Son yıllarda görülmemiş şekilde artan enflasyon yılbaşının bir geleneği haline gelen hediyeleşmeyi de vurdu. Öyle ki insanların birbirlerine bazen bir anı bırakmak, bazen duygularını belli etmek, bazen ise sebepsiz yere verdikleri hediyelerde artık kıstas bu bahsi geçen soyut olgular olmaktan çıktı. Artan enflasyona bağlı düşen alım gücü hediye alırken süregelen alışkanlıkların değişmesine yol açtı. Öyle ki artık hediye alınırken alan tarafın cebine dikkat etmesi şöyle dursun, alan kişi, karşıdakini de ekonomik olarak rahatlatacağını inandığı hediyeler üzerine yoğunlaşıyor .
İnternet üzerinden satışların en fazla yapıldığı iki ay olan kasım ve aralık aylarında yapılan bir araştırma hediyeleşmenin enflasyon karşısında değiştiğini ortaya çıkardı. Ekonomik sıkıntılar, enflasyon, sabit gelirlilerin hediye anlayışını da değiştirmeye başladı. Son yıllarda hediye alınırken, duygular yerine ihtiyaçlar öncelikli kriter oldu.
Yapılan araştırmada yılbaşı için hediye alanlara hediye alırken neye dikkat ettiği ve uyguladığı kriterler soruldu. Katılımcıların yüzde 60’ı bu soruyu “ihtiyacı olduğunu bildiğim bir ürünü almak”; yüzde 25’u da “istediğini-beğeneceğini düşündüğüm bir ürünü almak” olarak yanıtladı. Katılımcıların yüzde 15’i ise hediye aldığı kişinin kalbine, duygularına hitap edecek sürpriz ürün aldığını bildirdi.
Hediyeleşmenin asıl amacı olmayan ve hediyelik eşyalar için aranmayan bir özellik olan ‘ihtiyaç duyulma’ olgusu enflasyonun artması ile yüzde 60’lık bir oran ile hediye alan kişilerin ilk kriteri haline geldi. Bunun yanında okul çantası, kışlık kıyafet,
Ankette, hediye olarak çocuğun eskiyen okul çantasının yerine yenisinin alınması, zaten alınması gereken kışlık kıyafet, anneye küçük ev aleti, babaya tamir seti gibi ihtiyaç duyulan ürün alımlarının tercih edildiği görüldü. Bunun yanı sıra duyguların da hediyeleşme de payı az da olsa kalmış olarak görünüyor. Ancak bu duygusallık anne-baba, iş arkadaşı veya kardeşler arasında görülmüyor. Genellikle sevgililerin birbirine aldığı hediyelerde duygusallık ve sevgi kriteri önde oluyor. Geri kalan bütün hediyelerde ihtiyaç duyulması gerekliliği ön planda yer alıyor. Yani, kalbe, duygulara hitap eden hediyeler, ağırlıklı olarak sevgiliye alınıyor. Sevgililere alınan ürünlerde ağırlığı, takı, parfüm, aksesuarlar gibi daha düşük bütçeli ürünler oluşturuyor .
Hediyelik için üst limit 500 lira
Araştırmaya katılanların yüzde 40’ı 250-50O lira aralığındaki hediyeleri tercih ederken, yüzde 25’i her bir hediye için 500-750 lira arasında bütçe ayırdığını söyledi. Hediye için 750-1500 lira arasında harcama yapacakların oranı yüzde 15 olurken, yüzde 13’ü 250 liranın altındaki, yüzde 7’si ise 1500 liranın üzerindeki hediyeleri tercih ediyor. Bin liranın üzerinde fiyata satın alınan her 4 üründen 3’ü sevgiliye hediye edilirken, geri kalanları da eşler birbirlerine alıyor.
Öncelik ihtiyaçları karşılamak
Sevda Köseibiş, bu yılki anketin en dikkat çeken kısmının, hediye alırken kriterlerin değişmesi olduğuna dikkati çekti. Köseibiş, “Geçtiğimiz yıllardaki anketlerde, kalbe, duygulara hitap eden hediyeler ön planda olur, ihtiyaca yönelik olanlar ise çok gerilerde kalırdı” dedi. İnternetten banka ya da kredi kartıyla en fazla işlemin Kasım ve Aralık aylarında yapıldığını anımsatan Köseibiş, şunları söyledi: “Kasım, dünya genelinde kampanya ayı. Aralık ayı işlemlerinin büyük kısmını yılbaşı alışverişi oluşturuyor. Geçen yıl Aralık ayında internetten banka ya da kredi kartıyla 200 milyon adet işlem yapılmıştı. Bu yıl işlem adedinin 250 milyonu geçtiğini öğrendik. Tüketici, artık online alışverişe alıştı ve oldukça bilinçlendi. Tüketici, mağazalara yada alışveriş merkezlerine gitmektense online olarak alışverişini yapabiliyor. Bu aslında hem daha fazla ürün görebilme hem de ürünlerin özelliklerine ve detaylarına daha kolay ulaşabilme imkanı sağlıyor. Bunun yanında ölçümleme de çok daha kolay oluyor’’ ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Kalan Karakter: