Hastalara Kötü Haber

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) 1 Ekim 2014 tarihiyle eşdeğer ilaç uygulaması için yeni bir fiyat uygulamasına gidecek. Bu uygulamaya göre vatandaşlar mide, kalp, antibyotik, hepatit b, astım, tansiyon gibi tedavi gruplarındaki ilaçlar için daha fazla fiyat farkı ödeyecek. İlk etapta 15 etken madde içeren ilaçlarla başlayacak olan uygulamanın kapsamı da ilerleyen dönemlerde artacak. Bu uygulamayla vatandaşın cebinden daha çok para çıkacağını söyleyen Antalya Eczacılar Odası Başkanı Kerem Zabun, vatandaşa ekstra yük bindirildiğinin altını çizdi.

Devlet ucuzu ödeyecek

Önümüzdeki günlerde yürürlüğe girmesi planlanan uygulamanın tasarruf etmek amacıyla yapıldığını ancak vatandaşa sıkıntılar yaşatacağını belirten Antalya Eczacılar Odası Başkanı Kerem Zabun, taban fiyat uygulamasının yanlış olduğunu dile getirdi. Vatandaşın zaten çok fazla ilaç farkı ödediğini vurgulayan Zabun, "Taban fiyat uygulaması en basit anlamıyla devletin en ucuz ilaç hangisiyse onu ödeyecek olması demek. Örneğin eşdeğer olan 10 ve 15 liralık iki ilaç olması durumunda, devlet 10 liralık olan ilacı ödeyecek. 15 liralık ilacı almak isteyen vatandaş ise 5 lira fark ödemek zorunda kalacak. Bu da vatandaşa ekstra masraf yükü anlamına geliyor" dedi.

Zaten fazla ödüyoruz

Vatandaşın mevcut uygulamalar dahilinde ilaca zaten inanılmaz paralar ödediğini ifade eden Zabun, "Bu yeni bir durum değil aslında. Vatandaştan zaten katılım payı, muayene ücreti gibi paralar alınıyordu. En son reçete ücreti diye bir şey de çıkardılar. Vatandaşın cebinden çıkan para arttı. 7 ya da 8 liralık bir ilaç için vatandaşın cebinden 15 lira çıkıyor. Bu yeni uygulamayla birlikte de reçetenin yarısından fazlasını vatandaş ödeyecek. O nedenle biz bu uygulamayı kesinlikle doğru bulmuyoruz" şeklinde konuştu.

'Şikayet etsinler'

Tasarruf etme yönteminin hastalar üzerinden yapılmaması gerektiğini vurgulayan Zabun, bunun başka yollarının bulunması gerektiğini belirtti. Vatandaşların bu uygulama karşısında sessiz kalmaması gerektiğini de ifade eden Zabun, sözlerine şöyle devam etti: "Biz bu işin uygulayıcısı konumunda olduğumuz için bir şey diyemiyoruz. Ama vatandaşın ses çıkarması gerekiyor. Tepki gösterilmeli. Bunun için SGK müdürlüklerine dilekçeler yazılabilir. Başvurulması gereken son merci de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'dır."