Ekonomik kriz ortada…
Bizim ise tek gündemimiz turizmde yaşanan krizi nasıl aşacağımız?
Terzi kendi söküğünü dökemez misali, başta ekonomik kriz olmak üzere turizmde yaşananların çözüme ulaşması adına gazete sayfalarımızda sayısızca haberler yayınlıyoruz. Yetmiyor, bizler de yetkililerin dikkatini çekmesi adına araştırıyoruz, inceliyoruz krizin aşılması adına fikirler üretiyor, köşelerimizden yorumlar yapıyoruz. Ancak kendi derdimizi bırakın yazıp çizmeyi, dile bile getiremiyoruz. Ekonomik krizden turizm kadar tarım etkilendi diyoruz. Şu kadar istihdam imkanı ortadan kalktı, tedarikçiler durumu içler acısı, üretici zorda…
Tabii ki gazeteci olarak kentimizin sorunlarını kamuoyuyla paylaşmalıyız. Ancak kent bilincinin en önemli etken gücü yerel gazetelerin bu kriz karşısında ne durumda olduğunu bir türlü kentimizin yöneticileri Dışişleri Mevlüt Çavuşoğlu’na, Vali Münir Karaloğlu’na, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’a, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’ye, Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e anlatamıyoruz.
Buna karşılık yılların duayen gazetecisi, ağabeyimiz Ahmet Dökdök’ün tek başına çıkardığı ‘Beyaz Gazetesi’nin kapandığını duyunca üzülmenin dışına çıkamıyoruz. Piyasada satışa çıkan 3 gazetenin akıbetinin ne olacağını bilemiyoruz. İşsiz kalan gazetecilerin tecrübelerine, aldıkları eğitimlerine karşı işsiz kalmalarına sahip çıkamıyoruz. İstihdam rakamları düşerken bu sayıya gazetecilerin eklendiğini haykıramıyoruz. Kendi söküğümüzü dikemezken, turizmciye teşvik, esnafa faizsiz kredi, işsize iş imkanı diye yazan da yine biz oluyoruz.
Türlü imkansızlıklarla her gün baskı parası, dağıtım ödemesi, SGK borcu, vergiler derken düşük maaşlara mecbur kalıp çalışan gazetecilerin ardından bir de özellikle siyasilerin el birliğiyle itibarsızlaştırdığı bir meslek haline geliyoruz. Bu mesleğe yıllarını vermiş biri olarak yerel basının güçlendirilmesi, krizden daha az zararla çıkması, kent bilinci adına değerli olan yerel gazetelerle ilgili tıpkı diğer sektörlerde olduğu gibi ‘basına kapalı’ toplantıların yapılıp, Antalya basının güçlendirilmesi gerektiğinin altını kırmızı kalın çizgiyle çiziyorum. Sesimi duymak kimsenin işine gelmeyecek ama bu kentte turizm gibi, tarım gibi, sanayi gibi bir sektör var, basın… Ve bu görmezden geldiğiniz basın sizin sesinizi kamuoyunu duyururken siz onun sesini neden duymuyorsunuz?
Neden?
Yorumlar
Kalan Karakter: