Adana maçı dönüşü Antalya’ya 40 kala kırmızı beyazlı taraftarı taşıyan otobüsün takla atması sonucu başta Şükrü Önal olmak üzere bir çok Antalyasporlu taraftar bu kazada yaralandı.
Tek derdi gönülden bağlı oldukları takımlarını, Adana deplasmanında yalnız bırakmamak olan Antalyasporlu taraftarların geçirdiği bu kaza ise başta Antalyaspor camiası olmak üzere Türkiye’deki futbol camiasında da üzüntü yarattı.
Her zaman söylerim, taraftar olmak zor iştir…
Fedakarlık ister, sabır ister en önemlisi de aşk ister.
Gönül verdiğini takımının kilometrelerce uzaklıktaki maçına, eski büksü bir otobüste saatlerce yol almayı göze almak ister.
Herkes seyirci olabilir, ancak herkes taraftar olamaz.
Neden mi?
Sadece 90 dakika için günü birlik deplasman yolculuğunu göze alabilir misiniz?
Karla kaplı yollarda saatlerce bekler misiniz?
-15 derece soğukta, camı kırık otobüslerle yolculuk yapabilir misiniz?
90 dakika boyunca hiç susmadan takımı destekleyip, ertesi günü sesiniz kısılmış bir şekilde çalışabilir misiniz?
Cebinizdeki son parayı, aynı otobüste sizinle gelen arkadaşınızla paylaşır, yemek yer, gece gelinen deplasmandan evinize yürüyerek dönmeyi göze alır mısınız?
Şehir içi ulaşımında dahi binmekten çekineceğiniz 30 yıllık otobüslerde, saatler boyunca kilometrelerce yolu gidebilir misiniz?
Bunları yapabilirseniz siz taraftarsınız, yok ben almayayım diyorsanız, o zaman kusura bakmayın ama seyirci olursunuz.
*****
Başlıkta da belirttiğim gibi…
Hiçbir deplasman dönülmez olmasın..
Hiçbir takım için.
Çünkü deplasman hikayedir.
Deplasman anıdır.
Deplasman duygudur, aşktır.
Aileni, işini, sevdiklerini bırakıp, sadece tuttuğun gönül verdiğin takım için yollara düşmektir.
Hele bir de yenildin mi, 5 saatlik yol 20 saat gibi gelir.
İşte o yüzden, bu kaza bizlere insan canının ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Adana’ya giden otobüslere bir bakın.
Kaza yapan otobüsün kaç yıllık olduğuna bir bakın.
Şehir içinde dahi, bir yerden başka bir yere yolculuk yapmanın zor olduğu bu otobüslerle, 500 kilometre uzaklıktaki bir kente insanları yolculuk yapmaya zorlamak vicdansızlıktır.
İşte bu yüzden bu kazada herkesin oturup düşünmesi gerekir.
Bu insanlar yollara, keyfi düşmüyor.
Bu insanlar yollara menfaat peşinde oldukları için gitmiyor.
Tek dertleri var oda Antalyaspor.
*****
Taraftar grupları ile görüştüm. 2 aydır deplasmanlar için otobüs bulamadıklarını söylediler. Firmalar, turizm sezonu açıldığı için otobüs veremeyiz diyorlarmış. Konya deplasmanından farları bozuk otobüsle döndüklerini söylediler. Klimaları çalışmayan, soğuktan üşüyen hatta hasta olan, yolda benzini bitip mahsur kalan, otobüsün tekeri patlayıp ölümden dönenler olduğunu söylediler. Firmaların kendilerine yeni otobüsler değil, nerede külüstür eski bir otobüs var, onları verdiklerini söylediler.
Ayıptır, ayıp…
Bu insanların değeri bu kadar mı?
Bu kentte ‘Ben Antalyasporluyum’ diyen herkes bu işin peşini bırakmamalı.
Tek derdi Antalyaspor olan bu insanlar, daha yeni, daha modern otobüslerle medeni bir şekilde deplasmana gidebilmelidir.
Herkesin taşın altına elini sokmasını bekliyorum…
Yorumlar
Kalan Karakter: