Ülkemizde ve diğer ülkelerde insanın nutkunu kurutan vahşi ve kanlı eylemler yapıyor…
Her ikisi de can alıyor almasına da, insanın en çok canını acıtan terörist eylemler ve sonucu ölen masum insanlar…
Önümüz, arkamız, sağımız, solumuzu kuşatan ülkeler ya kanlı çatışmanın veya ekonomik krizin ortasında sonu belirsiz bir karanlıkta yuvarlanıp gidiyor…
Onca gerilimli ortam derin izler bırakırken, öte yandan, azımsanmayacak çoklukta insan, gündelik yaşam koşulunda, geçim sıkıntısı sarmalında kıvranıp duruyor…
…
Dünya ve ülkemizde olup biten olumsuzluklar duyguları tahrip ederken, üstüne eklenen ekonomik sıkıntı işin tuzu biberi oluyor…
Tüm bunlar yetmezmiş gibi, bir de gözü açık sahtekarlar var insanların kimyasını bozan…
Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Ali Ulvi Büyüknohutçu’nun deyimiyle, ‘’Tüyü yolunmuş kazın, derisini yüzüyorlar’’
Öylesine pervasızlar ki; dudak ısırtan cinsinden…
Gazete ve televizyonlarda fırfır reklamları dönüyor…
Kredi kart masrafları, banka kredilerinde alınan dosya masrafı derken, son günlerde elektrik kayıp kaçak bedellerinin tahsili için vatandaşları iletişim araçları ile taciz ediyorlar…
‘El insaf, el vicdan’ dedirtecek yoğunlukta…
….
Büyüknohutçu, tüketici derneklerinin hak aramalarını ücretsiz yaptığını, bu tür dolandırıcılara kanılmaması uyarılarını sıkça yaptıklarını, yapılanın yasal olmadığını ve devletin tüketicileri koruması gerektiğine ne kadar dikkat çekerse çeksin…
Pervasızca bildiklerini okuyorlar…
Aynı zamanda vicdan yoksunu ve korkusuzlar…
….
Bitmedi ve de yetmedi…
Sanki dertlerimiz yok, ekonomik sorun yaşamıyormuşuz gibi, SMS’ler, elektronik postalar, faks iletileri ile ticari taciz yapanlara ne demeli?
Onunla da yetinmeyip, en nihayeti, ev ve cep telefonları ile taciz bombardımanına tutuluyoruz…
Gediz Üniversitesi’nin geçtiğimiz haftalarda düzenlediği Tüketici Hukuk Sempozyumu’nda konuşan Prof. Dr. Tekin Memiş, 1 Mayıs’ta yürürlüğe girecek kanunla bu tacizin sona ereceği müjdesini verdi…
Hadi hayırlısı…
….
Önce haksızlığa uğrayıp, mağdur ediliyoruz, sonrasında gözü açıkların mağduriyetine muhatap kılınıyoruz…
Niçin, elektrik kaybını ödemek zorunda kalalım?..
Niçin, kaçakların ceremesini gününde borcunu ödeyenler çeksin?..
Niçin, bankalar, ‘şu’, ya da ‘bu’ ad altında hak etmedikleri paraları alsın?..
Niçin, TRT ve benzeri yerler ‘katılım payı’ adı altında elleri cebimize girsin?..
Neden, böyle pervasız olabilmelerinin önüne geçilemesin?
Niçin, bedel hep abalıya çıkarılsın?..
Niçin?..Niçin?..
Yorumlar
Kalan Karakter: