Antalya’nın Hurma Mahallesi’nde, geçtiğimiz Mart ayında meydana gelen Deniz Aktaş cinayetinin ardından, Antalya 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Ağırlaştırılmış ömür boyu hapis' talebiyle, hakkında dava açılan Lokman Barış Çelik, duruşmaya çelik yelek giydirilerek getirildi. Antalya’nın Hurma Mahallesi’nde, 2 yıldır birlikte yaşadığı 21 yaşındaki Deniz Aktaş'ı 4 Mart sabahı tabancayla öldüren 40 yaşındaki Lokman Barış Çelik, Aktaş'ın olay günü çocuğunun annesine ve erkekliğine hakaret ettiğini ileri sürdü. Katil, Deniz Aktaş ile 2011 yılında tanıştıklarını, Denizin o dönem lise son sınıf öğrencisi olduğunu ve dershaneye gittiğini belirten Lokman Barış Çelik; “Benim işlettiğim internet kafeye geliyordu. Kendisiyle sohbet ederken yakınlaştık. Bir gün Deniz'i dershaneye bıraktım. Ertesi gün birlikte markete gittik. Ellerimizin birbirine dokunması üzerine Deniz 'Galiba senden hoşlanıyorum' dedi. Bir süre sonra da arkadaşlığımız başladı. Bu süreçte eşim Ayfer ile de sorun yaşıyorduk. Ardından eşim oğlumuz Toprak'ı da yanına alarak evi terk etti”
‘DENİZLE HEP KAVGA EDERDİK’
Bir süre sonra eşinin eve döndüğünü ve bu süreçte Deniz Aktaş ile sorunlar yaşadığını ifade eden Lokman Barış Çelik; “Deniz, eşim ile boşanmam için baskı yapıyor ve bu yüzden devamlı tartışma ortamı yaratıyordu, bende tartışmamak için eşime boşanma davası açtım. Dava reddedildi, Deniz ile kavgalarımız bu süreçten sonra sıklaştı. Bu süreçte Deniz ile 10- 15 kez ayrılıp barıştık bu dönemde, Deniz beni savcılığa şikâyet ettiğini söyledi. Kavgalarımız her geçen gün sıklaşıyordu. Bu yüzden geçen Şubat ayında Antalya’dan taşınma kararı aldım ama Deniz bana barışmak istediğini belirten bir mesaj attı bu yüzden geri döndüm” dedi.
ONU MEMNUN ETMEK İÇİN HERŞEYİ YAPTIM!
Deniz’i memnun etmek için her istediğini yaptığını belirten katil Lokman Barış Çelik; “ Her istediğini alıyordum, tatile gidiyorduk. Bir gün evde canının sıkıldığını söyledi. Türkü Bar’a götürdüm orada otururken, birden bana bağırmaya başladı ‘ o kadının bacağına nasıl bakarsın’ diye. Bende dedim ki; hayatım yanımda senin gibi hatun varken kimseye bakmam dedim. Birden sinirlenip ayağa kalktı sonra eve döndük. Eve döndüğümüzde arabayı park ederken tavır yaptı hareket halindeyken aşağıya inmeye çalıştı ve ayağını incitti” şeklinde ifade etti. Bu yaşanan olayın cinayet gününden 3 gün önce olduğu ve Deniz Aktaş’ın katil Lokman Barış Çelik tarafından daha önce defalarca darp edildiği ve ölmeden önce 2 kez darp raporu aldığı ortaya çıktı.
‘KIZIMI EVE HAPSETMİŞTİ’
Yapılan otopsi incelemesinin ardından vücudunda çok sayıda morluk, çizik ve sıyrık bulunan talihsiz genç kızın Annesi Figen Yetişkin’in verdiği ifade de; “ Lokman Barış Çelik, kızım Deniz Aktaş’a devamlı şiddet uyguluyordu. Kızımın benimle görüşmesini dahi yasaklıyordu. Bir gün kızım benim evime geldi, kolları bacakları morluklar ile doluydu. Kollarında ısırık izleri de vardı. Kızıma sorduğumda önceleri ‘şakalaşıyoruz anne’ diyordu, zaman geçtikçe anlatmaya başladı ve ilk darp raporunu beraber aldık. Sonrasında suç duyurusunda bulunduk. 4 ay süreli tedbir kararı verildi. Bu süre zarfında kızım benim evimde kaldı fakat Barış her gün sokağımıza gelip korna çalıyor ‘Deniz eve dön’ diye bağırıyordu. Kapımızı tekmeliyordu. Deniz her seferinde kokusundan Barış’ın evine geri dönüyordu. Kızımın elindeki telefonu alıp kırıyordu. Kızımı eve hapsediyordu. Beni ve diğer çocuklarımı öldürmekle tehdit ediyordu Deniz’i. Deniz bu yüzden Barış’ın evine dönüyordu. En küçük kızım Ayşe’yi arabası ile kaçırıp ‘ablan eve dönmezse anneni ve ablanı öldüreceğim’ diye tehdit ediyordu. Bunun üzerine Ayşe’yi İstanbul’a götürdüm” dedi.
‘ERKEKLİĞİME LAF ETTİ’
Deniz Aktaş'ın ayağıyla kendisini dürtüp, karnının aç olduğunu söyleyip 'Hadi bana yemek hazırla' diyerek kendisini uyandırdığını anlatan Çelik, "Ben de kendisine 'Senin köpeğin miyim de beni dürterek uyandırıyorsun. Kalk kendin hazırla' dedim. Bu yüzden tartışmaya başladık. Sonra konuyu eski eşim Ayfer'e getirerek hakaret etti. Oğlumla ilgili de 'O çocuk da senden değildir' dedi. Kendisiyle birlikte olduğumuz halde hamile kalmadığını söyledi. Çok sinirlendim. Üzerine yürüdüm. Bunun üzerine pencere camını açıp bağırmaya başladı. Kendisine engel olmak için çekerken birlikte yatağın üzerine düştük. Bu sırada kafası pencereye çarptı. Başı kanayınca Deniz daha çok bağırmaya başladı. Deniz'i korkutup susması için antredeki silahı alıp iki 3 kez namlusunu çekip bıraktım. Deniz bağırmaya devam ederek silahı da polise şikayet edeceğini söyledi. Bu esnada kapı zili çalınca dürbünden polisleri gördüm. Deniz'e polisin geldiğini söyleyerek susmasını istedim. Deniz bağırmaya devam ederek benim erkekliğime laflar söyleyince, herkesin altına yatacağını söyleyince hakaretlerine dayanamadım. Sonrasında sadece barut ve duman kokusunu hatırlıyorum. Kendime geldiğimde Deniz'in öldüğünü anlayınca hayatıma son vermek istedim. Ancak kızımla telefonla görüştükten sonra vazgeçerek polise teslim oldum" diye olayı anlattı. Mahkeme diğer tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.
Yorumlar
Kalan Karakter: