Köprücük kemiğinin bu kadar hassas ve önemli olduğunu ne yazık ki kırıldıktan sonra anladım. Çıkık şüphesiyle gittiğim hastanede çekilen röntgen sonrasında, kemiğin kırık olduğunu öğrenince işin gerçeği başımdan kaynar sular döküldü.
Yaklaşık 1 aydır, sağ kolum askıda, omuzlarımda ise 8’li bandaj, sol elimi kullanarak yaşamayı öğrendim.
Açıkçası bu durum bana çok önemli bir hayat dersi de vermiş oldu. Çünkü hayatın tamamıyla sağ kolunu kullananlar üzerine kurulduğunu anladım.
Yani solaklara bu dünyada çok büyük haksızlıklar yapılıyormuş.
1 ay boyunca evden hiç çıkmadan yaşamak, işe gidememek, çalışmamak ve en kötüsü de aşık olduğum işi yapamamak yani yazamamak, kelimelerin beyninde yankılanması ancak yazıya dökülememesi insanın moralini bozan en büyük sorun.
Şükür ki dün itibariyle masama oturdum, bilgisayarımın başına geçtim.
Kolum hala askıda da olsa, yazı yazabilmenin mutluluğunu yaşıyorum.
Yazamadığım dönemde ise neler oldu?
Neler olmadı ki!
Antalyaspor, takımdaki futbolcuların alacaklarını ödeyemezken, transferler yaptı.
Ligde lider Kayserispor’un 4 puan gerisinde 4. sıraya kadar geriledi.
Hami Mandıralı, yalnızca stoper oynayabilen ve hatta çocukluğunda mahalle maçlarında bile stoper oynayan Lokman’dan sol bek yaratmaya çalıştı.
‘Bu adam milli takıma bile seçilir’ denilen ve ligin ilk yarısının en iyilerinden Sakıb’ı, sol açık oynattı.
Açıkçası yazacak çok şey var. Ancak hepsi bugüne sığmaz.
Yorumlar
Kalan Karakter: