yerdeki nüfus yoğunluğu ve şehrin trafik sorunu dikkate alındığında büyük bir endişeye yol açan beton bloğuna izin veren CHP’li Antalya Büyükşehir ve Muratpaşa Belediyeleri’nin her fırsatta felsefeleri olduklarını iddia ettikleri ’sosyal belediyecilik’ anlayışı ile ters düşen bu projeye izin ve onay vermeleri şaşkınlıkla yarattı. Büyükşehir ve Muratpaşa meclislerinden geçti Önümüzdeki yıl yapılacak olan yerel seçimler yaklaşırken, değeri dudak uçuklatan 43 bin metrekarelik alan içerisine, 12 kattan oluşan binaların yanı sıra 3 katlı bir alıveriş merkezi yapılması için CHP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nden geçtiğimiz Şubat ayında 1/5000 ölçekli imar değişikliği talebi kabul edilerek onaylandı. Onaylanan plan yasa gereği Muratpaşa Belediyesi’ne gönderildi. Haşim İşcan Kültür Merkezi’ni de kapsayan 43 bin 360 metrekarelik Real AVM alanıyla ilgili 1/5 bin ölçekli plan değişikliği talebi Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Şubat ayı toplantısında kabul edildikten sonra, CHP’li Muratpaşa Belediye Meclisi’nin temmuz ayı olağan meclis toplantısında görüşüldü. Burada 1/1000 ölçekle görüşülen imar planı değişikliği önerisi meclis üyelerince onaylandı.Vatandaş ranta mı tercih ediliyor ?
Şehrin tam göbeğinde, trafik ve nüfus yoğunluğunun had safhada olduğu semtteki söz konusu arsa özel proje alanı olarak geçiyor. Bu alandaki proje talebi teknik olarak yasal. Ancak Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Muratpaşa Belediyesi’nin, yaşanacağına kesin gözüyle bakılan trafik keşmekeşi , nüfus yoğunluğu problemleri ve sosyal donatı alanlarının kısıtlı olması gibi endişe verici sorunlara karşın projeleri el birliğiyle meclislerden geçirmesi, üstüne üstelik meclislerden geçen projelere hiçbir itirazın gelmemesi ’kamuoyunun ve kendilerine oy veren seçmenin konforunu ranta tercih mi ediyorlar?’ sorusunu sordurttu.Özel eğitim alanı sorunuArsa içerisinde kamu alanı olarak lanse edilen özel eğitim alanı da kafalarda soru işareti oluşturdu. Yapılan planda ‘özel eğitim alanı (anaokulu)’ ibaresi ile gözüken alana bir kreş yapılması öngörülüyor. Özel bir şahsın ya da firmanın işleteceği, ticari bir amaç güden anaokulunun kamu alanı olarak plandan geçirilmesi şaşkınlık yaratırken, usule aykırı olarak yorumlandı. Mimarlar Odası’ndan tepkiYapılması planlana projede 12 katlı 600 daireli yerleşim alanı ve 3 katlı bir AVM olduğu biliniyor. Şehrin en yoğun noktalarından biri olan semtte planlanan projenin, uygulanması on binlerce yeni insanın daha o yoğun bölgede yaşaması anlamına geliyor. Mimarlar Odası Antalya Şubesi de projenin kentin ulaşım yüküne kaldırması zor bir ağırlık daha ekleyeceğini ifade ediyor. Odadan yapılan açıklamada, çok sayıda insanın yaşam alanı olarak planlanan projenin gerçekleşmesi halinde, orada ikamet eden insanlara gerekli yeşil alan, yol, otopark veya kamu yapılarının yapılabilmesi için yeterli alan olmadığı da ifade edildi.Sosyal belediyecilik bu mu?Yapılan projenin sosyal hayatı, bulunduğu bölgenin refahını ve orada yaşayan insanların yaşam alanını kısıtlayacağı öngörülüyor. Projenin vereceği zararın bununla da kalmayıp hali hazırda Antalya’nın en büyük sorunlarında olan trafik keşmekeşine çözülmesi zor bir düğüm daha atacağından endişe duyuluyor. Her iki belediyenin Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönetiminde olduğu düşünülünce, alınan karar ve verilen izinlerin, partinin yerel yönetimlerindeki idari stratejisi olduğu söylenen ve belediye başkanlarınca her zaman ifade edilen ‘sosyal belediyecilik’ anlayışına ters olduğu dikkatlerden kaçmıyor. Hürses Gazetesi- Selim ÇelikHaber Merkezi
İLGİLİ HABER
İhanetin arkasındaki büyük ittifak; Varan -1Şehrin tam göbeğinde, trafik ve nüfus yoğunluğunun had safhada olduğu semtteki söz konusu arsa özel proje alanı olarak geçiyor. Bu alandaki proje talebi teknik olarak yasal. Ancak Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Muratpaşa Belediyesi’nin, yaşanacağına kesin gözüyle bakılan trafik keşmekeşi , nüfus yoğunluğu problemleri ve sosyal donatı alanlarının kısıtlı olması gibi endişe verici sorunlara karşın projeleri el birliğiyle meclislerden geçirmesi, üstüne üstelik meclislerden geçen projelere hiçbir itirazın gelmemesi ’kamuoyunun ve kendilerine oy veren seçmenin konforunu ranta tercih mi ediyorlar?’ sorusunu sordurttu.Özel eğitim alanı sorunuArsa içerisinde kamu alanı olarak lanse edilen özel eğitim alanı da kafalarda soru işareti oluşturdu. Yapılan planda ‘özel eğitim alanı (anaokulu)’ ibaresi ile gözüken alana bir kreş yapılması öngörülüyor. Özel bir şahsın ya da firmanın işleteceği, ticari bir amaç güden anaokulunun kamu alanı olarak plandan geçirilmesi şaşkınlık yaratırken, usule aykırı olarak yorumlandı. Mimarlar Odası’ndan tepkiYapılması planlana projede 12 katlı 600 daireli yerleşim alanı ve 3 katlı bir AVM olduğu biliniyor. Şehrin en yoğun noktalarından biri olan semtte planlanan projenin, uygulanması on binlerce yeni insanın daha o yoğun bölgede yaşaması anlamına geliyor. Mimarlar Odası Antalya Şubesi de projenin kentin ulaşım yüküne kaldırması zor bir ağırlık daha ekleyeceğini ifade ediyor. Odadan yapılan açıklamada, çok sayıda insanın yaşam alanı olarak planlanan projenin gerçekleşmesi halinde, orada ikamet eden insanlara gerekli yeşil alan, yol, otopark veya kamu yapılarının yapılabilmesi için yeterli alan olmadığı da ifade edildi.Sosyal belediyecilik bu mu?Yapılan projenin sosyal hayatı, bulunduğu bölgenin refahını ve orada yaşayan insanların yaşam alanını kısıtlayacağı öngörülüyor. Projenin vereceği zararın bununla da kalmayıp hali hazırda Antalya’nın en büyük sorunlarında olan trafik keşmekeşine çözülmesi zor bir düğüm daha atacağından endişe duyuluyor. Her iki belediyenin Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönetiminde olduğu düşünülünce, alınan karar ve verilen izinlerin, partinin yerel yönetimlerindeki idari stratejisi olduğu söylenen ve belediye başkanlarınca her zaman ifade edilen ‘sosyal belediyecilik’ anlayışına ters olduğu dikkatlerden kaçmıyor. Hürses Gazetesi- Selim ÇelikHaber Merkezi
Rant sosyal belediyecilik anlayışının önüne geçiyor. Ha o parti ha bu parti gark etmiyor. Mecliste görev alanların seçim öncesi ve sonrası edinimlerine bakılmalı ( aile fertleri dahil)