Hasta ve Engelliler ile Yakınları Hakları Derneği (HEYAD) ve Yardım Et Mutlu Ol Derneği (YARDEM) tarafından 'Herkes için erişilebilir yaşam, erişilebilir alan erişilebilir mekan' vaat eden proje hayata geçirildi. Projenin en önemli amaçlarından biri erişilebilir kentler oluşturmak ve özellikle dezavantajlı bireylerin hayatını kolaylaştırmak için eşit ve erişilebilir bir yaşam hedefi oldu.
Her iki derneğin de yönetim kurulu üyesi olan İbrahim Taştepe, "Antalya kırsalında engelli bireylerin haklarına erişimine ilişkin izleme raporu oluşturduk. Her yaş aralığında engelli, yaşlı, hasta ve yakınlarının çok sayıda mağduriyet yaşadıklarını tespit ettik. Vatandaşların yaşadıkları mağduriyete göre ilgili kamu kuruluşları ile iletişime geçerek çözüm üretmeye çalıştık" dedi.
Gittikleri birçok mahallede kırsal alanlarda dezavantajlı bireylerin özellikle sosyo- ekonomik sorunlar yaşadıklarını gördüklerini aktaran İbrahim Taştepe, "Bu bağlamda yalnız yaşayan bir yaşlı teyzemizin ürettiği ürünlerden pazar oluşturamadığını, engelli bir vatandaşımızın el örgüsü yapabildiğini ama yine pazar oluşturamadığı için sosyo- ekonomik kazanç sağlayamadığını gördük. Birçok kişinin üretebildiklerini ama bu ürettikleri ürünleri nasıl pazarlayabilecekleri konusunda bilgi sahibi olmadıklarını gördük. Burada kurumsallaşmanın, birlikteliğin, sivil toplum kuruluşlarını kooperatifleşmenin önemini anlattık ve birçok kuruşlarla irtibata geçmelerini sağlayarak kişileri ekonomiye kazandırdık" diye konuştu.
Kırsal bölgelerde engelli gençlerin yeteneklerine göre değişik branşlarda sporcu yetiştirmek için köylerden alınıp merkezde konaklamalarını sağlamayı, bu sayede spora ve sosyal hayata teşvik etmeyi amaçladıklarını anlatan İbrahim Taştepe, özellikle kurumların destekleme projelerinin köylere kadar gidilip verilmesi gerektiğini vurguladı. Kırsalda çiftçilikle uğraşanların engelli ya da yaşlı bireyleri evde tek başına bırakıp tarımla uğraşmasının en büyük problemlerden biri olduğuna değinen İbrahim Taştepe, şöyle dedi:
"Sosyal destekler yetersiz. Bu insanların şehir merkezine taşınması ya da onların yaşam koşullarının yerinde iyileştirilmesi gerekiyor. Bu konuda somut projeler geliştirilip hızlıca uygulanmalı. Ayrıca kırsal alanda uygun koşullarda yaşamayan bireylerin sağlık kontrolleri yapılmalı. Mobil sağlık birimleri bu konuda aktif rol almalı. İlaçlara ulaşamayan, yatalak hastalar için mobil eczacılık birimi kurulabilir. Kırsal kesimde yaşayan bireylerin çoğunluğu geçimini tarım ya da hayvancılıkla sağlıyor. Dolayısıyla SGK olarak Bağ-Kur'lu oluyorlar. Primleri aylık olarak ödemekte zorlanıyorlar ve böylece borç birikiyor. Prim borcu yüzünden özellikle kronik hastalığı olanlarda en azından tedavi yaptırmak için küçük destekler verilse de yeterli olmuyor. İlaca ulaşamıyorlar, bir yandan da sağlık sorunu yaşıyorlar. Bunun çözümü de daha düşük primle sağlıktan yararlanmaları sağlanabilir. İleride borcunu yatıranların da prim sayısı olarak günlerine eklenebilir. Yayınladığımız raporda çözüm önerilerimiz vardır."
Yorumlar
Kalan Karakter: