Uluslararası Antalya Film Festivali, film gösterimlerinin yanı sıra yabancı yönetmenlerin söyleşileriyle devam ediyor. Rixos Downtown Otel'de gazetecilerle bir araya gelen ve Redoubtable filminin Oscar ödüllü yönetmeni Michel Hazanavicius, Antalya Film Festivali'nin film seçkileri ve organizasyonunun çok iyi olduğunu söyledi. Hazanavicius, "Festivalde çok fazla bulunma imkanım olmadı. Ancak, film gösterimimiz güzel geçti. Festivaldeki insanlar çok sıcakkanlı, organizasyon çok iyi. Seçkileri de beğendim. İyi bir festival olduğunu düşünüyorum" dedi.
MAYIS 68 DÖNEMİNİ SEVİYORUM
Michel Hazanavicius, Fransız Yeni Dalgası'nın en etkili isimlerinden olan yönetmen Jean-Luc Godard ile genç oyuncu Anne Wiazemsky arasındaki ilişkiyi konu alan ve 1968 Mayıs olaylarını da içeren Le Redoutable filmini şu cümlelerle anlattı: "Mayıs 68 dönemini seviyorum. Kansız bir devrimdi, kimse ölmedi. Hayat dolu bir devrimdi. Üzücü bir şey olmadı. Statik bir dönemden hayat dolu yeni bir döneme geçildi. Devrimi gerçekleştiren gençlerle Godard da buraya farklı bir şekilde katıldı. Godard 40 yaşında zengin, burjuva sınıfındaydı. Çevresinden de uzaklaştı. Çünkü çevresindekiler de statik düzende yaşayan insanlardı. Gençlerin ve işçilerin yeni, açık bir topluma gitme isteği varken, onlarla aynı sınıfta olmayan Godard'ın da aynı isteği gerçekleştirebilmesi için bağlantılarından kurtulması gerekiyordu. Bunu yansıtmaya çalıştım."
FESTİVALE İLK KEZ KATILIYORUM
Hazanavicius'un ardından, 2010 yılında 47'nci Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde uluslararası kategoride 'En İyi Yabancı Film Ödülü' kazanan Bosna Hersekli Danis Tanovic soruları yanıtladı. Türkiye'yi sevdiğini ve daha önce de ziyaretlerde bulunduğunu belirten Tanovic, festivale ise ilk kez katıldığını söyledi. Tanovic, "Festivalleri biraz sıkıcı buluyorum. Uzun süredir festivallere katılmıyordum. O kadar çok festival var ki hayatınızın tamamını festivallerde geçirmeniz mümkün. Basın toplantıları oluyor ve bunları sevmiyorum. Ama yine de festivallerin önemi var. Sinemaya gittiğiniz zaman, gösterilen filmlerin büyük çoğunluğu ABD yapımı filmler. Gerçek sinemayı piyasada bulamıyorum. Bunları sadece festivallerde görebiliyoruz. Bu yüzden festivalleri önemli buluyorum" diye konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: