Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara ve 7 belediye meclis üyesinin de aralarında bulunduğu 19 kişi tutuklanmıştı. Tutuklamaların ardından toplanan CHP MYK’da operasyonda adı geçen Engin Tüter, Cengiz Coşar ve Hüseyin Cem Gül’ün kesin ihraç talebiyle disipline sevk kararı çıkmıştı. Toplantıda ayrıca Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara ve önceki dönem Belediye Başkanı Şükrü Sözen hakkında, "Soruşturmanın selameti açısından belediye meclis grubundan 7 kişinin gözaltına alınması, bu meclis üyesi listelerinin oluşturulmasında dahli olmaları nedeniyle Belediye Başkanımız Niyazi Nefi Kara ve önceki Belediye Başkanımız Şükrü Sözen’in üyelikleri askıya alınmıştır" kararı verilmişti.
"Görevimizi yaparken emanete ihanet etmedik"
Karar üzerine eski Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, yaptığı açıklamayla partisinden istifa etti. Sözen, Manavgat’ı daha yaşanabilir bir kent yapmak amacıyla 15 yıl büyük bir onur ve gururla yürüttüğü belediye başkanlığı görevinden kendi isteğiyle ayrıldığını belirtti. Görev süresi boyunca yapılan yatırım ve hizmetlerle Manavgat’ı çağdaş bir kent görünümüne, Manavgat Belediyesi’ni ise kurumsal bir yapıya kavuşturduklarını ifade eden Sözen, "Görevimizi yaparken emanete ihanet etmedik. Halimizden şikayet etmedik, büyüğümüze saygı duyduk, küçüğümüzü sevdik. Boş ve yararsız işlerle uğraşmadık. Manavgat’ımızın öz değerlerini koruduk. Kişilere değil, halka hizmet ettik. Kötülüğe meyletmedik. Kaynaklarımızı boşa sarf etmedik. Halkımızın ve kamunun hakkına sahip çıktık. Hatamız varsa kabullendik. Haklı olduğumuz yerde de sesimizi yükselttik. Eğilip bükülmedik, kimsenin de cebine girmedik. Göreve geldikten çok kısa bir süre sonra hain FETO’nün ülkemize zarar verdiği dönemlerde biz de bu süreden nasibimizi alarak hak etmediğimiz halde 16 ay halkımıza hizmet etmekten mahrum bırakıldık. 16 ayın sonunda hiçbir ceza almadan ’Hiçbir kamu zararı yoktur, hiçbir suç unsuru yoktur’ ibaresi ile beraat edip, kaldığımız yerden hizmetlerimize devam ettik" dedi.
"Dik durduk, zor şartlara ve kısıtlı kaynaklara rağmen mücadele ettik"
Görev süresi boyunca büyükşehir yasasının çıkarıldığını, bütün dünyayı etkileyen pandeminin yaşandığını ve Manavgat’ta Türkiye’nin en büyük yangınının meydana geldiğini hatırlatan Sözen, "Her koşulda yılmadan hemşehrilerimizin yanında olduk. Dik durduk, zor şartlara ve kısıtlı kaynaklara rağmen mücadele ettik. Toplumsal barış adına bir ve beraber olmaya önem verdik. Biz sadece atamızdan ve ailemizden aldığımız terbiyeyle çalıştık, hizmet ettik ve görevimizi onurumuzla, gururumuzla teslim ettik" diye konuştu.
Belediye başkanlığını tam anlamıyla yerine getirmiş olmanın vicdan rahatlığı ile görevi devrettiğini belirten Sözen, "Ne yazık ki son günlerde dede, baba ocağı olarak gördüğümüz, büyük gayret ve emeğimizin olduğuna inandığımız Manavgat Belediyesi’nin ülke genelinde üzücü bir şekilde yer alması yüreğimizi sızlattı, acıttı. Bu sürecin şokunu yaşarken mensubu olmaktan hayatımın her aşamasında gurur duyduğum, ailem ve atalarımdan bana miras olan CHP’den almış olduğum bir tebliğ, beni ve ailemi fazlasıyla üzmüştür. Yaşanan bu süreçle ilgili uzaktan ve yakından hiçbir ilgi ve alakam olmamasına rağmen üyeliğimin askıya alınmış olması tebliği ve gerekçesi, beni derinden yaralamıştır. Yaşamım boyunca hiçbir zaman halkımızın, ailemin ve partililerimin başını öne eğecek hiçbir oluşumun içinde asla olmadım" şeklinde konuştu.
"Hak etmediğim bu sığ tartışmaların dışına çıkarak istifa ediyorum"
Görev süresi de dahil olmak üzere hayatının her aşamasında baskılara boyun eğmediğini söyleyen Sözen, "Doğru bildiğim yolda dimdik yürümüşken, yaşanan bu sürecin başından beri hak etmediğim yanlış bilgilendirmelere rağmen partime, Manavgat’ımıza ve belediyemize zarar vermemek adına sessizliğimi korudum. Herkes bilir ki, Şükrü Sözen her platformda, her koşulda hakkını ve doğru bildiklerini sonuna kadar savunacak cesaret ve donanıma sahiptir. CHP çatısı altında Manavgat’ımıza ve ülkemize vermeye çalıştığım hizmet süreci hayatımın en büyük onurudur, çocuklarıma bırakacağım en büyük mirastır. Şeref, haysiyet ve onurum her şeyin üzerindedir. Partime zarar vermemek adına ve ismimi hak etmediğim bu sığ tartışmaların dışına çıkarmak amacıyla Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa ediyorum" dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: