Antalya Kamu Hastaneleri Birliği’ne bağlı Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi (AEAH) Genel Cerrahi Kliniği Başasistanı Uzm. Dr. Nuray Ayper Öngen, her tiroid nodülünün kanser olmadığına dikkat çekerek, tiroid nodülleri hakkında bilgi verdi
Konuşmasına, “Tiroid bezinin büyümesine guatr, tiroid bezinin içindeki bölgesel büyümelere ise nodül denir” diyerek başlayan Antalya Eğitim ve Araşıtrma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Başasistanı Uzm. Dr. Nuray Ayper Öngen, nodülsüz guatrlarda kanser riski düşük olmakla beraber nodüllü guatrlarda riskin daha yüksek olduğunu belirtti. Her tiroid nodülünün kanser olmadığının önemle altını çizen Uzm. Dr. Öngen, nodüllü guatrlarda ortaya konulması gereken üç önemli noktanın olduğunu ifade etti. Uzm. Dr. Öngen, “Bunlar nodülün nefes borusuna ve çevre organlara baskı yapıp yapmadığı, nodülün hipertiroidiye (toksik-zehirli- guatra) yol açıp açmadığı ve nodülün kanser olup olmadığıdır”dedi. Ayrıca tiroid nodülünün büyüklüğü ile kanser riski arasında da doğru bir ilişki olmadığını hatırlatan Uzm. Dr. Öngen, çok küçük boyuttaki nodüllerde de kanser görülebildiğine değindi.
‘TEDAVİ UYGULANDIĞI TAKDİRDE…’
Uzm. Dr. Öngen, tiroid kanseri ile ilgili konuşmasına şöyle devam etti: “Erken teşhis ve tedavi uygulandığı takdirde hayatta kalma oranı en yüksek olan kanser türlerindendir. Genelde belirti vermediği için hastanın şikayeti olmaz. Bazı kişilerde boyunda kitle, lenf bezlerinde büyüme nadir olarak da boğaz ağrısı, nefes darlığı, yutkunmada zorluk ve ses kısılması görülebilir. Tiroid hücrelerinin kontrolsüz ve hastalıklı bir şekilde artması ile tiroid kanseri gelişmektedir. Genetik yatkınlık (özellikle 1. derece yakınlarında tiroid kanseri olması), baş-boyun bölgesine herhangi bir nedenle radyasyon alınması (Radyoterapi),nükleer kazalara maruz kalma (örneğin Çernobil nükleer patlaması gibi),tiroid bezi iltihaplanması, çocukluk dönemindeki tiroid nodülleritiroid kanseri riskini arttırmaktadır.”
Yorumlar
Kalan Karakter: