Hayatını alın teriyle, zamanı geldiğinde günde 12 saatten fazla çalışarak kazanan ve kıt kanaat geçinerek 3 çocuğunu en iyi şekilde büyütmek için didinen bir ailenin çocuğu olarak büyüdüğüm için işçi ölümleri hem derinden yaralar beni. Her ölüm haberinde canımdan bir parça koptuğunu hissederim ama işçi ölümleri çok daha ağır gelir bana. Ölen işçinin ardında bıraktığı ailesini düşünürüm hep. Gözü yaşlı bir eş, geleceği belli olmayan bir çocuk...
24 yıllık ömrümde çok fazla işçi ölümüne şahit oldum. Çoğu gece o işçilerin ailelerinin yerine kendimi koymaktan uyuyamadım. Ama hiçbirinin önceki gün sabah okuduğum haber kadar etkilemediğini farkettim. Sabahın erken saatiydi ve okuduğum ilk haberin başlığı aynen şu şekildeydi: "Okul masrafları için işe giren genç akıma kapılıp öldü!" Bu başlık içimde fırtınalar kopardı. Öfkelendim, elimi, ayağımı nereye koyacağımı şaşırdım. Henüz 19 yaşındaki Ali Zeren, üniversiteyi yeni kazanmış ve okul masraflarını karşılayabilmek için de bir mermer fabrikasında işe başlamıştı. İçinde üniversiteyi kazanmış olmanın heyecanı vardı ama belli ki bu mutluluğu doya doya yaşamaktan çok başka öncelikleri vardı. Para kazanması ve okul masraflarını çıkarması gerekiyordu. Kolay değildi Türkiye'de üniversiteye gitmek. Aileden uzakta, kendi ayakları üzerinde durmak zorunda kalır genç yürek. Hele bir de maddi durumu yerinde değilse vay haline... Ev kirası, faturaları, okul masrafları derken büyük bir 'batağın' içine düşer aslında. Bu batağı azaltmak istemişti belli ki Ali Zeren...
Pazartesi günü okul kaydını yaptırmak için kazandığı Süleyman Demirel Üniversitesi'ne gidecekti. Yeni bir hayatın perdelerini aralayacaktı. Her gencin hayallerini süsleyen üniversite hayatı başlayacaktı. Çoğu yaşıtı gibi eğlence merkezlerinde gezip, fotoğraflarını sosyal medya hesaplarından paylaşamayacaktı belki, çalışıp para kazanması gerekecekti ama alın teriyle kazandığı parayla okumanın hazzını en derinden yaşayacaktı. Bu mutluluk ona ömür boyu yetecekti. Olmadı... Daha hayatının en başında bu kirli çarkın dişlilerine kaptırdı geleceğini.
Böylesi durumlarda binlerce cümle geçiyor içimden. Üzüntüden çok öfke hissediyorum. İsyan etmekten başka hiçbir şey gelmiyor elimden. Her seferinde son olmasını diliyorum ama bir türlü sonu gelmiyor... Olmuyor... Yine de dilerim Ali Zeren son olur! Işıklar içinde uyu Ali Zeren...
Yorumlar
Kalan Karakter: