GÖLET İÇİN SAHİLİ YOK EDEMEYİZ

Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve Sözcüsü Cem Oğuz, Boğaçayı Projesi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Proje kapsamında bölgenin geleceğine ilişkin büyük hataların olduğunu ifade eden Oğuz, bölgenin kurtulması için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Antalya halkının Konyaaltı Sahili’ni mi Boğaçayı göletini mi istediği konusunda karar vermesi gerektiğini, verilecek karar doğrultusunda belediyenin çalışmalarına yön vereceğine dikkat çeken Cem Oğuz, küçücük bir gölet için Konyaaltı Sahili’ni yok edemeyeceklerini dile getirdi. 
 
İÇME SUYU NOKTASI
Boğaçayı’nın Çandır, Doyran ve Karaman çaylarının birleşiminden oluştuğunu söyleyen Oğuz, “Boğaçayı taşkın anlamında önemlidir. Boğaçayı içme sularının yer aldığı bir noktadır. Kentin içme suyu anlamında hala hizmet vermekte olan önemli bir su havzasıdır. Bu noktalar ikinci derece korunma alanları arasındadır” dedi.
 
10 İHALE 1 MİLYON 400 BİN TL GİDER
Projenin kapsamında 10 ihale sonucunda 130 milyon 862 bin 631 liralık bir bedel harcandığını dile getiren Cem Oğuz, “Bu bedel, yapım bedeliydi. İşletme bedellerine gelince temizlik, peyzaj, güvenlik için toplamda 1 milyon 400 bine yakın bir gider oluştu” ifadelerini kullandı.
 
KUYULAR TUZLANMA TEHLİKESİ YAŞIYOR
Yaptıkları ölçümlerde 6 ayda ortalama 1 buçuk metrelik biriken bir rüsubatın olduğunu ifade eden Oğuz, “Öngörüler 34 santimken ortaya çıkan tablo 1 buçuk metreye yakın. Proje kapsamında akarsuyun denize açılan ağız kısmıyla ilgili detaylı incelemeler yok. Bunlarla ilgili planlamalar yapılmamış. Şimdi bunları yaptırmaya çalışıyoruz. Akarsuyun davranışıyla ilgili projede bilgi yok. Deniz su seviyeleri yükseldi, Antalya’da da yükseldi. Bunlar ciddi problemler. İklim değişikliklerine göre planlamaların yapılması lazım. Proje sonucunda buradaki doğal yaşam bozuldu. Geri çekilme miktarı arttı. Akarsu ağzındaki koşulların nasıl değiştiği bilinmiyor. Bu kış neyle karşılaşacağımızı inanın bizlerde bilmiyoruz. Ayrıca proje alanında bulunan kuyular tuzlanma tehlikesi yaşıyor” dedi.
 
SONUÇ ALAMADIK
Yaz aylarında su akışı olmadığı için durgun bir gölet oluştuğunu dile getiren Cem Oğuz, “Oksijen dengesi bozulmuş. Hidrojen sülfür nedeniyle koku başlamış. Durgun sudan dolayı sinek artmaya başladı. Rüsubat birikimi yılda 34 cm iken 6 ayda 150 santimetreye ulaştı. Bizde konunun uzmanlarıyla seri toplantılar yaptık. Deniz dibini inceledik. Proje mühendislerini çağırdık ve bunu sorguladık. Ancak bir sonuç alamadık. Yine toplantılarımızda ilgili tüm insanlara danıştık ve kısa vadede yüzeysel temizliği yapalım dedik. Bitkiler dipten geldiği için kestiğiniz zaman denize çamura gidiyordu. Köklemekten vazgeçtik. Taraklamayla kesmeye başladık. 1,5 metre derinlikten bitkileri kesiyoruz makinemizle. Antalya ilk kez deniz süpürgesiyle tanıştı. Deniz süpürgesi biriken tüm bitkileri bilimsel anlamda doğaya zarar vermeden bertaraf ediyor” diye konuştu.
 
SAHİLİ YOK EDEMEYİZ
Antalya halkının bir karar vermek zorunda olduğunu vurgulayan Cem Oğuz, “Antalya halkı 6,5 kilometrelik sahili mi istiyor. Yoksa şurada 750 metrelik Boğaçayı göletini mi istiyorsunuz? Antalya halkı ikisini istiyoruz derlerse belediye olarak yapacağız. Biyolojik mücadele için yapacağımız çalışmanın maliyeti yılda 3 milyon lira. Kimyasal mücadele yaparsak insanların denize gireceği alanlarda olacağı için onu hiç aklımıza getirmedik. Sinekle mücadele için yılda 1 milyon lira maliyeti var. Dubalı fıskiye sistemi kurmalıyız ki bunun maliyeti de 3 milyon lirayı buluyor. Şuan 225 bin metreküp rüsubat birikmiş durumda. Bu da 15 bin kamyon malzeme yapar ki bizde bunun maliyetini hesaplayamadık. Sene sonunda ne olur bilmiyoruz. Bunların hepsi maliyet. Küçücük bir gölet için Konyaaltı Sahilini yok edemeyiz” dedi.
ANTALYALILARIN CEBİNDEN ÇIKACAK
Konyaaltı Sahiline Karadeniz’deki gibi mahmuzlar yapmak zorunda olacaklarına dikkat çeken Oğuz, “Göleti koruyacaksak bu mahmuzları yapmak zorundayız. Dünyanın takdir ettiği 6,5 kilometrelik güzelliği bu mahmuzlar için yok edemeyiz. Kimse buna vicdanen el veremez. Bunun ekonomik maliyetlerini hesaplamadık. 134 milyonun üzerine bunları da ekleyeceğiz. Antalya bu kadar zengin değil, Antalyalının cebinden çıkacak. Ya bu sahili koruyacağız. Ya bu sahili kaybedeceğiz. Ya da anılarda kalacak” ifadelerini kullandı.