***Bedensel engelli olarak dünyaya gelen 18 yaşındaki üniversite öğrencisi Tuğba Ak, “Hesapta Antalya’da yaşıyorum ama şehre erişemiyorum. Yalnız sokağa çıkamıyorum” dedi
***Antalya’da 18 yıldır yaşayan tekerlekli sandalye bağımlısı Abdülkadir Dağ, “Sağlam insanlardan bir ricam var: İyi kötü, yamuk mamuk bir rampamız var. Onun önüne getirip araç park etmeyin”
***45 yıldır tekerlekli sandalye ile yaşayan Bülent Hasbay, engellilerin yasal hakkı olan kamu kurumları, bankalar ve hastanelerdeki önceliklerinden yararlandırılmadıklarından yakındı
Akdeniz Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü 1’nci sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Tuğba Ak, Spina Bifida (anne karnında omuriliğin hatalı oluşması) hastalığı ile dünyaya geldi. Sinirlerin uyarı göndermemesi nedeniyle belden aşağısı tutmayan Tuğba, öğrenim hayatı boyunca okuluna diğer arkadaşları ile birlikte servis aracına binerek gidemediğini belirtti. Ailesinin, yaşıtlarının ailelerinin servis araçlarına ödedikleri ulaşım bedelinin en az dört katını ödeyerek kendisini okula gönderebildiğini kaydeden Tuğba Ak, “Üniversite çağına geldim. Aynı çile” diye konuştu. Çallı’daki bölümüne kayıt yaptırmak için annesiyle birlikte taksiyle gittiklerini söyleyen Tuğba Ak okuldan toplu taşıma aracıyla evine dönme deneyimini şöyle anlattı:
ULAŞIM ÇİLESİ
“Yolun karşısına geçip otobüse binmeye karar verdik. Üst geçitte asansörden indik, garip bir rampa yapmışlar. Annem olmasa yuvarlanıyordum. Zorlukla otobüs durağına ulaştık. Otobüse bindik. Şoför o kadar duyarsızdı ki, anında hareket etti. Tekerlekli sandalye için ayrılan yere güçlükle yerleştim. Kemerimi bağlayacağım, biri oradaki boruya düğümlemiş. Düğümü çözemedik. Annem, tekerlekli sandalyem kaymasın diye yol boyunca bedeniyle engel oldu.”
Bazı belediye otobüs şoförlerinin ise engelli rampasını indirmemek için kendisini durakta görmezden geldiğini kaydeden Ak, çareyi yine özel olarak kiraladıkları bir araçla okula gitmekte bulduğunu belirtti. Ak, “Okul bu kez daha da uzakta olduğu için maliyeti de daha fazla” dedi.
BİR KİTAP ALMAYA GİDEMEDİM
18 yaşına kadar bir kez bile yanında aile bireylerinden biri olmadan sokağa çıkamadığını söyleyen Tuğba, “Kaldırımlar çok yüksek. Rampalar çok dik ya da çok dar. Rampadan inince doğru caddeye veya sokağa fırlama riski var. Çoğu rampanın önünde elektrik direği var. Toplu taşıma araçlarından yararlanamıyorum. Her engele rastladığımda, iyi bir insanın gelip engeli aşmama yardım etmesini beklemem gerekir. Hayatımda bir kez tek başıma bir kitapçıya gidip bir kitap alamadım” diye konuştu. Eğitim gördüğü binanın engelliler için çok uygun olduğunu kaydeden Ak, hocalarının ve arkadaşlarının duyarlılığı sayesinde kendisini engelli gibi hissetmediğini ifade etti.
YASAL HAKKIM
Emekli olan 46 yaşındaki Bülent Hasbay, henüz 1 yaşındayken geçirdiği menenjit hastalığı nedeniyle tekerlekli sandalyeye bağımlı olduğunu belirterek, birkaç yıl önce Hülya Bostancıoğlu ile tanışarak Engelliler Sanat Evi’nin koro ve el işi çalışmalarına katıldığını anlattı. İki yıl önce de tekerlekli sandalye basketbolu oynamaya başladığını, yaşamının içinde olmaktan büyük mutluluk duyduğunu kaydeden Hasbay şöyle konuştu:
“Toplumdan bir tek isteğim var, bizim de bu yaşamda olduğumuzu görsünler. Kamu kurumlarında ve bankalarda engelli önceliğimiz olmasına rağmen yasal haklarımızı göz ardı etmesinler Vatandaş hakkımı biliyor ve sırasını veriyor, çalışanlar bilmezden geliyor. BİMER’e (Başbakanlık İletişim Merkezi) yazdım. Bir ay içinde yanıt vermelerini bekliyorum.”
RAMPAMIZIN ÖNÜNDEN ÇEKİLİN
Henüz 4 yaşındayken bedensel engelli olan 46 yaşındaki Abdülkadir Dağ, son yıllarda engellilerin yaşam şartlarında bir parça iyileşme olmaya başladığını ifade etti. Dağ sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ama kaldırımlardan inip çıkmak dert. Pek çok binaya giremiyoruz. Bu da inanılmayacak kadar üzüntü verici. Engelli rampası olan otobüslerin sayısı artmalı. Sağlam insanlardan bir ricam var, ikötü, yamuk mamuk bir rampamız var. Onun önüne getirip araç park etmesinler. Bu kadar düşüncesizlik olmaz. Biz de toplumun parçasıyız, yok sayamazsınız. Olanak tanıdıktan sonra engellilerin yapamayacağı tek bir iş yok. Önümüzden çekilin yeter.”
YEŞİM ERSOY
Yorumlar
Kalan Karakter: