Dikkatinizi çekiyor mu bilmem! Hurda araçlar azalacağına çoğaldı. Trafikte bir sürü hurda araç seyir halinde. Bazıları da metal yorgunluğundan aks kesmiş orda burda yolu ve trafiği tıkıyor...
Bunun nedeni ne ola ki diye bir araştırma yaptık. İnanılmaz nedenlere rastladık. Hani devlet 20 yıldan eski arabaları bir şekilde trafikten çekmek ve sahiplerini de mağdur etmemek için bir çözüm bulmuştu ya!
Bu çözüme göre, eski araç sahipleri, yeni araç alacaklara ruhsatlarını satıyor ve eski araç da böylece trafikten siliniyordu. Gelin görün ki kıvrak zekamız burada da kendini göstermiş.
Ruhsatı satan kişi, ruhsatın bir fotokopisini kendinde saklayarak, ruhsat bedelini cebe indiriyor ve zaten ruhsatı alan yeni araç sahibi eski aracı kendine yük etmemek için almadığından, eski araç sahibi arabasını, fotokopi ruhsatla kullanmaya devam ediyor. İşte piyasadaki eski araç bolluğunun nedeni bu imiş!..
Bir de son günlerde plakasız araçların trafik de çoğalması var!..
Bakıyorsunuz yeni yeni araçlar plakasız trafikteler. Geçici plaka alma zahmetine girmeden, vergiyi geciktirmeyi kar sayıp caddelerde cirit atıyorlar.
Biniyorlar pahalı arabalara, ama vergi ödemeye gelince binbir türlü entrika! Plaka takmıyorlar, araçlarının vergisini az göstermek için, hala ona buna rüşvet vermeler, bir türlü önlenemiyor...
Jiplerin vergileri 3-6 bin TL olmasına karşın, sayılarında azalma yerine çoğalma neyin nesi anlamak mümkün değil. Bir dostumun 1990 model jipi var, yıllık vergisi,400 TL imiş, yani benim Corsa’dan daha düşük? Olacak şey değil!.
Vergi ödememek için herkes bir yol buluyor. Bence nedeni devletin yakaladığından vergi alabilmesi. Kaçıranlar yakalanmadığı sürece keyfini sürüyorlar, yakalandıklarında da nedense bir yolunu bulup yine vergi kaçırmayı sürdürüyorlar!
Bu ülkede vergi adaleti sağlanmadığı, kaçıranın yanına yaptıkları aflarla kar kaldığı sürece, kıvrak zekalı Türk milleti her fırsatta devletine kazık atmayı marifet saymaya devam edecektir.
Bunun çözümü kazanan her kesimden adil ölçülerde vergi alınması ile başarılabilinir. Bir de buna halkın inanması çok önemlidir. ‘Verdiğim vergiler nereye gidiyor? Benden başka vergi veren var mı’ gibi soruların artık sorulmaması gerekir.
İşte halkın devlete güvensizliğinin sonucu, akla hayale gelmedik sahtekârlıklar, hileler, desiseler almış başını gidiyor. Bunları önlemek, başta yönetenler olmak üzere, gerçek vatandaşlara düşmektedir.
“Devletin malı deniz yemeyen domuz “ ibaresi sahtekarlar için son derece uyumlu bir vecize gibi görünse de, bu vecizeyi yumurtlayanın da, büyük bir sahtekar ve hain olduğunun kanıtıdır. Ülkemizin geleceği, vergi adaletinin sağlanması ve vergi gelirlerinin adil toplanmasından geçecektir...
Yorumlar
Kalan Karakter: