Özel Jinefem Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Havva Ceylan, D vitaminin ana kaynağı olması nedeniyle güneş ışınlarından yararlanmanın önemine dikkati çekti. Kemikler ve bağışıklık sistemi için zorunlu olan D vitamini ihtiyacının yüzde 80-90’ının güneş ışınlarından elde edildiğini, besin ve gıdalardan ise oldukça düşük bir miktar alındığını ifade eden Dr. Havva, “Gebelik sırasında cilt daha hassastır ve salgılanan hormonlar neticesinde çok daha kolay renk değiştirir. Gebelikte yüz, karın, genital bölge ve bacak gibi belirli bölgelerde esmerleşme ve kararmalar görülebilir. Güneş ışığı bu koyulaşmaları daha da arttırır. Gebelikte güneş hassas olan cildi yakabilir ve kızarıklık ve kalıcı lekeler bırakabilir. Tüm bunlar güneş koruyucu krem kullanmadan uzun süre güneşe maruz kalındığında oluşur. Sıvı kaybının artması diğer bir zararlı etkidir. Bu yüzden vücutta yanıklar ve su kaybına neden olacak şekilde uzun süre güneşe maruz kalınmamalı. Mutlaka bol sıvı alınmalı, pamuklu ve ince giysiler giyinilmeli, özellikle saat 11-16 arasında güneşe çıkmamaya özen gösterilmeli, güneşe çıkıldığında ilk 15 dakikadan sonra yüksek faktörlü güneşten koruyucu krem kullanılmalıdır” diye konuştu.
‘YÜZÜNÜZÜ GÜNEŞTEN KORUYUN’
Yüz bölgesinin mümkün olduğunca güneşten korunmasını, eller, omuzlar ve sırt aracılığıyla güneş ışını alınmasını ve hassas cilde sahip olanların günlük 20 dakikadan fazla güneşe çıkmamalarını öneren Dr. Ceylan, “Zaten bu sürenin üzerinde güneşlenme D vitamini sentezini artırmadığı gibi ayrıca cilt kanserine zemin hazırlamaktadır. Yeterli D vitamini için 15 dakika kadar güneşe maruz kalınması gerekmektedir. Bu sürede çıplak derinin güneş ışığı ile teması önemlidir. Yani camın arkasından yararlanma olmaz. Yine güneş koruyucu kremler de vitamin D oluşumunu engeller. Bu yüzden ilk 15 dakikadan sonra yüksek faktörlü güneşten koruyucu krem kullanılmalıdır. Hassas cildi olanlar D vitamini kaynağı olarak güneş ışınlarından çok D vitamini içeren preparatları kullanmalıdır” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: