“Hayat Müziktir” diyen ve operayı da çok seven Atatürk’ün, 76’ncı ölüm yıldönümü anısına Antalya Devlet Opera ve Balesi yarın ve 10 Kasım Pazartesi günü Haşim İşçan Kültür Merkezinde Puccini’nin ölümsüz eseri Tosca’yı sahneleyecek. Atatürk’ün her bölümünü ezbere bildiği ve dinlerken gözlerinden sicim gibi yaşlar akıttığı söylenen “E lucevan le stelle” adlı aryanın da yer aldığı eserin umarım bir de bu gözle izlenilecek olması Antalyalı sanatseverler için bir şanstır. Antalya Devlet Opera ve Balesi’ni böyle önemli bir günde, Atatürk’ün en sevdiği operayı sahneleyecek olması nedeniyle kutluyorum.
Tosca, Atatürk’ün 1913 yılında Sofya’da askeri ataşe iken izlediği ve opera tarihinin en hüzünlü eserlerinden biri kabul edilir. Tosca güçlü bir kadın figürünün etrafında dönen üçlü bir ilişkinin dramatik öyküsüdür. Atatürk’ün operada geçen aryayı ezbere bilmesi ve dinlerken gözlerinden sicim gibi yaşlar akıtması ilginçtir operanın güzel sopranosuna olan hayranlığına bağlanır.
Oysa bana göre, Tosca adlı eser, bir aşk üçlemesi etrafında dönen entrikalar manzumesi olduğu kadar aynı zamanda özgürlük ve devrim uğruna aşkın feda edildiği ve ölümün göze alındığı bir kahramanlık destanıdır. Eserin kahramanı ülkesine Cumhuriyeti getirmek için hayatını hatta sevgilisi Tosca’yı umursamayacak ve ölüme gidecektir. Ben Atatürk’ün kahramanın bu cesaretinden etkilendiğini savunuyorum. Zira 1913’de genç bir subaydır, emperyalizme karşı duran, özgürlük ve devrime tutkun bir yürek taşımaktadır, onun için vatandan başka her şey teferruattır.
“E Lucevan le stelle” adlı aryayı O’na sevdiren ve ezberleten şeyin o güzel sopranoya olan hayranlığı da olabilir ama O’na gözyaşı döktüren şeyin büyük bir devrim sevdası olduğunu hep düşünmüşümdür. Tosca’yı bir de bu gözle izlemenizi ve dinlemenizi öneririm.
Saygılarımla
Yorumlar
Kalan Karakter: